70. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası nedeniyle Halk Sağlığı Müdürlüğü'nde konferans düzenlendi.
Konferansta konuşan Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Ümit Mutlu Tiryaki, Hatay'da bulunan Suriyelilerden dolayı verem hastalığının arttığı iddialarının olduğunu ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
Suriyelilerin arasında verem hastalığının yaygın olduğunu ancak bunun, veremin artmasına sebep olmadığını anlatan Tiryaki, “Evet, Suriyelilerin kendi içlerinde hastalık yaygın. Bu da mecburen, savaş ortamındalar. Bulundukları şartlar kötü. Onların sağlık politikaları bizimle aynı değil. Dolayısıyla kendi içlerinde böyle bir sıkıntı var. Onlarda görülebiliyor ama çok şükür bize hastalığın artması konusunda bir sebebiyet vermedi. Onun için şanslıyız. Bu da bizim yaptığımız işin doğruluğunun bir göstergesidir” dedi.
Hatay Halk Sağlığı Müdürü Dr. Bayram Kerkez ise, tüberküloz hastalığının eski bir hastalık olduğunu ancak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarına göre dünya genelinde tüberküloz görülme sıklığının düştüğünü belirtti.
Tüberküloza ilişkin açıklamalarını sürdüren Dr. Kerkez, şunları söyledi:
“Tüberküloz, insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen halen tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. DSÖ raporlarına göre dünya genelinde tüberküloz görülme sıklığı düşmektedir. Buna rağmen küresel tüberküloz yükü halen çok yüksektir. DSÖ tahminlerine göre dünya genelinde 2015 yılında 10 milyon 400 bin yeni hasta ortaya çıkmış ve 1 milyon 800 bin insan veremden hayatını kaybetmiştir. 2 milyar insan, yani dünya nüfusunun üçte biri TB basili ile enfektedir. Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Hastaların tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek ilaçlar bakanlığımızca temin edilerek ücretsiz olarak hastalara verilmek üzere sağlık kuruluşlarına dağıtılmaktadır. Verem hastalığı, en çok akciğerleri tutar. Hastalığın tuttuğu diğer organlar, akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarlarıdır. Hastalık genel olarak halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama ve gece terlemesi ile kendini gösterir. Ardından öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı gibi akciğer bulguları görülür. Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait bulgular olabilir. Çabuk fark edilip önlem alınmazsa vücudu kemirir, zayıflatır. Ölüme neden olabilir. Dirençli bir hastalık olması nedeniyle verem tedavisi en az 6 ay sürmektedir. Tedaviye Verem Savaş Dispanseri birimlerinde ya da hastanede başlanması, ilaçların düzenli olarak alınması çok önemlidir. Çünkü tedaviyi tamamlamayan kişilerde semptomlar düzelse bile hastalığın tekrar etmesi, dirençli hale gelmesi ve sağlam bireylere bulaştırma riski yaşanmaktadır. Bu nedenle hekimin tedaviyi sonlandırmadan ilaçların bırakılmaması gerekir. İki-üç haftadan uzun süren öksürükte veremden şüphelenilmeli ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.”
İHA