Fethiye’nin Maraz köyünde belden aşağısı olmadan dünyaya gelen 50 yaşındaki Bayram Köroğlu’nda iki yıl önce kalp rahatsızlığı başladı. Şikayetleri giderek artan ve nefes alamaz hale gelen Köroğlu'na ilk başta gittiği hastanelerde teşhis konulamadı.
Daha sonra anjiyo için gittiği hastanede, aort damarında genişleme sonucu yırtık oluştuğu ve kalp kapakçığının değişmesi gerektiği söylenen Köroğlu'nu, bedensel durumunun getireceği riskler yüzünden kimse ameliyat etmek istemedi. Köroğlu, Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü'nden Opr. Dr. Ahmet Taner Çetintaş'a muayene oldu. Normalde 3 santimetre olması gereken ve her an patlayabilecek olan 7,5 santimetrelik aort damarı ile kalp kapakçığı, farklı yaklaşımlarla ameliyat edilen Köroğlu sağlığına kavuştu.
"Doktorum bana umut oldu"
Kalp rahatsızlığı yüzünden hayatını idame ettiremez hale geldiğini belirten 50 yaşındaki Bayram Köroğlu, "Sadece anjiyo için gittiğim hastanede, 'Aort damarımın açıldığı ve kalp kapakçığımın değişmesi' gerektiği söylendi. Fethiye'de gittiğim doktorum bu zamana kadar yaşamamın mucize olduğunu söyledi fakat kimse ameliyat etmeye yanaşmadı. 'İdare edebildiğin kadar et, ameliyat olursan yaşamını kaybedebilirsin' dediler. Beni kimin ameliyat edebileceğini araştırdım ve sonunda Opr. Dr. Ahmet Taner Çetintaş’a göründüm. Doktorum bana umut oldu ve hiç geciktirmeden ameliyatımı yaptı. Şimdi çok sağlıklıyım" dedi.
"Damarı her an patlayabilirdi"
41 yaşındaki kardeşi Seyfettin Köroğlu abisinin geçirdiği riskli ameliyatın ardından şunları söyledi:
"Bizim için sürpriz oldu. Açık kalp ameliyatı olması gerektiği söylenince çok endişelendik. Doğuştan gelen durumu nedeniyle çok riskli bir ameliyattı ama biz doktorumuza çok güvendik. Doktorumuzun bilgisi ve yaklaşımı sayesinde abim sağlığına kavuştu."
"Hayat enerjisi bize destek verdi"
Ameliyatı gerçekleştiren Opr. Dr. Ahmet Taner Çetintaş, Bayram Köroğlu'nun durumunun riskli olduğunu ifade etti. Hastanın doğuştan gelen sendromu yüzünden belli organlarının tam gelişmemiş olduğunu, bu yüzden damak ve gırtlağında da problemler yaşandığını vurgulayan Çetintaş, şunları kaydetti:
"Damarındaki genişlemenin nedeni de bedensel durumundan kaynaklanmaktaydı. Bizim için normal bir ameliyat olmadı. Çünkü değişik yaklaşımlar denememiz gerekti. Ameliyat ortamı, araç ve gereçler, verilen anestezi hastaya uygun hale getirildi ve cerrahi o sayede gerçekleştirildi. Ameliyatın başarılı olmasının yanında, hastamızın hayata olan olumlu yaklaşımı, enerjisi ve ailesinin desteği, sağlığına kavuşmasında büyük rol oynadı. Ertesi gün hastamız hemen ayağa kalktı ve günlük yaşantısına geri dönebildi."
İHA