Ya senle biz neyi konuşacağız ki. Sen Kandil’in başındakilerle berabersin. Bizim Kandil’in başındaki teröristlerle, konuşacak hiçbir şeyimiz yok" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bağcılar Kirazlı Metro istasyonunda toplu açılış törenine katıldı. Alanı dolduran vatandaşlara hitap eden Erdoğan, Bağcılar’ın kısa sürede yaşadığı gelişim ve değişimi hatırlatarak, “Burası ilçe oldu ilk belediye başkanı Feyzullah Kıyıklı kardeşimiz. Onunla bir süreç başladı. Seçim kampanyalarını çizmelerle yaptığımız Bağcılar bir medenileşme sürecini yakaladı. O günleri bilenler var değil mi. Bağcılar yanımızdaydı, cezaevi yolumuzu tuttuğumuzda Bağcılar yine yanımızdaydı. 2002 yılında Milletvekili seçimini kazanıp ülkenin yönetimini devraldığımızda Bağcılar yine yanımızdaydı. Cumhurbaşkanı seçilmemiz engellenmek istendiğinde, hem seçimde hem referandumda Bağclıar bir kez daha ahde vefasını gösterdi. 2014 yılında 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığına aday olduğumuzda Bağcılar yüzde 61 ile farkını bir kez daha gösterdi. İnanıyorum ki 16 Nisan herhalde yüzde 61’in de çok çok üstünde olacak” diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişimi gecesi Bağcılarlı vatandaşların darbecilerin karşısında durduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkede vatanları için, bayrağı için, ezanı için özgürlükleri için güneş gibi batmaya hazır 80 milyon yürek olduğu müddetçe kimse bize yan bakamaz, kimse bize diz çöktüremez. Böyle bir milletin mensubu olduğum için rabbime ne kadar hamd etsem azdır” şeklinde konuştu.

"Sen Kandil'in başındakilerle berabersin"

“Muhalefeti ve Kandil’in başındaki o teröristleri dinliyoruz. Ne diyorlar ‘hayır’” diyen Erdoğan, “Ana muhalefetin başındaki zat da davet yapıyor. Ya senle biz neyi konuşacağız ki. Sen Kandil’in başındakilerle berabersin. Bizim Kandil’in başındaki teröristlerle konuşacak hiçbir şeyimiz yok. ‘Hayır’ ne demektir diye sorarsanız size tek cümle ile cevap vereyim. ‘Hayır’ bu ülkede terörü ikamet etmeye çalışan, PKK’lı bölücü terör örgütü yandaşlarına destektir. O kadar. Kim ne derse desin. Anayasa değişikliği halk oylamasında milletimizin önünde iki yol var, ya bugüne kadar yaşadığımız krizlerin en önemli sebebi olan mevcut yönetim sistemi ile devam edeceğiz, ya da istikrarın temini olacak yeni yönetim sistemini hayata geçireceğiz. Bu konuda milletimin irfanına güveniyor ve ‘evet’ diyeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

"Topu topu 18 madde olan anayasa değişikliği metnini ana muhalefet başındaki bile okumamış"

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun radyo programında yaptığı açıklamaları hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Meseleden o kadar kopuklar ki topu topu 18 madde olan anayasa değişikliği metnini ana muhalefet başındaki bile okumamış. Bu sabah benim Karadenizli kardeşlerimi toplamış onlarla toplantı yapıyor. Yalan yanlış her şeyi anlatıyor. Bugün Sultanbeyli konuşmamda onların hepsine hukuki olarak gereken cevabı vereceğim. Çünkü okumadın hiç olmazsa okumasını sağlayayım. Orada onu dinleyen vatandaşlar da işin gerçeğini bilsin. 18 yaşındakilere seçilme hakkını çok görüyor. Ne diyor ‘Askerlikten kurtulacaklar’. Söze bak. ‘Erken emeklilik olacak’. Saçma sapan şeyler. Bir defa şu anda milletvekillerinin emeklilik yaşı milletvekili olduğu andan hemen 2 sene sonra başlar diye bir şey yok. Cevabını Sultanbeyli’den vereceğim. Bu zat ‘Cumhurbaşkanı ile Başbakan farklı partilerden olursa kavga çıkar’ diyor. Biz yeni sistemi tam da bu sebeple milletimizin takdirine sunuyoruz. Yani Sezer, rahmetli Ecevit’in yüzüne anayasa fırlattı. Halbuki bunların ikisi de farklı değildi, aynı siyasi zekaya sahipti. İşte o kavgayı ortadan kaldıralım diye Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı birleştiriyoruz.”
Geçmişte Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle yaşana krizleri hatırlatan Erdoğan, hükümeti devralarak bütün ekonomik yükü yüklendiklerini vurguladı.

