Beslenme alışkanlıklarında şeker ve karbonhidratın dengede tutulması gerektiğini ifade eden Evirgen, “Zayıflamak için öncelikle kesin karar vermek ve istikrarlı olmak gerekiyor. Diyet, korkulanın aksine aç kalmak demek değildir. Sadece hayata karşı bakış açınızı değiştirmek ve beslenme alışkanlıklarınızda küçük düzenlemeler yapmak sağlıklı olmak için yeterli olabilir. Sağlıklı olmak isteyenlerin dikkat etmeleri gereken ufak noktalar var. Yüksek karbonhidrat, yüksek hayvansal yağ ve yüksek şeker içeren besinleri tüketmemeleri gerek. Öğünlerin düzenli olması ve sıvı tüketiminin yeterli miktarda olması da büyük önem taşıyor. Kişi bu noktalara dikkat ettiğinde kilo kaybı gözleniyor” diye konuştu.
"Beslenme kişiye özeldir"
Evirgen, sağlıklı bir tabakta her besin ögesinden bir miktar olması gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Basit karbonhidrat dediğimiz beyaz undan, basit şeker dediğimiz beyaz şekerden yapılmış olan yemeklerden mümkün olduğunca minimum oranda beslenmemiz gerekiyor. Beslenme tarzımızın yüzde 55’inin karbonhidratlardan, yaklaşık yüzde 30’unun yağlardan, yüzde 15’inin de proteinden sağlanması gerekiyor; ancak hepsinden bir miktar porsiyonumuzda olmalı. Sağlıklı bir tabak nasıl olur diye düşünürseniz de, bir miktarını mutlaka salata, yeşil sebzeler kaplayacak, bir miktar karbonhidrat dediğimiz ekmek, bulgur pilavı gibi yemekler olacak, bir kısmı da et, balık, tavuk, baklagiller dediğimiz protein grubundan bulunacak. Protein grubunun bir diğer ürünleri de süt ürünleridir. Süt ürünleri de beslenmemizin temelini oluşturan besin gruplarıdır. Beslenme kişiye özeldir. Tabii ki temel beslenme basamakları aynı şekilde uygulanabilir ama miktarları değişkenlik gösterir. Herkes kan tahliline, boy, kilo, kas ve sıvı oranına göre diyet yapmalıdır. Ayrıca sadece kilolular değil, kendine değer veren herkes diyet yapmalı, sağlıklı beslenmelidir."
İHA