Ayakların yanı sıra yüksek topukların normal yürüyüş ve vücudun genel biyomekaniğinin bozulmasına sebep olduğunu ifade eden uzmanlar, bacaklar ve omurgada aşınma ve şekil bozukluklarına dikkat çekti. İnsanı ayakta tutan kas ve iskelet sistemi belli bir kasılmayla ayakta kalmayı, bu da omurga üzerinden vücudun dik durmasını sağlarken, yüksek topuklar vücudun kuvvet merkezini öne doğru kaydırarak kalça ve omurganın hizasını bozuyor.
Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, yüksek topukların üzerinde durabilmek için ister istemez gövdenin geriye doğru atıldığını ve bu durumun bele binen yükü artırarak bel ağrıları ve omurgada şekil bozukluklarına yol açabildiğini söyledi. Omurgada oluşan bozukluğun zamanla vücut duruşunu olumsuz yönde etkileyerek bir takım rahatsızlıklara yol açtığını anlatan Şahabettinoğlu, şöyle konuştu:
"Bu rahatsızlık arasında bel ve boyun ağrıları önemli bir paya sahiptir. Yüksek topuklu ayakkabıların verdiği zararla omurganın üzerinde oluşan ağrı belden bacağa yayılıyorsa bel fıtığı, boyundan kola-ellere yayılan bir ağrı mevcutsa boyun fıtığı olma ihtimali yüksektir. Bunun yanı sıra doğru seçilmemiş sert tabanlı, esnek olmayan, sivri burunlu, üstü basık, taban desteği olmayan, hiç topuk yükseltisi olmayan düz tabanlı ayakkabılar da sorun teşkil etmektedir."
Yüksek topuklu ayakkabıları mümkün oldukça kullanılmamasını tavsiye eden Şahabettinoğlu, yanlış ayakkabı seçimi ayak, ayak bileği, dizler ve bel sağlını tehdit edebileceğini söyledi. Ayakkabı seçiminde moda, renk ve görsellikten ziyade sağlığında önemli olduğunu belirten Şahabettinoğlu, "Rahat edebilecek ortopedik ayakkabılar giyilmesi önemlidir. Yaşanabilecek bel ve boyun fıtığı rahatsızlıklarına karşı ise uygulanabilecek manipülasyon yöntemi Türkiye’de az sayıda uzman doktor tarafından bilinmektedir" dedi.
Şahabettinoğlu, tedavinin 3-5 gün aralıklarla uygulandığını belirterek "Tedavi sırasında rahatsızlığın olduğu bel ve boyun bölgesine elle bir takım germe, bastırma ve döndürme gibi teknik uygulanırken, manipülasyon tedavisiyle hastalarda yüzde 98 iyileşme gösteriyor. Sadece yüzde 1-2 hastada ameliyat gerekebilir. Ameliyat, ayaklarda ilerleyen kas gücü kaybı, idrar-büyük abdest kaçırma şikayeti olan ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen hastalarda son çaredir" diye konuştu.
Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, yüksek topukların üzerinde durabilmek için ister istemez gövdenin geriye doğru atıldığını ve bu durumun bele binen yükü artırarak bel ağrıları ve omurgada şekil bozukluklarına yol açabildiğini söyledi. Omurgada oluşan bozukluğun zamanla vücut duruşunu olumsuz yönde etkileyerek bir takım rahatsızlıklara yol açtığını anlatan Şahabettinoğlu, şöyle konuştu:
"Bu rahatsızlık arasında bel ve boyun ağrıları önemli bir paya sahiptir. Yüksek topuklu ayakkabıların verdiği zararla omurganın üzerinde oluşan ağrı belden bacağa yayılıyorsa bel fıtığı, boyundan kola-ellere yayılan bir ağrı mevcutsa boyun fıtığı olma ihtimali yüksektir. Bunun yanı sıra doğru seçilmemiş sert tabanlı, esnek olmayan, sivri burunlu, üstü basık, taban desteği olmayan, hiç topuk yükseltisi olmayan düz tabanlı ayakkabılar da sorun teşkil etmektedir."
Yüksek topuklu ayakkabıları mümkün oldukça kullanılmamasını tavsiye eden Şahabettinoğlu, yanlış ayakkabı seçimi ayak, ayak bileği, dizler ve bel sağlını tehdit edebileceğini söyledi. Ayakkabı seçiminde moda, renk ve görsellikten ziyade sağlığında önemli olduğunu belirten Şahabettinoğlu, "Rahat edebilecek ortopedik ayakkabılar giyilmesi önemlidir. Yaşanabilecek bel ve boyun fıtığı rahatsızlıklarına karşı ise uygulanabilecek manipülasyon yöntemi Türkiye’de az sayıda uzman doktor tarafından bilinmektedir" dedi.
Şahabettinoğlu, tedavinin 3-5 gün aralıklarla uygulandığını belirterek "Tedavi sırasında rahatsızlığın olduğu bel ve boyun bölgesine elle bir takım germe, bastırma ve döndürme gibi teknik uygulanırken, manipülasyon tedavisiyle hastalarda yüzde 98 iyileşme gösteriyor. Sadece yüzde 1-2 hastada ameliyat gerekebilir. Ameliyat, ayaklarda ilerleyen kas gücü kaybı, idrar-büyük abdest kaçırma şikayeti olan ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen hastalarda son çaredir" diye konuştu.
İHA
Son Güncelleme: 28.11.2016 09:59