Evlilik işlemleri sırasında böbrek yetmezliği teşhisi konulan ve zorlu bir mücadelenin ardından nakil olan 29 yaşındaki Fatma Topkaya, nakilden 18 ay sonra bebeğini kucağına aldı. Nakli gerçekleştiren Medicana İnternational Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Ulaş Sözener, Topkaya’nın böbrek yetmezliği başladıktan sonra çok bilinçli bir hasta olduğu için hiç diyalize girmek istemediğini söyledi. Opr. Dr. Sözener, “Bir an önce sağlıklı bir hale gelmek istedi. O yüzden biz de çok gecikmeden tüm gerekli hazırlıkları yaptık. 18 ay önce güzel bir böbrek nakli yaptık ona, sonrasında da bir sürpriz oldu bize, arkasından sağlığı tamamen yerine geldiği için vücut fonksiyonları sağlıklı hale geldiği için bir bebeği oldu. Gebeliği de çok dikkatli bir şekilde bizim kontrolümüzde, kadın doğumun kontrolünde sürdürdük ve dün itibariyle nur topu gibi bir bebeği oldu. Çok mutluyuz” diye konuştu.
Opr. Dr. Sözener, Topkaya’nın sağlığının şu anda herhangi bir insandan farklı olmadığına vurgu yaparak, “Son derece sağlıklı bir birey olmuş durumda. Organ naklinin zaten yaptığı şey bu, kişiyi hastalıklı halden sağlıklı insan haline çeviriyor. Elimizde böyle bir imkan varken şu anda binlerce kişi her gün diyalize giriyor, hayatlarından, ömürlerinden çalınıyor. Oysa insanların tek yapacağı şey organını bağışlamak, bağışladığı zaman hiç tanımadığınız birini sağlıklı bir insana dönüştürüyorsunuz. Bundan daha güzel bir hediye olamaz” ifadelerini kullandı.
“Nakil hastası olmasına rağmen başarılı bir gebelik süreci ve sağlıklı bir doğum gerçekleşti”
Nefroloji Uzmanı Dr. Yasemin Kıraç ise, “Fatma Topkaya, bizim 18 ay önce anneden böbrek nakli yaptığımız bir hastamız. Hastamız yaklaşık bir yıl sonra gebe kaldı, biraz erken bir gebelik süreci yaşadı. Gebelik süresince takipleri normal olarak seyretti. Dün de doğumu tamamlandı, sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Bundan sonra tedavisi düzenli bir şekilde devam edecek, bebeğini emzirmeye devam edebilecek. Nakil hastası olmasına rağmen başarılı bir gebelik süreci ve sağlıklı bir doğum gerçekleşti. Kendilerine bundan sonraki hayatlarında mutluluklar diliyoruz, sağlıklı bir ömür diliyoruz bebeği ve eşiyle beraber” şeklinde konuştu.
“Başarılı bir nakil olduktan sonra gebe kalmasına engel teşkil eden bir durum yoksa belli bir dönem sonra gebeliği rahatlıkla öneriyoruz”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Korhan Kahraman da Topkaya’nın sağlık durumu ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Fatma Hanım böbrek nakilli gebemiz. Sağlıklı bir gebelik süreci geçirip, dün de sağlıklı bir doğum gerçekleştirerek 3 bin 200 gram bir kız bebek sahibi oldu. Böbrek nakli sonrası gebelikleri biz görüyoruz. Tabii biraz daha itina ettiğimiz gebelikler oluyor ve biraz daha özen gösteriyoruz. Ama çok da olağanüstü bir süreç değil aslında başarılı bir nakil olduktan sonra zaten kontrollerinde de gebe kalmasına engel teşkil eden bir durum yoksa biz belli bir dönem sonrasında gebeliği rahatlıkla öneriyoruz. Fatma Hanım’da da olduğu gibi sağlıklı bir gebelik süreci ve sağlıklı bir doğum gerçekleştirdi. Doğumunu dün akşam saatlerinde yapmıştık, bugünkü bulgularımız da gayet iyi. Annemiz de iyi, bebeğimiz de iyi.”
