Cümlelerime Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle başlamak istiyorum: ‘’Kadınlarını geride bırakan toplumlar, geride kalmaya mahkumdur.’’
Ne yazıktır ki bugün bile bir kadına şiddet haberiyle açıyoruz gözlerimizi… Kadın yeri geldiğinde vefalı yeri geldiğinde cefalı olmalı. Kadın özgür olmalı. Bilimde öncü, eğitimde ileri, hayatta bilgili olmalı. İstediğini almalı. Kadın kadın olduğu için konuşmalı, hakkını aramalı ve yaşamalı. İnsanların kadınlara şiddetle değil şefkatle baktığı bir dünyada kutlanmalı 8 mart.
Bugün etrafımızda gördüğümüz en yiğit olanımız bile bir annenin doğurduğudur. Öyleyse bu şiddetle meyliniz neden?
Bir kadın bilim insanı da olur, doktorda, mühendiste hatta astronotta. Kadın sadece kadındır. Süslü cümlelere ihtiyacı yoktur kadının. Öyledir ki kadının görevi diye bir şeyde yoktur. Bir kadının görevi mutfakta harikalar yaratmak değildir ya da çocuk doğurmak, her gün ütü yapmak ya da bulaşık yıkamakta değildir.
Kadın ne isterse o olur. Hanımcılık diye bir şey yoktur. Sen erkeksin döversin söversin diye de bir şey yoktur. Kadın kendi dünyasında harikalar yaratabilir ve sen ona köstek olmalı yerini destek olabilirsin. Kadın istediği sürece her şey olur. Hem de tam. Yarım olmaz, eksik olmaz, seyrek olmaz. Kadın isterse yeri göğü inletecek kadar yüce olur. Kadın farklılıklarıyla kadındır. Kadın her zaman yenilikçidir. Zeki ve çeviktir. Onu yüceltecek olan yine onun parçasıdır.
Ey insanoğlu sen bir kadının parçasıyken bir kadına el kaldırmak vicdanını rahatlatıyor mu?
Köstek olma destek ol!