“Kaygı oluşturan olaylar, bağırsak sisteminde enflamasyonlara yol açarak bizi enfeksiyonlara daha yatkın hale getirebilir”
Psiko-sosyal faktörlerin mide-bağırsak sisteminin fizyolojisini etkilediğini hatırlatan Baykal, “Yani, günlük yaşadığımız bizi strese sokan olaylar, olumsuza odaklanan düşünce yapımız, elimizde olmayan kaygı oluşturan olaylar, bağırsak sisteminde kasılmalara, hareketlere ve enflamasyonlara yol açarak bizi enfeksiyonlara daha yatkın hale getirebilir. Araştırmalara göre stres reaksiyonunun mide bağırsak hastalıklarındaki acı-ağrının normalden çok daha fazla hissedilmesine yol açtığı bulunmuştur. Bu sonuçların ışığında birçok araştırma şunu göstermiş; fonksiyonel mide-bağırsak problemleri olan birçok hastaya bilişsel-davranışçı yaklaşım uygulanarak stres ve anksiyete azaltma amacıyla destek verildiğinde sindirim sistemlerindeki semptomlar daha hızlı düzelmektedir. Stresin sindirim sistemindeki problemlere, örneğin mide ekşimesi, abdominal kramplar, çok yumuşak gayta gibi yol açıp açmadığını bilirsek doktorumuzla bunları paylaşıp, daha kaliteli ve çabuk tedavi olma imkanı bulabiliriz. Doktor, psikolojik desteğe ihtiyacımız olduğunu düşünürse uygun tedaviyi verdikten sonra bizi uygun mercilere yönlendirecektir” ifadelerini kullandı.
Stres ve Anksiyete Kaynaklı Bağırsak Problemlerinin Belirtileri
Baykal, bağırsak problemlerinin stres ve anksiyete ile ilgili olup olmadığını anlamak için genel duruma bakmak gerektiğini vurgulayarak, belirtilerini şöyle aktardı:
“Gergin, sert kaslar, özellikle boyun ve omuzlarda hissedilirse; uzun süreli baş ağrısı çekiyorsak; uyku problemlerimiz varsa; kısa sürede hızlı kilo aldıysak veya kaybettiysek; sürekli bir huzursuzluğumuz varsa ve çarpıntı ve titreme hissi yaşıyorsak, işleri ertelemeye ve ağırdan almaya meyilli olduysak, dişlerimizi sık sık gıcırdatıyorsak, verilen işleri tamamlamakta ve konsantre olmakta güçlük çekiyorsak, yemek ve/veya alkol alımında değişiklikler yaşıyorsak, sigara içiyorsak, normalden çok fazlalaştırıyorsak, başkalarıyla her zamankinden çok daha az beraber olmak istiyorsak veya hiç olmak istemiyorsak veya çok fazla sosyalleşmeye meyilli olduysak; sık sık stresli olay ve yaşantılarla ilgili konuşuyorsak veya düşünüyorsak. Sık sık ağlama, gerginliğe tahammül edemeyeceği ve dayanamayacağı duygusu, bir türlü rahatlayamama, sinirlilik, çabuk tepemizin atması, depresyon, konsantrasyon zayıflığı, olayları hatırlamakta eskisine göre güçlük çekme, espri anlayışımızın azalması veya kaybolması, kararsızlık. Mide-bağırsak problemleri yaşadığımız zaman bir süre geçtikten sonra durumda değişiklik yoksa veya kötüye gidiyorsa bu belirtilerin kendimizde olup olmadığını kontrol etmemiz ve farkına varmamız gerekebilir. Tabi ki tüm bu belirtilerin bir kerede olmasını bekleyemeyiz. Kendimizde her bir veya tüm belirti gruplarında en az 2 haftada bir veya birkaç belirti görürsek bir uzmana danışmamız iyi olacaktır.”
İHA