“Organ nakli katılımı anlamında mutlaka sayının artması gerekiyor”
Organ naklinin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Kahraman, “Toplumda duyarlılık artıyor ama maalesef yeterli olmadığını düşünüyoruz buna rağmen. Çünkü hepimizin bir gün buna ihtiyacı olabilir, bu hassasiyeti gösterirsek, organ bağışına daha yüksek katılım ihtiyacı olduğunu biliyorum. Organ nakli tüm dünyada ve ülkemizde önemli bir durum. Organ nakli konusunda böbrek, karaciğer ve diğer nakil konularında Türkiye’de oldukça iyi merkezler var, iyi hekimler var, oldukça ileri noktadayız tüm dünyada ama organ nakli katılımı anlamında mutlaka sayının artması gerekiyor” açıklamasını yaptı.
Henüz bir günlük olan Iraz Şifa’nın annesi Fatma Topkaya, hastalığının nikah işlemlerinde ortaya çıktığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim hastalığım nikah işlemlerinde çıktı, yüzde 50 civarında böbrek yetmezliği vardı, ‘bir gün gelip bitecek’ dedi doktor. Dört yıl sürdü sonra hiç diyalize girmeden annem böbreğini verdi. Öyle kurtuldum, ikinci bir hayat, hatta üçüncü bir hayat. Bebeğim oldu, nakilden hemen 10 ay sonra hamile kaldım, dün de doğum yaptım. Çok mutluyum, bir yandan da diyalize giren hastaları düşündükçe de bir tarafım buruk. İstiyorum ki benim gibi herkes kurtulsun. Verilebilecek bir şey, buruğum yani üzülüyorum. Diyalize giren bir arkadaşım var mesela, ona hamile kaldığımı ve doğum yaptığımı söyleyemedim. O yüzden istiyorum ki herkes benim gibi kurtulsun. Benim böbreğimi annem verdi, şu an durumu gayet iyi. Gönül ister ki kadavradan daha çok alınsın, toprak olacağına ama akrabalar, yakınlar lütfen birazcık empati kursunlar. Çünkü bizler isteyemiyoruz, annem, babam kendi gönüllü olmasaydı ben annemden, babamdan da istenecek bir şey değil çünkü. Ama onlar gönüllü olursa ben çok mutlu olurum. Tam anlamıyla mutlu değilim. Çünkü birçok arkadaşım var diyalize giren, çok üzülüyorum.”
“Çocuğumu kurtardım”
Topkaya’ya böbreğini bağışlayan anne Raziye Bozkoyun ise çok mutlu olduğunu belirterek, tek böbreğin de yettiğini, durumu iyi olanın bağış yapabileceğini kaydetti. Sağlık durumunun eski halinden bir farkı olmadığının altını çizen Bozkoyun, diyalize girmeden çocuğunu kurtardığını söyledi.
Opr. Dr. Sözener, Topkaya’nın sağlığının şu anda herhangi bir insandan farklı olmadığına vurgu yaparak, “Son derece sağlıklı bir birey olmuş durumda. Organ naklinin zaten yaptığı şey bu, kişiyi hastalıklı halden sağlıklı insan haline çeviriyor. Elimizde böyle bir imkan varken şu anda binlerce kişi her gün diyalize giriyor, hayatlarından, ömürlerinden çalınıyor. Oysa insanların tek yapacağı şey organını bağışlamak, bağışladığı zaman hiç tanımadığınız birini sağlıklı bir insana dönüştürüyorsunuz. Bundan daha güzel bir hediye olamaz” ifadelerini kullandı.
“Nakil hastası olmasına rağmen başarılı bir gebelik süreci ve sağlıklı bir doğum gerçekleşti”
Nefroloji Uzmanı Dr. Yasemin Kıraç ise, “Fatma Topkaya, bizim 18 ay önce anneden böbrek nakli yaptığımız bir hastamız. Hastamız yaklaşık bir yıl sonra gebe kaldı, biraz erken bir gebelik süreci yaşadı. Gebelik süresince takipleri normal olarak seyretti. Dün de doğumu tamamlandı, sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Bundan sonra tedavisi düzenli bir şekilde devam edecek, bebeğini emzirmeye devam edebilecek. Nakil hastası olmasına rağmen başarılı bir gebelik süreci ve sağlıklı bir doğum gerçekleşti. Kendilerine bundan sonraki hayatlarında mutluluklar diliyoruz, sağlıklı bir ömür diliyoruz bebeği ve eşiyle beraber” şeklinde konuştu.
