Sürekli tekrar da mesajınızı yerleştirir ve kabullendirir. Toplumun bilinçaltını doldurur. Mesela yabancı film ve animasyonlarda kahramanlık üzerine beyne işleyen iki unsur vardır. Bunların birisi, başına bir kaza gelerek süper güçlerine kavuşursun. İkincisi, teknolojiden faydalanarak süper kahraman olursun. Başka hiçbir şekilde süper kahraman olunmuyor bu evrenlerde. Dikkat edin, her ikisi de dışa bağımlı kader çizgileri çiziyor. Hiçbiri ‘sahip olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur’ gibi değil. Her ikisi de dış etkenlerden ötürü yapabileceğini öğütlüyor çocuklara, gençlere. Oysa bizim tarihimiz bu değil. Bizim kahramanlıklarımız inançla şekilleniyor. İster Bedir Savaşı'nı al, ister Çanakkale. Her ikisi de yoktan var edilen bir inancın ürünü. Algıyı yöneten dünyayı yönetir” dedi.
Çocuklara ‘süper kahraman olmak istiyorsan ya teknolojiye sarılacaksın ya da başına radyoaktif bir kaza gelmesini bekleyeceksin’ teması sunulursa o çocuğun içe kapanık, pasif biri olarak ortaya çıkacağını kaydeden Karadağ, “Oysa bizim milletimizde ‘kahraman beklemek’ yerine ‘kahraman olmak’ var. İnanç ve milli değerlerden kuvvet alan süper kahramanlarımız yok veya vardı. Veya unutuldu diyelim.
Süperman'in pelerininden, Batman'in batmobil'inden göremedik. Fetihteki isimsiz lağımcılar olmalı mesela, Çanakkale’de 300 kiloluk top mermisini taşıyan çavuş, Sırp Sındığı savaşının kahramanları. Neden gerçek kahramanlarımızla beslenmiyoruz. Çocukluğumuzda izlediğimiz Teksas, Zagor, Süperman, Batman, Temel Reis, Şirinler, Casper, gibi kahramanlar hayal ürünüdür. Bu hayal kahramanının filmini izlemek, çizgi romanını ya da kitabını okumak bizim bilgi, hayal dünyamızı şekillendirir. Hayatımıza yön vermemizde farkında olmadan etkiler. Bize çok şey katan, öğreten, en yakın olan, model olan bu hayal kahramanlarıdır. Bu öğrenmeyi, bu beslenmeyi bizim kültürümüzden, değerlerimizden gerçek kahramanlarla beslenmeliyiz” diye konuştu.
Bununla ilgili önemli çalışmaları bulunduğunu hatırlatan Karadağ, şunları söyledi:
“Bunun için de kültürümüzden, değerlerimizden beslenelim, üretelim. İnanın çok fazlası var. Türkiye’nin Disney'i yapacak maskot ve çizgi roman kahramanlar mevcut. Fırsat verilmesi halinde Tantana ekibi olarak hazırız, abartı değil bir yılda bakın neler oluyor. Bu ülke için, dünya için, bir adım ileri gidebilmek için, insanlık için yani yine kendimiz için. Büyük kahramanları öğrenmek demek ‘büyük bir Türkiye demektir.’
Geleceği milli iletişim ve sanat takımı ile yönlendireceğiz. Ülkemizin özel projelerin, kriz yönetimin yapıldığı ve kurumsal tüm metin, görsellerin hazırlandığı görsel, yazılı, basılı, internet ve sosyal medya iletişim takımıdır. Özel projeler ve kabul edilen projelerin marka olma yolunda stratejilerini belirleyen, görsellerini hazırlayan ve tüm sosyal medya etkinlikleri düzenleyen, paylaşım yapan, kriz iletişimini yönlendiren çalışmalarını yaptığı milli iletişim, sanat takımını oluşturmalıyız. Dünya bizim değerlerimizden, kahramanlarımızdan çok şey öğrenecek. Markalarımıza değer katıp, değerlerimizi marka yapalım. Şimdi çocukların, gençlerin, ailelerin Türkiye’nin kahramanlarıyla, değerlerimizle hayatlarına değer, güç, renk ve mutluluk katma zamanı.”
İHA