Vodafone Arena'da oynanan ve Beşiktaş'ın 2-1'lik üstünlüğüyle sonuçlanan Beşiktaş - Bursaspor mücadelesinin ardından, pankart krizi yaşandı. Deplasman yasağının kalkmasıyla uzun bir sürenin ardından Vodafone Arena'ya gelen Bursaspor taraftarları, kapalı tribünün ortasında asılı duran ‘Çarşı’ pankartını Dinemo Kiev maçında yaşanan olaylara gönderme yapmak için aldı. Olayla ilgili görüntüler sosyal medyada tartışıldı. Ancak yaşanan hain terör saldırısının ardından olay kısa sürede unutuldu. Teksas grubunun önde gelen isimleri bir araya girerek, pankartın alınması ile ilgili görüntüleri ve paylaşımlar sosyal medyadan kaldırdı. Bursaspor taraftarı 3 otobüs ile Beşiktaş semtine giderek hain terör saldırısını kınadı. Beşiktaşlı taraftarlar ile bir araya gelinerek birlik ve beraberlik mesajları verildi.
Ancak geçtiğimiz hafta oynanan Ümraniyespor maçının ardından akıllara durgunluk veren olay yaşandı. Maça gelen bir grup Beşiktaş taraftarı iddiaya göre mücadelenin ardından ‘Teksas’ pankartını taşıyan 16 yaşındaki İ.A.’yı takip etti. 30-35 yaşları arasındaki 3-4 Beşiktaşlı taraftar, İ.A’ya ıssız bir yerde saldırdı. Bıçak sallayan holiganlar, İ.A.’nın elinden pankartı alarak kaçtı. Pankart daha sonra Beşiktaşlı taraftarlar tarafından sosyal medyadan paylaşıldı.
Yaşanan olayı İhlas Haber Ajansı mikrofonuna anlatan İ.A., “Stattan pankartı aldık. Acemlerden trene binerek Demirtaşa doğru yola çıktık. Pankart ağır olduğun için 10 kişi değişmeli taşıyorduk. Bizi takip ediyorlarmış. Heykel’e doğru çıktık. Daha sonra herkes evine ayrıldı. Biz 3 kişi kaldık. Arkamızdan gelerek elimdeki pankarta saldırdılar. O esnada bıçağı sol bacağıma sapladı. Canımın acısına elimden çekerek pankartı aldı. Yanımdaki arkadaşlarım da pankartı almak isteyince diğerleri de bıçak çekti” dedi.
Teksas’dan sert mesaj
Yaşanan olayın ardından Bursaspor’un taraftar grubu Teksas sert bir açıklama yayınladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Maç sonrası yaşanan ve ülkemizi yasa boğan terör saldırısı nedeniyle, 'Çarşı' set pankartının tarafımızdan alınması hadisesi, toplumumuzda oluşan birlik ve beraberlik ortamına zarar getirmemek adına sosyal medya ve çeşitli platformlarda dillendirilmemiş, yayınlanan görüntüler derhal kaldırılmış ve devam eden zaman diliminde paylaşımlar mümkün mertebe engellenmişti…
…İlk olarak 14.12.2016 Çarşamba günü oynanan Kayserispor kupa maçının son bölümünde, başkanları tarafından yapılan davete icabet ederek statlarına gelen diğer takım taraftarlarına küfürlü ve agresif tezahüratlarla saygısızlık yapılmış, ülke genelinde oluşan olumlu havayı bozmaya niyetlenmişlerdir. Devamında ise, 15.12.2016 Perşembe akşamı, Bursa'da oynamış olduğumuz Ümraniyespor kupa maçı sonrası olay çok farklı bir boyuta taşınmıştır. Saat 23.00 sularında, kale arkasında bulunan set pankartımızı dernek binasına götüren 16 yasındaki bir kardeşimize tek başına kaldığı bir an kollanarak pusu kurulmuş ve bu kardeşimiz 30-35 yaş aralığında 3-4 Beşiktaşlı tarafından 2 yerinden bıçaklanmıştır. Semt ziyaretinde bizlere 'Bursa'daki arkadaşlarımız yıllardır bize yalvarıyor, ne olur bir şey yapın, şehirde rahat dolaşamıyoruz diyorlar' şeklinde serzenişte bulunan Beşiktaş tribününün abileri, kendi tribünlerine hakim olma noktasında büyük sıkıntı yaşıyor olmalılar.
Bilhassa böyle hassas bir dönemde ve yapılan görüşmelere rağmen bu olayı engelleyememişlerdir. Kendisine taraftar, hatta tribüncü diyen, 'Ultra' kültürünü gaspçılıkla karıştıran bu Beşiktaşlı hainler, yaptıkları bu pankart alma sözde icraatı ile neyi amaçlamışlardır? Yıllar sonra husumeti bitirebilecek adımlar öyle veya böyle henüz atılmışken, bu ortamı bozmak için kimlerin paralı köpekliğini yapmaktadırlar? Hain ve kahpece hareket eden bu itlerin tasmalarını ellerinde tutan sahipleri bilmezler mi ki; Kimseye bu olay üzerinden prim yaptırmayız? Bizler dilerdik ki yaptıkları bu kahpeliğe icraat gözüyle bakan sözüm ona tribüncüler. Bir kardeşimizi tek kalıncaya kadar izleyip arkadan kahpece vurmak yerine pazartesi günü taziye sonrası Beşiktaş semtine kol kola giren bizlere delikanlı gibi saldırsınlar. Semtinize kol kola girdiğimizde bizlere bakan şaşkın gözler önünde söylediğimizi tekrarlıyoruz; Bizim aramız bozuk kanımız değil. Ama kanı bozuk herkesten sorulacak bir hesabımız var.
Bu böyle biline."
İHA