“Başarılı bir nakil olduktan sonra gebe kalmasına engel teşkil eden bir durum yoksa belli bir dönem sonra gebeliği rahatlıkla öneriyoruz”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Korhan Kahraman da Topkaya’nın sağlık durumu ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Fatma Hanım böbrek nakilli gebemiz. Sağlıklı bir gebelik süreci geçirip, dün de sağlıklı bir doğum gerçekleştirerek 3 bin 200 gram bir kız bebek sahibi oldu. Böbrek nakli sonrası gebelikleri biz görüyoruz. Tabii biraz daha itina ettiğimiz gebelikler oluyor ve biraz daha özen gösteriyoruz. Ama çok da olağanüstü bir süreç değil aslında başarılı bir nakil olduktan sonra zaten kontrollerinde de gebe kalmasına engel teşkil eden bir durum yoksa biz belli bir dönem sonrasında gebeliği rahatlıkla öneriyoruz. Fatma Hanım’da da olduğu gibi sağlıklı bir gebelik süreci ve sağlıklı bir doğum gerçekleştirdi. Doğumunu dün akşam saatlerinde yapmıştık, bugünkü bulgularımız da gayet iyi. Annemiz de iyi, bebeğimiz de iyi.”
“Organ nakli katılımı anlamında mutlaka sayının artması gerekiyor”
Organ naklinin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Kahraman, “Toplumda duyarlılık artıyor ama maalesef yeterli olmadığını düşünüyoruz buna rağmen. Çünkü hepimizin bir gün buna ihtiyacı olabilir, bu hassasiyeti gösterirsek, organ bağışına daha yüksek katılım ihtiyacı olduğunu biliyorum. Organ nakli tüm dünyada ve ülkemizde önemli bir durum. Organ nakli konusunda böbrek, karaciğer ve diğer nakil konularında Türkiye’de oldukça iyi merkezler var, iyi hekimler var, oldukça ileri noktadayız tüm dünyada ama organ nakli katılımı anlamında mutlaka sayının artması gerekiyor” açıklamasını yaptı.
Henüz bir günlük olan Iraz Şifa’nın annesi Fatma Topkaya, hastalığının nikah işlemlerinde ortaya çıktığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim hastalığım nikah işlemlerinde çıktı, yüzde 50 civarında böbrek yetmezliği vardı, ‘bir gün gelip bitecek’ dedi doktor. Dört yıl sürdü sonra hiç diyalize girmeden annem böbreğini verdi. Öyle kurtuldum, ikinci bir hayat, hatta üçüncü bir hayat. Bebeğim oldu, nakilden hemen 10 ay sonra hamile kaldım, dün de doğum yaptım. Çok mutluyum, bir yandan da diyalize giren hastaları düşündükçe de bir tarafım buruk. İstiyorum ki benim gibi herkes kurtulsun. Verilebilecek bir şey, buruğum yani üzülüyorum. Diyalize giren bir arkadaşım var mesela, ona hamile kaldığımı ve doğum yaptığımı söyleyemedim. O yüzden istiyorum ki herkes benim gibi kurtulsun. Benim böbreğimi annem verdi, şu an durumu gayet iyi. Gönül ister ki kadavradan daha çok alınsın, toprak olacağına ama akrabalar, yakınlar lütfen birazcık empati kursunlar. Çünkü bizler isteyemiyoruz, annem, babam kendi gönüllü olmasaydı ben annemden, babamdan da istenecek bir şey değil çünkü. Ama onlar gönüllü olursa ben çok mutlu olurum. Tam anlamıyla mutlu değilim. Çünkü birçok arkadaşım var diyalize giren, çok üzülüyorum.”
“Çocuğumu kurtardım”
Topkaya’ya böbreğini bağışlayan anne Raziye Bozkoyun ise çok mutlu olduğunu belirterek, tek böbreğin de yettiğini, durumu iyi olanın bağış yapabileceğini kaydetti. Sağlık durumunun eski halinden bir farkı olmadığının altını çizen Bozkoyun, diyalize girmeden çocuğunu kurtardığını söyledi.
İHA