Kaytaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fatih Sultan Mehmet döneminde birçok ilke imza atıldığını belirtti.
Tarihi kaynaklara göre, Saray-ı Hümayun'un karşısındaki Ada Çayırı mevkisinde 25 Mayıs 1457'de şehzadeler II. Bayezid ve Mustafa Çelebi için sünnet tertip edildiğini ifade eden Kaytaz, düzenlenen organizasyonun o güne kadarki en büyük şenlik olarak tarihe geçtiğini vurguladı.
Sünnet organizasyonunun, ahalinin de katılması amacıyla açık alanda düzenlendiğini ifade eden Kaytaz, şunları kaydetti:
"Bu adaya büyük kırmızı çadırlar ve beyaz gölgelikler kuruluyor. Aslında Saray-ı Hümayun yapılmış olmasına rağmen özellikle açık alan tercih ediliyor. Fatih döneminde ve bu dönemden sonrasında bütün Osmanlı padişahlarının açık alan kullandığını görüyoruz. Halkın da bu şenliklerden istifade etmesini istiyorlar. Avrupa ile kıyasladığımızda daha çok salon düğünleri şeklinde, düğünlere belirli kesim insanların katıldığını görüyoruz. Fakat o dönemde uygulanan düğün kültürü günümüze kadar gelmiştir diyebiliriz. Kır düğünleri de son zamanda meşhur oldu."
Tarihe büyük organizasyon olarak geçen sünnet düğününde Osmanlı ahalisinin ilk kez havai fişekle tanıştığını anlatan Kaytaz,"Osmanlı'da havai fişek gösterisi tespitlerimize göre ilk defa bu düğünde uygulanmış. Bir ay boyunca süren düğünde havai fişek gösterisi geceleri yapılmış ve halk her gece ilgiyle izlemiştir." dedi.
"Tatlı ikramı yemeğin başında veriliyordu"
Kaytaz, sünnetin havai fişek dışında ikramlarıyla da akıllarda kaldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu düğünde çok farklı ve güzel ikramlar halka ve davetlilere sunuldu. Bu dönemde bizim yemeğin sonunda yediğimiz tatlıları, düğünde ana yemeğin başında verildiğini görüyoruz. Sütlaç, güllaç, muhallebi tarzı tatlı ikramı yemeğin başında veriliyordu."
Et yemeklerinin düğünde ön plana çıktığını dile getiren Kaytaz, "Tavuk kızartması, kuzu çevirme yenilen yemekler arasında. Şekerlemeler çok enteresan. Edirneliler buna aşinadır zaten. Badem ezmesinin yanı sıra birçok şekerleme de ikramların arasında yer almış. İçeceklerin de o dönemde meyveli ve yoğurt ağırlıklı olarak verildiğini söyleyebiliriz."
AA