Yetersiz cilt bakımı, aşırı mimikler gibi bazı faktörlerin ciltte kırışıklıklar ve sarkmalara yol açabildiğini ifade eden uzmanlar, günümüzde cerrahi yöntemlerin yanı sıra yeni nesil dolgu maddeleriyle ameliyat gerektirmeyen, alerjisiz, komplikasyonsuz yüz estetiği yapılabildiğini söyledi. Acıbadem Bursa Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Mahmut Özyılmaz, "Silikon ve kolajen dolguların yerini artık 'hyalüronik asit' dolgularının aldı. Silikon dolgular vücut tarafından yok edilemediği için uzun vadede kist oluşumuna ve enfeksiyonlara yol açtığı için kullanımı azalıyor. Bunun yerini alan kolajen dolgular ise hayvansal kaynaklı olduğu için alerjilere sebep olmasından dolayı daha az kullanılıyor" dedi.
Günümüzde çok tercih edilen ve kullanılan dolguların hyalüronik asit türevi dolgular olduğunu belirten Dr. Mahmut Özyılmaz, "Hyalüronik asit insan vücudunda olan bir madde olduğu için alerji yapmaz ve olası komplikasyonlar diğer dolgulara oranla daha az görülür. Bu dolgular, çökmüş alanların veya derin çizgilerin giderilmesinde en pratik yol. Ayrıca bu dolgular etraf dokudaki suyu tuttuğu için kolajen sentezini artırıyor ve bu sayede yüzde gençleşmeye ve ciltte yenilenmeye sebep oluyor" diye konuştu.
Hyalüronik asit ve kalsiyum hidroksiapatit gibi dolgular, özellikle dudak dolgunlaştırma, burun kenarı ve diğer derin kırışıklıklar gibi yüzde küçük alanların doldurulmasında daha sık tercih edildiğini ifade eden Özyılmaz, "Hyalüronik asit dolgularının kalıcılığı 6-12 ay sürüyor. Etkinliği 3-4 yıl sürebilen kalsiyum hidroksiapatit dolguları ise, daha derin enjekte edilmesi gerektiği için elmacık kemiği ve burun kenarı gibi alanlarda tercih ediliyor. Yalnız göz çevresi gibi ince kırışıklıklarda kullanımı daha az. Bu tür dolguların poliklinik şartlarında uygulandığı gibi yatış ve anestezi gerektirmektedir. En büyük avantajı kişinin aynı gün işine gidebilmesi ve şişlik ve morluk yaşanmamasıdır" şeklinde konuştu.
Günümüzde çok tercih edilen ve kullanılan dolguların hyalüronik asit türevi dolgular olduğunu belirten Dr. Mahmut Özyılmaz, "Hyalüronik asit insan vücudunda olan bir madde olduğu için alerji yapmaz ve olası komplikasyonlar diğer dolgulara oranla daha az görülür. Bu dolgular, çökmüş alanların veya derin çizgilerin giderilmesinde en pratik yol. Ayrıca bu dolgular etraf dokudaki suyu tuttuğu için kolajen sentezini artırıyor ve bu sayede yüzde gençleşmeye ve ciltte yenilenmeye sebep oluyor" diye konuştu.
Hyalüronik asit ve kalsiyum hidroksiapatit gibi dolgular, özellikle dudak dolgunlaştırma, burun kenarı ve diğer derin kırışıklıklar gibi yüzde küçük alanların doldurulmasında daha sık tercih edildiğini ifade eden Özyılmaz, "Hyalüronik asit dolgularının kalıcılığı 6-12 ay sürüyor. Etkinliği 3-4 yıl sürebilen kalsiyum hidroksiapatit dolguları ise, daha derin enjekte edilmesi gerektiği için elmacık kemiği ve burun kenarı gibi alanlarda tercih ediliyor. Yalnız göz çevresi gibi ince kırışıklıklarda kullanımı daha az. Bu tür dolguların poliklinik şartlarında uygulandığı gibi yatış ve anestezi gerektirmektedir. En büyük avantajı kişinin aynı gün işine gidebilmesi ve şişlik ve morluk yaşanmamasıdır" şeklinde konuştu.
İHA