Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırıya ilişkin dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de aralarında olduğu 4 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı.

İstanbul 7’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde gün boyu süren davada hüküm açıkladığı sırada yalnızca sanıkların 2 avukatı hazır bulundu. Heyeti protesto ederek duruşmayı terk eden müşteki ve mağdurlar ile avukatları karar açıklandığı sırada duruşma salonunda bulunmadı. Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, İsrail devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki anlaşmanın 4’üncü maddesinin 2’inci cümlesine işaret etti.

Anlaşmadaki “Her halükarda bu anlaşma İsrail’in, İsrail adına hareket edenlerin ve İsrail vatandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti veya Türk gerçek veya tüzel kişileri tarafından konvoy hadisesi ile ilgili olarak, kendilerine yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye’de yapılmış ve yapılacak her türlü hukuki ya da cezai talebe ilişkin her türlü sorumluluktan tamamen muaf tutulmalarını sağlayacaktır” hükmünü hatırlatan mahkemede, anlaşmanın bu maddesini dikkate alarak yargılamaya engel şartı getirildiğini belirtti. Bu şartın gerçekleşmeyeceğinin anlaşıldığını kaydeden mahkeme, görülmekte olan bu kamu davasının düşürülmesine hükmetti.



Yakalama kararı kaldırıldı

Düşme kararının gereği olarak sanıklar hakkındaki yakalama kararlarının kaldırılmasına karar veren mahkeme, sanıklar hakkında çıkarılan kırmızı bültenlerin geri alınmasına oy birliğiyle hükmetti. Mahkeme heyeti, yargılama masraflarının kamu üzerinde bırakılmasını kararlaştırarak tarafların itiraz hakları bulunduğunu hatırlattı.

Duruşmayı terk ettiler

Öte yandan, bugün saat 14.00’te gergin başlayan ve gün boyu süren duruşmada, mahkeme başkanı müştekilerden Adem Özköse’nin usule uymadığı için salonda çıkması talimatı verdi. Özköse çıkmayınca salon bir anda karıştı, avukatlar ve izleyiciler mahkemeyi protesto etti. Yaşanan gerginlik üzerine Çevik Kuvvet ekipleri eşliğinde duruşma salonu boşaltıldı. Duruşmayı terk eden kalabalık, adliye içerisinde bir süre slogan attıktan sonra çıktı.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek"ten 9 kez ağırlaştırılmış müebbet, "mala zarar vermeye azmettirmek", "yağma suçuna azmettirmek", "eziyet suçuna azmettirmek", "haberleşmenin engellenmesine azmettirmek", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna azmettirmek", "yaralama suçuna azmettirmek" ve "silahla yaralama suçuna azmettirmek"ten toplam 18 bin 32'şer yıla kadar hapis cezası isteniyordu.