İSTANBUL (İHA) Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk ihracatçılarını heyetler vesilesiyle dünyanın dört bir yanına ulaştırmaya devam ediyor. Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ve Meclisimiz organizasyonuyla düzenlenen Barselona Ticaret Heyetinde yer alan 13 sektörden birçok Türk ihracatçısı 100’e yakın İspanyol firma ile 300’ü aşkın yuvarlak masa ve B2B iş görüşmeleri gerçekleştirdi.
TİM, Türk ihracatçılarını heyetler vesilesiyle dünyanın dört bir yanına ulaştırmaya devam ediyor. Türkiye İhracatçılar Meclisinin, Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ile İspanya’nın Barselona şehrinde düzenlemiş olduğu Barselona Ticaret Heyetinde yer alan 13 sektörden 50’ye yakın Türk firması 100’e yakın İspanyol firma ile 300’ü aşkın yuvarlak masa ve B2B iş görüşmeleri gerçekleştirdi. 13 sektörden 50 firma temsilcisinin aralarında bulunduğu, TİM Başkanı İsmail Gülle başkanlığındaki Barselona Ticaret Heyeti açılış programına Türkiye Cumhuriyeti Barselona Başkonsolosu Selen Evcit, Foment del Treball Başkan Yardımcısı Ernest Quingles, Barcelona Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Joan Felip ve 100’e yakın İspanyol firma katıldı.
Barselona Ticaret Heyeti programında açılış konuşmasını gerçekleştiren TİM Başkanı İsmail Gülle, Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak 13 sektörden 50 temsilci ile ticari diplomasi faaliyetlerini Batı Akdeniz’in marka şehri Barcelona’da sürdürüyor olmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade etti.
“Bizler yürüttüğümüz ticari diplomasi faaliyetlerimizle tüm dünyada barış köprüleri kuran insanlarız”
Ticaretin savaş ve barış döneminde kesinti kabul etmeyen, sosyal yaşamın en temel ihtiyaçlarından biri olduğunu belirten TİM Başkanı Gülle, ticaretteki bozulmanın pahalılığa ve fakirliğe, üretimdeki bozulmanın ise yokluğa ve kıtlığa sebep olduğunu söyledi. TİM Başkanı Gülle, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sosyal hayatın idamesi için gerekli olan ticari faktörler, barış döneminde savaşa engel olduğu gibi, savaş döneminde de barışa giden süreci belirler. Bugünkü demokratik yönetim sisteminin fikir babalarında Montesquieu, “Barış, uluslararası ticaretin doğal bir sonucudur” demiştir. Maalesef, güvenlik öncelikleri tercih edilerek çatışmaların başladığı bir dönem yaşıyoruz. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşta, barışa giden süreç de ticari gereksinimler sayesinde başlamıştır. Türkiye’nin arabuluculuk girişimleriyle Antalya’da bu savaşın bir an evvel bitmesi adına iki ülkenin Dışişleri Bakanları görüşmüştür. Bir an evvel yakın coğrafyamızda yaşanan bu dramın son bulmasını umuyoruz”.
Günümüzde dünya ülkelerinin yaşadıkları olaylardan kendilerine düşen dersler olduğunu aktaran TİM Başkanı Gülle, “Tüccarlar, yalnızca kendi işletmelerinin ikbali için çalışan, kazancını maksimize etmekten başka amacı olmayan aktörler değildir. Bizler yürüttüğümüz ticari diplomasi faaliyetlerimizle tüm dünyada barış köprüleri kuran insanlarız. Bu doğrultuda bugünkü ticari buluşmamızın son derece önemli olduğu kanaatindeyim” dedi.
“73 ülkede gerçekleştirdiğimiz 110 ticaret heyetiyle kararlılığımızı gösterdik”
Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, ticari diplomasi faaliyetlerinin merkezinde ticari heyetlerinin yer aldığını vurgulayan TİM Başkanı Gülle, pandemi döneminde tüm dünyanın kapanmaya gitmesine rağmen kendilerinin ticari heyetlerini sanal platformlara taşıyarak çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürdüklerini ifade etti. TİM Başkanı İsmail Gülle, “Salgın döneminin başından bu yana 73 ülkede gerçekleştirdiğimiz 110 ticaret heyetiyle pandemiye rağmen karşılıklı ticari ilişkilerimizi güçlendirmek adına ne denli kararlı olduğumuzu gösterdik. Bu heyetlerimiz arasında İspanya’ya yönelik düzenlenen Tekstil ve Konfeksiyon Dijital Sektörel Ticaret Heyeti de yer almaktadır. İspanya karşılıklı ticari ilişkilerimizde özel önem verdiğimiz bir ülke. Girişimlerimizin olumlu sonuçlar doğurduğunu görmek bizleri memnun etmektedir” şeklinde konuştu.
“Türkiye ve İspanya güçlü diplomatik ve ekonomik ilişkilere sahiptir”
Akdeniz’i, dünya tarihine yön vermiş medeniyetlerin beşiği ve uluslararası ticaretin doğduğu havza olarak tanımlayan TİM Başkanı Gülle, “Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler, aynı denizin insanları olarak ortak doğal kültürel kodlara da sahiptir. Dünya tarihinin bir mirası olan Akdeniz havzasının, iki ucunda konumlanmış ülkeler olarak Türkiye ve İspanya, kültürel benzerliklerin yanı sıra güçlü diplomatik ve ekonomik ilişkilere de sahiptir. İspanya ile 1783 yılında tesis edilen diplomatik ilişkilerimiz dostluk prensibiyle bugünlere kadar gelmiştir. Ekonomik ilişkilerimiz, bu köklü diplomatik ilişkilerin bugünkü lokomotifidir” dedi.
