Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslı Alay, Hepatit B hakkında bilgi verdi. Hastalığın kan ve vücut sıvıları ile temas, cinsel temas, enfeksiyonu taşıyan kişilerle aynı ortamda yaşama durumunda bulaşabildiğini dile getiren Op. Dr. Alay, Hepatit B taşıyıcı anneden doğan çocukta da hastalığın görülme riski olduğunu belirtti.
Op. Dr. Alay, "Virüsü alan bebeklerde enfeksiyon yüzde 90’dan fazla oranda kronikleşir. Çocuklar hiçbir bulgu vermeden taşıyıcı olarak yaşamlarını sürdürebilir. Enfeksiyonun 6 aydan fazla vücutta kalması kronikleştiğini gösterir. Ülkemizde her yeni doğan çocuğa ilk 72 saat içinde aşı yapılmaktadır. Anne hepatit B taşıyıcısı ise doğumdan 6-12 saat içerisinde aşı ve immünglobülin yapılmalı ve aşılama takvimine devam edilmelidir. Aşı yüzde 90 oranında enfeksiyondan korur. Anneden bebeğe geçişte doğum şekli önemli olmadığından, hepatit B taşıyıcısı annelere rutin olarak sezaryan yapılması önerilmez" dedi.
Özellikle sağlık çalışanlarının, diyaliz hastaları ve uyuşturucu kullananların riskli grupta olduğunu kaydeden Op. Dr. Alay, Hepatit B'nin bulaştırıcılığı yüksek bir virüs olduğuna dikkat çekti. Homoseksüellerin de riskli grupta olup, partneri hepatit B taşıyıcı olan heteroseksüellerde de riskin arttığını vurgulayan Op. Dr. Alay, "Seks işçileri mutlaka aşılanma programına alınmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre hepatit B taşıyıcısı olan bireylerin yaklaşık yarısında riskli bir temaslarının olmadığını bildirmişlerdir. Aynı evde yaşayan, yakın temas altında olan kişilerde bulaş sıklığı artmıştır. Virüs çoğunlukla cilt çatlaklarından bulaşmakta olup çocuklardaki bulaşın en sık nedenidir. Kronik hepatit B’li olan çocukların yaklaşık yüzde 49’unun ailesinde hepatit B enfeksiyonu görülmüştür."
Hepatit B ve gebelik
Tüm gebelere hepatit B taşıyıcılığını gösteren test yapılması gerektiğini kaydeden Op. Dr. Alay, "Hepatit B taşıyıcısı kadınlar öncelikle gebelik öncesi mutlaka karaciğer fonksiyonları açısından değerlendirilmeli ve gebelik süresince yakınen izlenmelidir. Hepatit B taşıyıcısı olan bireyde HBsAg pozitif olup, buna HBeAg pozitifliğinin eklendiği durumlarda bebeğe bulaş riski yüzde 70-90’a kadar çıkmaktadır. Çünkü HBeAg enfeksiyonun aktif ve bulaşıcı olduğunu gösterir. Ancak virüsün aktif olduğu dönemde ürettiği HBeAg pozitifliğinin olmadığı kadınlarda fetüse geçiş yaklaşık yüzde 10 olup oldukça düşüktür. Yeni doğan bebeğin korunması için doğumun hemen ardından bebeğe aşı ve immünglobülin uygulanması ile yüksek düzeyde koruyuculuk sağlanır" ifadelerini kullandı.
Hepatit B'nin anne sütü ile bebeğe bulaşmadığını ifade eden Op. Dr. Alay, kanamalı meme ucu çatlaklarında meme ucu bakımının ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
"Aşı uygulanması yaygınlaştırılmalıdır"
Op. Dr. Alay, "Hepatit B aynı zamanda cinsel temas ile geçebilir. Partnerinizde Hepatit B taşıyıcılığı mevcut ise temas öncesi mutlaka aşı yapılmalıdır. Aşı dozlarınızın bitimi sonrasında cinsel birliktelik önerilebilir. Ancak yaşanılan bir cinsel beraberliğin ardından partnerinizin Hepatit B taşıyıcısı olduğunu öğrenmiş iseniz ilişkinin ardından ilk 48 saat içinde hemen aşı ve uygun immünglobülin yani koruyucu antikor içeren tedavi yapılmalıdır. Hepatit B aşısı ile amaç toplumdaki her bireyin aşılanarak Hepatit B oranının azaltılmasıdır. Bu nedenle tüm branş hekimleri aşı konusunda halkı bilinçlendirmeli ve aşı uygulanması yaygınlaştırılmalıdır. Her birey şüpheli bir temas sonrası ayrıntılı olarak değerlendirilmeli ve koruyucu önlemler alınmalıdır. Aşı her yaş grubundan bireye yaygın kullanımı 3 doz şeklinde uygulanılmasıdır. Tek doz aşı sonrası koruyuculuk oranı yüzde 30-55 iken 3 doz aşı sonrasında yüzde 90 ve üstüne çıkar. Bağışıklık sistemi normal olan, ek bir hastalığı olmayan bireylerde tekrar doza gerek yoktur. Yani uygulanılan 3 doz aşı hayat boyu sizi hepatit B ve onun getirdiği hastalıklardan korur. Aşı aile hekimlerinizce veya diğer sağlık kuruluşlarında yapılabilir. Aşı tamamlandıktan sonra koruyucu antikorların varlığına son aşıdan yaklaşık 1 ay sonra bakılmalıdır. Hepatit B’nin alkol ile ölmediğini, basit deterjanlara karşı dirençli olduğunu ve dış ortamda yaklaşık 7 gün yaşadığını unutmayın. Hemen aşınızı yaptırın. Hepatit B’ye karşı aşılanmak bu virüse bağlı karaciğer kanserini önler" şeklinde konuştu.
