AK Parti Ankara milletvekili Lütfiye Selva Çam, Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile kadına karşı kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan katalog suçlar arasına alındığını belirterek, "Kasten yaralama suçunun beden veya ruh bakımından kendisini savunmayacak durumda bulunan kişiye karşı veya canavarca hisle işlenmesi de katalog suç sayılacak. Ayrıca kadına karşı şiddetle daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması için nitelikli hal düzenlemeleri kapsamında suçların kadına karşı işlenmesi halinde cezaların artırılması sağlanacak" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, AK Parti Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam ile birlikte TBMM’de açıklama yaptı. Turan, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, “Cumhuriyetimizin 100. yılına giderken 18 Mart bu sene daha anlamlı. Dünyanın en uzun ayak aralığına sahip köprüsünü Cumhurbaşkanımızın ve çok sayıda yerli ve yabancı misafirimizin katılımıyla saat 16’da açma imkanı bulacağız. 4 bin 650 metre uzunluğunda, 2 bin 23 metre ayak aralığı olan, Cumhuriyetimizin 100. yılına atıfla 2 bin 23 metre, 318 metre ayak yüksekliği olan, 18 Mart’a atıfla 318 metre olan, 15 ülkeden 12 binden fazla insanın çalıştığı devasa bir projedir” ifadelerini kullandı. Turan, kadına şiddet ve sağlık çalışanlarına şiddetle ilgili Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin kadın cinayetlerinde iyi hal indiriminden ısrarlı takibe kadar, sağlık çalışanlarının özlük haklarından tazminat güvencesine kadar birçok hüküm içerdiğini de söyledi.
Milletvekili Çam ise, kadınlara yönelik hem yaralama hem de kasten öldürme eylemlerinde cezaların artırılacağı ve caydırıcılık fonksiyonu nedeniyle de önemli olan bir teklif getirdiklerini söyleyerek, “Malumunuz hepimizin geçmiş vakalarda şahit olduğumuz, mahkemelerdeki iyi hal indiriminin uygulamaları pek çok eleştiriye muhatap oldu. Hem kadına karşı işlenen suçlarda hem de çocuklara karşı ve başka bireylere karşı işlenen suçlarda yapılan indirimler nedeniyle vicdanlarımız sızladı. İyi hal indirimini düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesinin ikinci fıkrası duruşma öncesi ve duruşma sırasındaki davranışları da iyi hal indirimi kapsamına alıyordu. Halbuki buradaki yaklaşımlarda kişinin pişmanlığını gösteren herhangi somut bir ifade yok. Yeni düzenlemede pişmanlığını gösteren davranışların esas alınmasını istiyoruz. Mevcut hali ile maddenin sonundaki da ’... gibi hususlar’ ifadesi, mahkemelerimize sınırsız iyi hal indirimi konusunda değerlendirme ve takdir hakkı kullanma yetkisi vermekte ve tamamen hâkimin takdirine bırakılmaktaydı. Yeni hazırladığımız düzenleme, duruşma sırasında sadece yargılamayı yapan mahkemeyi, hâkimi etkilemek için yapılmış şekli davranışların, duruşma sırasındaki rol yapmaların takdiri indirim nedeni sayılamayacağına dair de bir hüküm getiriyor. Yani bu düzenlemeyle kamuoyunda kravat takmak, el bağlamak, boyun bükmek ve benzeri hususlar nedeniyle indirim yapıldığı algısı ortadan kaldırılmış oluyor. Dolayısıyla iyi hal indiriminin bundan sonraki süreçlerdeki uygulanmasında kanundan kaynaklanan aksaklıklar ortadan kaldırılıyor. Bu teklifle kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu, tutuklama nedeni varsayılan katalog suçlar arasına alınacak. Kasten yaralama suçunun beden veya ruh bakımından kendisini savunmayacak durumda bulunan kişiye karşı veya canavarca hisle işlenmesi de katalog suç sayılacak. Ayrıca kadına karşı şiddetle daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması için nitelikli hal düzenlemeleri kapsamında suçların kadına karşı işlenmesi halinde cezaların artırılması sağlanacak. Diğer taraftan bu yasal değişiklikleri içeren paketimizdeki taleplerimizin kabul edilmesi halinde ısrarlı takip konusu da ilk defa Türk Ceza Kanunu’nda müstakil bir suç olarak düzenlenmiş olacak. Bu madde ile ısrarlı takip, fiziken ya da iletişim araçlarını kullanarak, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin, yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan fiiller ısrarlı takip kapsamında suç sayılacak. Böylece ısrarlı takip, kadına tacizin farklı bir versiyonu olarak müstakil suç olarak düzenlenmekte, bu suça 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Ayrıca suç çocuğa, ayrılık kararı alınan veya boşandığı eşe karşı işlenirse ya da mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu terk etmesine, değiştirmesine yol açarsa, hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula, iş yerine yaklaşmama tedbiri verilen kişi tarafından işlenmiş olursa, bu nitelikli hal olarak düzenlenmekte ve ceza bir yıldan 3 yıla kadar hapis olarak belirlenmektedir” şeklinde konuştu.
Çam şöyle konuştu:
“Hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızın da özel olarak korunacağı bir takım yasal düzenlemeleri içeren öneriler getiriyoruz. Maalesef ara ara şahit olduğumuz hepimizi kahreden sağlık çalışanlarımıza şiddet uygulayanlara karşı yeni tedbirler getiriyoruz. Ayrıca hekimlerimizin tedavi uygulamaları sonrası karşılaştıkları ’malpraktis davalarına’ karşı gerekli yasal güvence ve desteklerin sağlanmasına ilişkin önerilerimizi de içeren maddeleri, Komisyonumuzda görüşüldükten sonra yüce Meclisimizin takdirlerine sunacağız. Teklifte sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında ya da görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu da Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında katalog suçlara dâhil edilerek, uygulayıcı hâkim ve savcılar bakımından görünür hale getirilmekte. Ayrıca devletin ödediği tazminat sebebiyle ilgili sağlık çalışanına rücusu ve sağlık çalışanları hakkında yürütülen suç soruşturmalarında izin müessesesi ve mesleki sorumluluk kurulunun kurulması ile ilgili maddeler de teklifimizde yer almaktadır. “