Valstur Yönetim Kurulu Üyesi Emre Özarslan, erken rezervasyonun acenteler ve otellerin yaptıkları anlaşmalar neticesinde müşterilere rezervasyonlarını erken satın almak koşuluyla özel fiyatlar ve indirim avantajları sunulması olduğunu açıkladı. Özarslan, "Erken rezervasyon yaptıranlar daha kaliteli ve daha çok tatil yapıyor" dedi.
Erken rezervasyonun son 10 yıldan itibaren Türkiye'de özellikle iç pazarda başarıyla uygulandığını ve her sene daha da yaygın hale geldiğini ifade eden Özarslan, "Erken rezervasyonun mantığı erken satın alıp ucuza mal etmektir. Tüketici açısından en büyük avantajı otellerin sezon fiyatlarının en taban şartlarından satın alınabilme fırsatıdır" diye konuştu.
"Fiyat farkı iadesi yapıp müşteriyi mağdur etmiyoruz"
Özarslan, erken rezervasyon yaptırmanın dezavantajları konusunda, olağanüstü koşullar (doğal afetler, siyasi krizler, terör gibi firstmajor durumlar) söz konusu olmadığı takdirde erken rezervasyon yaptırmanın herhangi bir dezavantajından bahsedilemeyeceğini dile getirdi. Özarslan, "Bu gibi koşullarda ise erken satın alan misafirlerin sonraki aylarda beklediği fiyat artışları bazı tesislerde gerçekleşmeyebilir. Bunun sebebi ise otel fiyatlarının dinamik fiyatlandırma sistemine bağlı olmasıdır. Yani, otellerin fiyatları doluluklarıyla doğru orantılı olarak artmaktadır. Önden gelen rezervasyonlar ile fiyatlarını sonraki aylarda arttıran bir tesis yaşanan firstmajor durumlar neticesinde iptal olan çok sayıda rezervasyon ile fiyatlarını bir anda düşürebilir. Bu gibi durumlarda erken rezervasyon yaptıran misafirin kendisini zarar etmiş olarak hissetmesine sebep olabilmektedir. Böyle durumlarda Valstur olarak misafirlerimize fiyat farkı iadesi yaparak erken alan müşteriyi mağdur etmiyoruz" şeklinde konuştu.
"En büyük hata ucuza bulunan tesisten yüksek beklenti"
Otel seçerken Türk insanının yaptıkları hatalar konusunda da uyarılarda bulunan Özarslan "Öncelikle şunu söylemekte fayda var. Türk tatilcilerin önemli bir bölümü tatilini en avantajlı nerden nasıl alabileceğini öğrendi. Özellikle internet kullanan Türk tatilciler, artık ilk girdiği yerden tatilini satın almıyor. Bir yıl boyunca hayalini kurarak kendini motive eden misafirler, tatilinin iyi geçmesini şansa bırakmamak için hummalı bir araştırma içerisine giriyor. Özellikle gitmeyi planladıkları tesiste daha önce konaklamış insanların yorumları onlar için ciddi birer referans oluyor. Tabi tüm bu araştırmalara rağmen sırf ucuz olduğu için tercih edilen otellerde de misafir şikayetleri yüksek oluyor. Her ne kadar erken rezervasyon döneminde alınmış olsa da bir tatilin belli bir kalitede olabilmesi için fiyatının bu kaliteyi sunabilecek seviyede olması gerektiğinin bilinmesi gerekmektedir. Yapılan en büyük hatalardan biri, en ucuz tesisi bulup, yüksek beklentiler içerisinde o tesise rezervasyon yaptırmaktır" dedi.
"E-ticaret ile müşteri kitlesinde artış yaşandı"
E-ticaret sistemine geçişle müşteri kitlesinde büyük bir artış yaşandığını söyleyen Özarslan, "Turizmde e-ticaret sistemine geçişle birlikte, online olarak rezervasyon yaptıran müşteri kitlesinde büyük bir artış yaşandı ve bu hızla da artmaya devam ediyor. Gelişen teknoloji ile birlikte tüketici, çok kısa bir sürede, aynı ürünü farklı sitelerde görebiliyor. Fiyatlara ve işletmenin sunduğu avantajlara göre özgürce seçim yapabiliyor. Bu sayede rekabetin daha dürüst ve ilkeli yapılmasının önü açılmış, tüketicinin fiyatta ezilmesinin önlemi alınmış oluyor. İnternetten online satışı sadece tüketici açısından bir avantaj olarak değerlendirmemek gerek. Evet alacağı hizmeti, zamandan müthiş kazanıp online olarak satın alan tüketici, istediği zaman istediği saatte bu hizmete erişebiliyor. İşletmeler açısından ise, insanların güvenip telefonla aramadan satın alabilecekleri bir platformu sağlayabildikleri ve doğru yolda olduklarını anlayabilmeleri açısından hayati önem taşımaktadır. Bunun yanı sıra, online satışları çok yüksek bir işletmenin zamandan, çalışandan ve daha bir çok maliyetten tasarruf ettiğini de söyleyebiliriz" açıklamalarında bulundu.
"İnternetten mal ve hizmet satın alma oranı yüzde 34 seviyesinde"
Günümüzde Türkiye'de internet kullanan bireylerin oranı yüzde 62'leri bulduğunun altını çizen Emre Özarslan sözlerini şöyle tamamladı: "Bu demek oluyor ki on hanenin sekizi artık internet erişimine sahip. Tabi ki bu oranı yükselten en büyük etken ülkemizde yüzde 97'lere varan cep telefonu kullanımı. İnternet kullanımı bu denli yaygınlaşmışken internet kullanımının büyük çoğunluğunda sosyal medya paylaşımlarının ilk sırada olduğunu yapılan araştırmalardan takip ediyoruz. İnternet kullanan insanların, internetten mal ve hizmet satın alma oranı henüz yüzde 34 seviyesinde. Bu demek oluyor ki klasik acentecilik mantığı yerini tamamen online acenteciliğe bırakmış değil. Türk insanının büyük çoğunluğu hala bir şey satın alırken satın aldığı kişiyi görmek en azından sesini duyma ihtiyacı hissediyor. Tüm bunlara rağmen internetten online alışverişin ciddi boyutlara ulaştığının farkındayız ve reklam kampanyalarımızı sadece büyük şehirlerde değil Anadolu'nun potansiyeli yüksek şehirlerinde de yürütmekteyiz. Bu sayede Anadolu'nun en ücra köşelerinde şube açmadan insanlara ulaşabilmekteyiz".
İHA