Dr. Yılmaz, Dünyada ve Türkiye’de ciddi bir toplumsal sorun haline gelen madde bağımlılığının, günümüzde sadece yetişkinler için değil, çocuk ve gençler açısından da tehdit unsuru oluşturduğunu belirterek, “Yaşanan hızlı sosyal ve ekonomik değişmelere paralel olarak, sağlık sorunlarının boyutları da önemli ölçüde değişmektedir. Bağımlılık yapıcı madde kullanmaya başlamada, ergenlik dönemi özellikle riskli bir dönemdir. Bu dönemin getirdiği stresli ve fırtınalı kimlik kazanma süreci de, gençlerimizi, birçok zararlı alışkanlığın kazanılmasına açık hale getirmektedir” ifadelerinde bulundu.
Dr. Yılmaz, kimlerin bağımlı olduğunu belirlemek için çeşitli ölçütler bulunduğunu bu ölçütlerin tolerans gelişmesi, madde kesildiğinde ya da azaltıldığında fiziksel veya ruhsal yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması, madde kullanımını denetlemek ya da bırakmak için yapılan ama boşa çıkan sürekli çabalar. Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için büyük zaman harcamak, madde kullanımı nedeniyle sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azalması ya da tamamen bırakılması, maddenin tasarlandığından daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması, fiziksel ya da ruhsal sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen madde kullanımının sürdürülmesi olarak sıralarken bunlardan üçünün kişide var olmasının bağımlılık tanısı konması için yeterli olduğunu belirtti.
Bağımlılıklar sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın geleceğini tehdit ettiğini, aslında en önemlisinin tüm bu faktörlerden uzak durup hiç başlamamak başladıysan bile bırakmak olduğunu belirten Dr. Yılmaz “Sorumluluğumuz büyük, omuzlarımızdaki yük ağır. Geleceğimizin teminatı çocuk ve gençlerimizi tertemiz, sağlıklı bir geleceğe hazırlamak, her türlü bağımlılıklardan korumak için her yerde zararlı alışkanlıklarla mücadelemize devam edeceğiz. Yeşilay Haftası vesilesi ile sağlıklı bir nesil, sağlıklı bir gelecek için tüm halkımızın alkol, sigara ve uyuşturucu bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklardan uzak, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürmelerini temenni ediyorum” dedi.
İHA