Mart ayının bağırsak kanseri farkındalık ayı olduğunu belirten Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, kolon kanseri tedavisinde büyük gelişmeler olmakla birlikte en büyük önceliğin risk faktörlerini mümkün olduğunca azaltmak olduğunu söyledi. Prof. Dr. Coşkun, içme suyunun içindeki nitrat düzeylerinin bağırsak kanseri riskini artırdığını kaydetti.
Bir hafta önce içme suyunun içindeki nitrat düzeylerinin bağırsak kanseri riskini artırdığına dair bir analiz yayınlandığını belirten Prof. Dr. Coşkun, Environmental Research dergisinde Yeni Zelandalı Jayne Richards ve arkadaşları tarafından yayınlanan analize göre ülkelerinde görülen bağırsak kanseri vakalarının yüzde 3,26’sının su kaynaklarındaki artan nitrat düzeyi ile ilişkili olduğu bilgisini verdi. Araştırmacıların yaptıkları analizde her yıl 100 kadar bağırsak kanserinin içme suyuna fazla miktarda nitrat karışmasının sonucu geliştiğini hesapladıklarını bildiren Coşkun, “Tarım alanlarında kullanılan kimyasal gübreler, tarım ilaçları ve yine hayvancılık alanları yer altı kaynak sularının kirlenmesine yol açabilmektedir. Özellikle azotlu gübreler toprak ve suda nitrat birikmesine yol açabilmektedir. Vücutta artan nitrat düzeyleri eğer insan vücudundaki iç kaynaklardaki ve besinlerle alınan antioksidanlarla dengelenemezse kanserojen olan N-nitrozo bileşiklerine dönüşmektedir ve bu şekilde kanser risk artışı olmaktadır” dedi.
İşlenmiş et ürünlerinin fazla tüketilmesinin içerdiği nitrat bileşikleri nedeniyle kanserle ilişkili olabileceğine dair kuvvetli şüpheler bulunduğunu bildiren Prof. Dr. Uğur Coşkun, “Tüketilen su içerisinde artmış nitrat düzeyleri kanser açısından ilave bir risk oluşturabilir. Ülkemizde içme sularında nitrat düzeyleri belli aralıklar ile kontrol ediliyor ve nitrat fazlalığı ile ilgili bugüne kadar ciddi bir sıkıntı bildirilmedi. Fakat özellikle kimyasal gübrelemenin gittikçe arttığı günümüzde içme su kaynaklarındaki nitrat düzeylerinin daha yakın kontrolü uygun olacaktır” ifadelerini kullandı.