''Yalancının mumu nasıl yatsıya kadar yanarsa bunların yalanları da tek tek ifşa oluyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı Programında konuşma yaptı. Terörün insanlığının olmadığını, bağrından çıktığı, ekmeğini yediği, vergisi ile okuduğu milletine silah sıkan birinden insanlığın beklenmeyeceğini kaydeden Erdoğan, “Amaca götüren her yolu meşru gören bir zihniyetin ahlakı, ilkesi olabilir mi? Vatanının bir dolara satacak kadar alçalan birinde namus, onur, haysiyet kalır mı? Kendi silah arkadaşlarını dahi kalleşçe, alçakça katleden bir caniden artık ne bekleyebilirsiniz? Hainin ne insanlığı olur, ne de arkadaşlığı. Aklını hoca kılıklı şarlatana zimmetlemiş birinin ne ahlakı kalır ne de namusu. Neymiş, o aklını kaybetmiş olanlara şah damarından daha yakınmış. Bu bir şirktir, Allah’a ortak koşmaktır. Bize şah damarından daha yakın olan sadece Allah’tır. Böyle bir iddiada bulunmak Allah’a eş koşmaktır. Bu Kuran da tespit edilmiş bir hükümdür. Öyle buyuruyor rabbimiz. Bir terör örgütüne militan olmayı, bu millete asker olmaya tercih eden birinde; onurda, ilkede kalmaz. Bunun için Atalarımız ‘kork Allah’tan korkmayandan’ demiştir. Bir insanda Allah korkusu yoksa onun yerini başka şeyler doldurmuşsa, düşmanın dahi yapamayacağı ihanetleri, alçaklıkları, katliamları işlemekten bunlar çekinmez. 15 Temmuz gecesi buna defalarca şahit olduk” diye konuştu.
15 Temmuz gecesi, Ankara ve İstanbul’daki yaralıları almaya giden sağlık görevlilerine gerçekleştirilen saldırılara değinen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“İfadelerine itibar etseniz, hepsi darbecilere karşı savaşmış, mücadele vermiş”
“Ambulanslarımız kurşunlandı. Gazilerimiz arasında 4 kahraman doktorumuz da bulunuyor. O gece insanımıza kurşun sıkan, ambulansları tarayacak kadar gözü ve gönlü kararmış bu tiplere bakıyorsunuz, her gün utanmadan, sıkılmadan mağduriyetten bahsediyorlar. İfadelerine itibar etseniz, hepsi darbecilere karşı savaşmış, mücadele vermiş, asla ihanetin içerisinde yar almamış. FETÖ’yu hayatlarında duymamış, örgütle hiçbir bağlantıları olmamış. Yalancının mumu nasıl yatsıya kadar yanarsa bunların yalanları da tek tek ifşa oluyor. Kaçarken imha ettiklerini sandıkları kayıtlar, bu teröristlerin ihanetini nasıl acımasızca insanımıza kurşun sıktığını ortaya koyuyor. Yanımdaki korumalarımı gelip buldukları odada kurşunlamak suretiyle 2 polisimi şehit ettiniz, 2 bayan polisimi oralarda yaralayacak kadar alçak ve adisiniz. Ne yaptı o polisler size? Bu çevrede olanlar, F-16’lar ile bombaladılar, helikopterlerden yağdırdılar bombaları. O savunmasız insanların ellerinde Türk bayrağından başka ne vardı? Dillerinde şehadetten başka ne vardı?. Onlar Türk bayrağı ile beraber o yürüyüşü yaparken, onlar tekbir getirirken, onlar demokrasiye doğru yürürken, onlar yukarıdan bombaları yağdırıyor. 15 Temmuz gecesinin kayıtları aynı zamanda ülkemizin ve milletimizin nasıl büyük bir badire atlattığını bizlere ispat ederken, ne kadar inançlı, güçlü bir millet olduğunu göstermesi bakımından da çok önemliydi. Ben milletimle iftihar ediyorum. Böyle bir millete hizmet etme görevini bana lütfettiği için Allah’a hamdediyorum.”
“Canınız pahasına sağlık hizmeti sundunuz”
15 Temmuz hain darbe kalkışmasında, sağlık görevlilerinin yapmış oldukları kahramanlıklara dikkat çeken Erdoğan, 15 Temmuz gecesinin kayıtlarının aynı zamanda ülkemizin işgal teşebbüsü olduğunu anlattığını söyledi. Milletin direnişi, gözü pek sağlık görevlilerinin destekleriyle 15 Temmuz darbe girişiminin bertaraf edildiğini vurgulayan Erdoğan, “Vatandaşlarımız tankın önüne dikilip, göğüslerini mermilere siper ederken, sizlerde canınız pahasına sağlık hizmeti sundunuz. Kaçmadınız. Onları hastaneye yetiştirdiniz. Bu fedakarlıklarınızı unutmak mümkün değil. Sizler bunu zaten ahdinize, yemininize sadık kalarak yaptınız. Birileri bunu yapmayabilirdi. Yapmayanlar da olabilir ama siz yaptınız. Tıpkı 14 Mart 1919’da işgale karşı bayrak açan tıbbiyeliler gibi vatanınız için, bağımsızlığımız için, geleceğimiz için yaptınız. Özellikle Ankara ve İstanbul’daki bazı hastanelerimizin imkanlarının çok ötesinde gayretler sarf ettiklerini biliyorum. Hemen yakınlarımızda bulunan ihanet çetesinin sahip olduğu bir hastanede kapılarına gelen yaralılara ‘kimin için yaralandıysanız gidin tedavinizi o yapsın’ diyecek kadar insanlıktan çıkanların olduğunu da iyi biliyorum. Şuan da ne öyle bir hastane var, ne de bu sözü söyleyenler artık bu kutsal unvanı kullanamaz, kullanamıyor. Birileri de gelip bize, işte onun herhangi bir şeyi yok, o şöyleydi, böyleydi. Kusura bakmasınlar. Acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Bunlar bize bunu yaptılar. Arada fireler olabilir. Öncelikle o gece bizim gazilerimize, bizim şehitlerimize o kapıları kapatanlar bunun hesabını verecek. Eğer vermezse biz bunun hesabını veremeyiz.
Bu vesile ile 15 Temmuz gecesi meydanlarda, sonrasında hastanelerde bu ülke için nöbet tutan, 14 Mart ruhuyla işgalcilere direnen tüm sağlık görevlilerimize teşekkür ediyorum. Sadece devlet hastaneleri değil, özel hastanelerde de bu ruhla çalışanları biliyorum. Onlara da ayrıca teşekkür ediyorum. Hastanelerinin kapısını açıp aynı şekilde o hizmeti devlet hastanelerinde olduğu gibi sürdüren hastanelere de teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.
İHA