"Cumhurbaşkanı da olsan, Başbakan da olsan işler bir yerde tıkanıyor 'bürokratik oligarşi'

Faiz konusunun halen istenilen seviyeye gelmediğinin altını çizen Erdoğan, “Tüm dış güçler yüklendi, gezi olayları öyle patlak verdi. Tekrar tek haneli rakamdayız ama bazı bankalar hala kredi borçlandırmada hala çift haneli rakamlara çıkıyor. Ama bunu da düzelteceğiz. Çünkü öyle bir yönetim sistemi kurulmuş ki başbakan da olsan, cumhurbaşkanı da olsan işler bir yerde tıkanıyor, 'bürokratik oligarşi'. Biz bu sorunlar yaşanmasın, millet kimden hesap soracağını en başından bilin diye yeni sitemi getiriyoruz” dedi.

"Ayıptır ya yalan söyleme, dürüst ol"

Anayasa değişikliği teklifi ile ilgili muhalefetin eleştirilerine de tek tek yanıt veren Erdoğan, şunları söyledi:

“Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki ‘egemenlik gidiyor’. Meclisin elinden bütün yetkiler alınıyormuş. Hangi yetki alınıyor. Sadece gensoru verilemeyecek. Bütün yasamayı parlamento yapacak. Sadece bütçe kanunu sayın cumhurbaşkanı hazırlayacak. Yeni sistemde başbakan yok öğrendin mi. Başbakan başka, cumhurbaşkanı başka olursa şöyle olur böyle olur. Öğren öğren, yeni sistemde başbakan yok. Onun yerine her iki görevi yürütecek Cumhurbaşkanı var. Bu Cumhurbaşkanı hükümeti kuracak, üst düzey bürokratları atayacak. 5 yıllığına seçilen cumhurbaşkanı başarılı olursa milletin takdiri ile ikinci bir beş yıl daha görevde kalma imkanı elde edebilir. Başarısız olursa millet kime güveniyorsa o gelecek. Bu sistemde en az yüzde 50 artı 1 oy ile seçiliyorsunuz Eski sistemde yüzde 15 oy alan partinin genel başkanı bile başbakan olabiliyordu. 1999 seçimleri öncesinde yüzde 15 dahi oyu olmayan meclisteki 5. partinin genel başkanı başbakanlık yapmıştır. Bundan sonra kimse milletin yarıdan fazlasının onayını olmadan ülkeyi yönetemeyecek. Meclis ise yasama ve denetim görevlerini daha etkin yapacak. Eski sistemde kanun tasarılarını hükümetin bürokratları hazırlar, milletvekilleri ise sadece komisyonlarda bunları görüşürdü.

Şimdi kanun teklifi vermek yetkisi sadece milletvekillerine ait ey Kılıçdaroğlu. Cumhurbaşkanının bütçe kanunu dışında böyle bir yetkisi yok. Anladın mı Kılıçdaroğlu. Benim kardeşlerimi bir kahvaltı verip niye aldatma yoluna gidiyorsun. Denetim konusunda meclise yazılı sorudan araştırma ve soruşturmaya, genel görüşmeden yüce divana kadar pek çok imkan sağlanıyor. Gensoru muhalefet tarafından bir denetim yöntemi olarak değil, meclis çalışmalarını tıkama aracı olarak kullanılıyordu. Bunun acısını çok çektik. Meclis tarihinde 484 gensoru verilmiştir Bunun 4 tanesi işleme alınmıştır. Gensorunun geçme şansı yok ama buna rağmen tıkamak için bunu yapıyorlar. Güven oylaması derseniz zaten cumhurbaşkanı bu onayı milletten alıyor.

Demek ki yeni sistemde meclis zayıflamıyor tam tersine asli görevlerine yoğunlaşıyor. ‘Bütün yargı mensuplarını Cumhurbaşkanı atayacak’ diyor. Ayıptır ya yalan söyleme, dürüst ol. Senin akıl hocan kim. Oku şu metni oku. Böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanının şu anda Hakimler Savcılar Kurulunda 4 atama yetkisi var. Bunun dışında diğerlerini tamamen meclis atıyor. İşte hakimler savcılar kurulunun 7 üyesini meclis atıyor.”