Op. Dr. Alay, "Virüsü alan bebeklerde enfeksiyon yüzde 90’dan fazla oranda kronikleşir. Çocuklar hiçbir bulgu vermeden taşıyıcı olarak yaşamlarını sürdürebilir. Enfeksiyonun 6 aydan fazla vücutta kalması kronikleştiğini gösterir. Ülkemizde her yeni doğan çocuğa ilk 72 saat içinde aşı yapılmaktadır. Anne hepatit B taşıyıcısı ise doğumdan 6-12 saat içerisinde aşı ve immünglobülin yapılmalı ve aşılama takvimine devam edilmelidir. Aşı yüzde 90 oranında enfeksiyondan korur. Anneden bebeğe geçişte doğum şekli önemli olmadığından, hepatit B taşıyıcısı annelere rutin olarak sezaryan yapılması önerilmez" dedi.
Özellikle sağlık çalışanlarının, diyaliz hastaları ve uyuşturucu kullananların riskli grupta olduğunu kaydeden Op. Dr. Alay, Hepatit B'nin bulaştırıcılığı yüksek bir virüs olduğuna dikkat çekti. Homoseksüellerin de riskli grupta olup, partneri hepatit B taşıyıcı olan heteroseksüellerde de riskin arttığını vurgulayan Op. Dr. Alay, "Seks işçileri mutlaka aşılanma programına alınmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre hepatit B taşıyıcısı olan bireylerin yaklaşık yarısında riskli bir temaslarının olmadığını bildirmişlerdir. Aynı evde yaşayan, yakın temas altında olan kişilerde bulaş sıklığı artmıştır. Virüs çoğunlukla cilt çatlaklarından bulaşmakta olup çocuklardaki bulaşın en sık nedenidir. Kronik hepatit B’li olan çocukların yaklaşık yüzde 49’unun ailesinde hepatit B enfeksiyonu görülmüştür."
Hepatit B ve gebelik
Tüm gebelere hepatit B taşıyıcılığını gösteren test yapılması gerektiğini kaydeden Op. Dr. Alay, "Hepatit B taşıyıcısı kadınlar öncelikle gebelik öncesi mutlaka karaciğer fonksiyonları açısından değerlendirilmeli ve gebelik süresince yakınen izlenmelidir. Hepatit B taşıyıcısı olan bireyde HBsAg pozitif olup, buna HBeAg pozitifliğinin eklendiği durumlarda bebeğe bulaş riski yüzde 70-90’a kadar çıkmaktadır. Çünkü HBeAg enfeksiyonun aktif ve bulaşıcı olduğunu gösterir. Ancak virüsün aktif olduğu dönemde ürettiği HBeAg pozitifliğinin olmadığı kadınlarda fetüse geçiş yaklaşık yüzde 10 olup oldukça düşüktür. Yeni doğan bebeğin korunması için doğumun hemen ardından bebeğe aşı ve immünglobülin uygulanması ile yüksek düzeyde koruyuculuk sağlanır" ifadelerini kullandı.
Hepatit B'nin anne sütü ile bebeğe bulaşmadığını ifade eden Op. Dr. Alay, kanamalı meme ucu çatlaklarında meme ucu bakımının ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
"Aşı uygulanması yaygınlaştırılmalıdır"
Op. Dr. Alay, "Hepatit B aynı zamanda cinsel temas ile geçebilir. Partnerinizde Hepatit B taşıyıcılığı mevcut ise temas öncesi mutlaka aşı yapılmalıdır. Aşı dozlarınızın bitimi sonrasında cinsel birliktelik önerilebilir. Ancak yaşanılan bir cinsel beraberliğin ardından partnerinizin Hepatit B taşıyıcısı olduğunu öğrenmiş iseniz ilişkinin ardından ilk 48 saat içinde hemen aşı ve uygun immünglobülin yani koruyucu antikor içeren tedavi yapılmalıdır. Hepatit B aşısı ile amaç toplumdaki her bireyin aşılanarak Hepatit B oranının azaltılmasıdır. Bu nedenle tüm branş hekimleri aşı konusunda halkı bilinçlendirmeli ve aşı uygulanması yaygınlaştırılmalıdır. Her birey şüpheli bir temas sonrası ayrıntılı olarak değerlendirilmeli ve koruyucu önlemler alınmalıdır. Aşı her yaş grubundan bireye yaygın kullanımı 3 doz şeklinde uygulanılmasıdır. Tek doz aşı sonrası koruyuculuk oranı yüzde 30-55 iken 3 doz aşı sonrasında yüzde 90 ve üstüne çıkar. Bağışıklık sistemi normal olan, ek bir hastalığı olmayan bireylerde tekrar doza gerek yoktur. Yani uygulanılan 3 doz aşı hayat boyu sizi hepatit B ve onun getirdiği hastalıklardan korur. Aşı aile hekimlerinizce veya diğer sağlık kuruluşlarında yapılabilir. Aşı tamamlandıktan sonra koruyucu antikorların varlığına son aşıdan yaklaşık 1 ay sonra bakılmalıdır. Hepatit B’nin alkol ile ölmediğini, basit deterjanlara karşı dirençli olduğunu ve dış ortamda yaklaşık 7 gün yaşadığını unutmayın. Hemen aşınızı yaptırın. Hepatit B’ye karşı aşılanmak bu virüse bağlı karaciğer kanserini önler" şeklinde konuştu.
İHA