AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Uludağ'ın eteklerinde Derekızık, Babasultan ve Cumalıkızık gibi mahallelerde ahududu genellikle küçük alanlarda aileler tarafından üretiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Bursa Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 2016 yılı verilerine göre, Türkiye'nin 4 bin 312 ton olan ahududu üretiminin 4 bin 113 tonunu karşılayan Bursa, ülke rekoltesinden yüzde 95,4 pay aldı.
Haziran ayının başında görülen yağışlar nedeniyle çürüyen ve küflenen ahududunun kilogramı bu yıl ortalama 3-5 lira dolayında satılıyor. Bu fiyatın maliyeti karşılamaması nedeniyle bazı üreticiler, bu meyveyi toplamamayı tercih ediyor.
"Hasat dönemi 1 ay"
Bir önceki hasat döneminden devam eden ahududularda, budama yapılmasının ardından ürün veren kökler temizleniyor. Ahududular, kış aylarında haşerelerin barınmaması, hastalıklardan arınması için ilaçlanıyor ve gübreleme yapılıyor. Meyvenin bahar yağışları ile sabahları oluşan çiyden etkilenmemesi için küf ilacı uygulanıyor.
Kurak geçen aylarda damlama yöntemiyle sulanan ve mayıs sonuna doğru olgunlaşan bu meyvenin hasat dönemi, gün aşırı dalından toplanmasıyla haziran ayı sonunda tamamlanıyor. Tüm bu tarımsal faaliyetler meyvenin maliyetini yükseltiyor.
"İthal ahududu, fiyatları etkiledi"
Cumalıkızık Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mehmet Emin Yavuz, ahududunun hasat zamanında, gün aşırı toplanması gerektiğini, 2-3 gün dalında bekleyen meyvenin aşırı olgunlaştığı için değer kaybına uğrayacağını söyledi.
Gün aşırı toplanan ahududuların raf ömrünün uzun olduğunu belirten Yavuz, "Bu yıl verim güzel ama nisan yağmurlarını tam alamadık. Haziran ayındaki yağışlar da ahududuları etkiledi. Bu meyve, yağışa pek dayanıklı bir meyve değil. Bu yıl ahududu, zamanında hasat edilemedi. Araya bayram girdi. Bu 3-4 günlük bayram, ahududu için bayağı bir zaman. Gün aşırı toplandığını düşünürsek, 2-3 el boşa gitti." diye konuştu.
Yavuz, ahududunun genellikle dondurulmuş gıda, reçel ve dondurma üreten şirketler ve büyük pastaneler tarafından alındığını dile getirerek, "Pazarcılar da raf ömrü uzun ahududulardan alıyor. Evlerde hanımlar tarafından da reçeli, suyu, marmelatı yapılarak, değerlendiriliyor." dedi.
Uludağ'ın ahududunun ana kaynağı olduğunu anlatan Yavuz, "Ahududunun kültüre alınmamış türleri var. Genellikle 'Aksu pembesi', revaçta olandır. 'Robin' cinsi, verimi az olsa da raf ömrü uzun olması nedeniyle tercih edilir. 'Yediveren' cinsinin de hem raf ömrü hem de hasadı uzun olur. Alıcılar tarafından daha çok tercih ediliyor." ifadesini kullandı.
Ahududu fiyatlarına da değinen Yavuz, şunları kaydetti:
"Geçen sene fiyatlar, 5 ila 7 lira arasındaydı. Bu sene, 3 ila 5 lira arasında değişiyor. Geçen yılın stokları ve ithal ahududu, bu senenin fiyatlarını da etkiledi. Bu yıl, fiyatların 3 liraya düşmesi dolayısıyla çifti ürünü toplamaz. Zaten hasadın da sonuna doğru geliyoruz. Şirket ile üretici arasında olumsuzluklar yaşanabiliyor. Toplama, yerine ulaştırma gecikebiliyor. Yağış ve hava durumuna göre ürün vasfını yitirebiliyor. Hal böyle olunca sorunlar oluşabiliyor. Her şey vaktinde, saatinde yapılırsa alımı da bakımı da hasadı da daha sağlıklı oluyor."
"Satmakta zorluk çekiyoruz"
Ahududu üreticilerinden Alaaddin Doğru da 3 dönüm üzerinde ahududu yetiştirdiğini belirterek, "Hasat zamanı 1 ay sürüyor. Ürünü 2 günde bir topluyoruz. Bir işçi, ahududunun kilogramını 2 liraya topluyor. Zaten kilosu 3-4 lira. Günlük bir kişi, 20-25 kilogram topluyor. Bir hasat döneminden dönüm başına yaklaşık 1 ton verim elde ediliyor. Bu yıl verim, her seneki gibi güzel ama satmakta zorluk çekiyoruz." dedi.
Doğru, gerekirse suyunu kendilerinin çıkaracağını ifade ederek, "Bu yıl, fiyatlar geçen seneye göre düşük. Geçen yıl kilogram fiyatı, 6-7 liradan başladı, daha sonra 5 liraya düştü. Bu yıl, 3-4 lira civarı." diye konuştu.
AA