Taşıt klimaları, soğutma ve iklimlendirme sistemleri alanında araştırmalar yapan Prof. Dr. Hoşöz, 15-20 yıl öncesine kadar bir aksesuar olarak görülen fakat günümüzde yaz aylarında konforlu yolculukların vazgeçilmezi haline gelen araç klimalarının bakımı ve kullanımına ilişkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otomobil klimalarının kullanımında ve bakımında dikkat edilmesi gereken birçok nokta bulunduğunu anlattı.
Hoşöz, güneş altına park edilen araçlarda klima kullanımının en sık tekrarlanan hatalardan olduğunu söyledi.
Araçların yaz aylarında güneşe maruz kalacak şekilde park edildiğinde, iç ortam sıcaklığının çok yüksek değerlere ulaştığına dikkati çeken Hoşöz, "Sıcaklığın etkisiyle araç içinde kullanılan plastik malzemelerden çeşitli kimyasallar buharlaşarak iç ortam havasına karışır ve insan sağlığına zarar verebilir. Bu kimyasalların solunmaması için araca bindikten sonra camlar hemen açılarak bu hava atmosfere atılmalıdır. Klimayı aşırı yükte çalıştırmamak amacıyla birkaç dakika beklenerek araç içindeki sıcaklığın düşmesi sağlanmalı, daha sonra klima çalıştırılmalıdır." diye konuştu.
Hoşöz, klimanın araç motorunun çalıştırılacağı sırada kapalı tutulması, düşük devirde açılması ve kullanılmasının daha uygun olduğunu vurgulayarak, aksi takdirde aniden yüksek devirde çalışmaya başlayan klima kompresörünün yeterince yağlanamadığından arızalanabileceğini kaydetti.
Klima kışın da çalıştırılmalı
"Klima çalıştırıldığında, evaporatörden geçirilerek soğutulan hava akımı içindeki nemin evaporatör yüzeylerinde yoğuşur ve ıslanan yüzeylerde ise hızla bakteri ürer." diyen Hoşöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Park edilecek yere yaklaşıldığında klima kapatılmalı ve motor durana kadar birkaç dakika boyunca sadece havalandırma fanı çalıştırılmalıdır. Böylece, evaporatör yüzeylerinin kuruması sağlanır ve evaporatörden istenmeyen kokular yayılmasının önüne geçilebilir. Klimanın kullanılmadığı kış aylarında, haftada bir kez 5 dakika kadar bir süre boyunca klima çalıştırılmalıdır. Böylece, klima sistemi içindeki contalar kurumadan yağlı durumda kalacaktır. Bunun sonucunda, klima içindeki soğutucu akışkanın sistemin çalıştırılmadığı kış aylarında contaların kenarından atmosfere kaçması engellenecektir."
Klima içindeki soğutucu akışkanın çeşitli nedenlerle yavaşça da olsa atmosfere kaçtığına işaret eden Hoşöz, bu durumda, sistemin soğutma performansının azalacağına değindi.
Hoşöz, aracın ön tarafında radyatörün de önünde bulunan kondenserden sonra yer alan sıvı tutucu deponun üzerinde bir gözetleme camı bulunduğunu anlatarak, "Bu camdan klima çalışırken soğutucu akışkan akımı gözlendiğinde kabarcıklar görülüyorsa soğutucu akışkan azalmış demektir. Bu durumda araç klimasında bulunan soğutucu akışkanın servis istasyonu ile çekilmesi ve yeniden katalogda yazan miktarda soğutucu akışkan şarj edilmesi gerekir." ifadelerini kullandı.
"Tavsiye edilenden başka soğutucu akışkan kullanmayın"
Prof. Dr. Hoşöz, 1994 yılından itibaren üretilen araçlarda, "R134a" soğutucu akışkanı kullanıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bazı bilinçsiz servis personelinin, bu akışkan yerine daha ucuz olması nedeniyle yanıcı gaz içeren karışımları kullandığı görülmektedir. Bu durumda klimanın soğutma performansı azalmakta ve kaza durumunda sistemden dışarı çıkan yanıcı gaz alev alarak yangına neden olabilmektedir. Bu nedenle katalogda belirtilenden başka bir soğutucu akışkan kesinlikle kullanılmamalıdır."
Klimanın kullanılacağı aylardan önce kondenser üzerindeki çamur ve tozların temizlenerek buradan ısı atılmasının kolaylaştırılması gerektiğini belirten Hoşöz, "Bu durumda, sistemin soğutma performansı yükselecek ve enerji tüketimi azalacaktır. Klimanın araç içine üflediği havada koku varsa, evaporatör yüzeylerinin antibakteriyel sprey ile temizlenmesi gerekir." dedi.
Hoşöz, araç içine giren toz ve bakterileri filtre etmek amacıyla araçlarda polen filtresi bulunduğunu, bu filtresinin de aracın sürüldüğü yollardaki toz durumuna göre artan sayıda yılda birkaç kez değiştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
AA