İrritabl bağırsak sendromunun (İBS) altta yatan bir hastalık olmaksızın karın ağrısı veya karında rahatsızlık hissi ile birlikte dışkılama alışkanlığında değişikliklerin ön planda olduğu fonksiyonel bir bağırsak hastalığı olduğunu ifade eden uzmanlar, hastalığın kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha fazla görülmekte olduğuna da dikkat çekti. İBS hastalığının uzun süredir bilinmesine rağmen kesin sebebinin tam olarak bilinmediğini belirten VM Medical Park Bursa Hastanesi Gastroenteroloji Uzm. Dr. Murat Keskin, “Ancak günümüzde en çok kabul edilen görüş psikolojik, psikososyal, çevresel ve genetik faktörlerin birlikte rol oynadığıdır. Eskiden spastik kolon, spastik kolit diye adlandırılan bu hastalığın sıklığı yaşla birlikte artar ve genellikle 45 yaşından önce başlar. Her hastada farklı şikayetler görülebilir. Karın ağrısı, karında rahatsızlık hissi, kabızlık, ishal veya kabızlık-ishal atakları, zeytin tanesi veya keçi pisliği şeklinde dışkılama, pelte kıvamında dışkılama, acil dışkılama hissi, karında şişlik, gaz, tokluk hissi, karında guruldama ve yellenme, dışkılama ile bağırsağı tam boşaltamama hissi en sık rastlanan şikayetlerdir. Hastalarda karın ağrısı hiçbir zaman uykudan uyandırmaz. Ağrı genellikle yemekle veya stresle artar, buna karşılık gaz çıkarmakla ya da dışkılama ile geçer” diye konuştu.
Hastaların yarısında salya veya sümüksü akıntı içeren dışkılama mevcut olduğunu da ifade eden Keskin, “Bu hastalarda dışkıda kan, kilo kaybı, beslenme bozukluğu, gece uykudan uyandıran ishal olmaz. Bağırsak ile yakınmalar dışında midede yanma, erken doyma, bulantı, kusma, sık idrara çıkma, idrar torbasını tam boşaltamama hissi, sancılı adet görme, ağrılı cinsel ilişki, iktidarsızlık, yaygın kas ağrısı, bel ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, uykusuzluk ve konsantrasyon bozukluğu da İBS ile birlikte görülmektedir. İBS tanısı, tanı kriterlerine uyan hastalarda ancak altta yatan başka bir hastalık olmadığının gösterilmesi ile konulabilir. Hastalık uzun sürelidir, tekrarlayıcıdır, kansere dönüşmez ve ölüme sebep olmaz. Hastaların yüzde 70’i hafif şiddetli hastalığa sahiptir. Bu grup hastalarda hayat tarzlarının ve diyet alışkanlıklarının değiştirilmesi önerilmektedir. Her hastada kullanılan standart bir diyet listesi yoktur. Kabızlığı olan hastalar bol su ve lifli gıdalar tüketmelidir” diye konuştu.
İHA