Türkiye’nin İspanya’ya olan ihracatı 2022 yılında da artmaya devam etti
İspanya’nın 1,4 trilyon dolarlık milli geliriyle dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer aldığını ve ekonomisinin 2021 yılında yüzde 5 büyüyerek pandemi sonrası toparlanma sürecinde önemli bir başarı kaydettiğini belirten TİM Başkanı İsmail Gülle, 2021 yılında Türkiye’nin İspanya’ya ihracatının yüzde 44 artışla 9,7 milyar dolara ulaştığını ve İspanya’nın, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında altıncı sırada yer aldığı bilgisini verdi. TİM Başkanı Gülle, “İspanya’ya ihracatımız son 7 yılda 2 kattan fazla arttı. Aynı dönemde İspanya ise Türkiye’ye yüzde 25 artışla 6,3 milyar dolar ihracat yaptı ve ülkemizin en büyük onuncu ithalatçısı oldu. İspanya’ya ihracatımız 2022 yılında da güçlü bir şekilde devam ediyor. İlk iki ayda ihracatımız yüzde 12 artışla 1,5 milyar dolar oldu” diye konuştu.
Sektörel bazda en çok ihracat hazırgiyim ve konfeksiyon sektöründe gerçekleşti
Türkiye’nin İspanya’ya olan ihracatında sektörel bazda en çok ihracat gerçekleştiren sektörleri sıralayan TİM Başkanı Gülle, 2,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirilen hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün birinci,1,6 milyar dolar ihracatla otomotiv sektörünün ikinci, 1,5 milyar dolar ihracatla çelik sektörünün üçüncü sırada yer aldığını söyledi.
TİM Başkanı Gülle, “Yıllık 418 milyar dolar ithalat yapan İspanya’ya daha fazla ihracat yapabiliriz. Bu sektörlerimizin yanı sıra ihracatımızı daha da artırabileceğimiz oldukça önemli sektörlerimiz de var. İhracatın potansiyel ihracata oranı en düşük olan sektörlere baktığımızda yüzde 24 ile mobilya, kağıt ve orman ürünleri, yüzde 25 ile kuru meyve ve mamulleri, yüzde 38 ile ev tekstili ve yüzde 39 ile kimya sektörü öne çıkıyor. Tüm bu sektörlerde temsilcilerimiz heyetimizde yer alıyor. Heyet kapsamında yapılacak görüşmelerle umuyorum ki bu fırsatlar gerçeğe dönüşecektir” ifadelerini kullandı.
“Bu yıl hedefimiz 250 milyar dolar ihracat”
Türkiye’nin 2021 yılında geniş ürün yelpazesiyle, birçok sektörde yüksek kapasitede ürün hacmiyle ve coğrafi konumunun getirdiği avantajları iyi değerlendiren dinamik ihracatçılarıyla birlikte 225 milyar doları aşan bir ihracat performansı gösterdiğini belirten TİM Başkanı İsmail Gülle, “Bu yıl hedefimiz 250 milyar dolar ihracata ulaşmaktadır. Türk ihracatçıları, küresel tedarik zincirlerinin bozulduğu bir dönemde mal isteyene mal, hizmet isteyene hizmet sunmuştur. Ülkemiz küresel ticarette güvenilir liman olarak öne çıkmıştır. Bu özellikleriyle Türkiye, tüm partnerlerine kazançlı ticari ortaklıklar vadetmektedir. Açılışını gerçekleştirdiğimiz Barselona Ticaret Heyetimizin de sektörlerimizin bölgedeki ihracatına büyük katkı sağlayacağı inanıyorum” dedi.
“Bu heyet yeni dönemde İspanya-Türkiye ticari ilişkileri açısından çok önemli”
Barselona Ticaret Heyeti açılış programında konuşan Türkiye’nin Barselona Başkonsolosu Selen Evcit, Türkiye’nin önemli ticaret ortağı olan İspanya ile uzun bir aradan sonra fiziki olarak ticaret heyetini gerçekleştiriyor olmaktan büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.
Türkiye’nin Barselona Başkonsolosu Selen Evcit sözlerine şöyle devam etti: “Bildiğiniz gibi, çok zor günlerden geçtik. Covid-19 pandemisi nedeniyle çok sayıda insanımızı kaybettik. Yaşanan bu kayıpların en önemlisi tabii ki insan hayatındaki kayıplar, ancak, bu süreçte ekonomik açıdan da büyük zorluklarla karşılaştık. Pandeminin etkilerinin hafifleşmesiyle birlikte şimdi yeniden geleceğe odaklanma zamanı. Bugünkü etkinliğimiz, iki ülke arasında yakın dönemde hayata geçirilebilecek projeleri, ortak ticaret ve yatırım fırsatlarını ele almak için bizlere önemli bir fırsat sunuyor. Bu kapsamda Türkiye’den fiziki olarak gerçekleştirilen bu heyetin yeni dönemde İspanya-Türkiye ticari ilişkileri açısından çok önemli olduğunu değerlendiriyorum.
Küresel tedarik zincirlerinde yaşanan sorunların, üretim güvenliğinin ve çeşitliliğinin birden ortadan kalkmasının, lojistik operasyonlarda yaşanan değişimlerin birçok Avrupa ülkesinin yeni arayışlara yönelmesine yol açtığını belirten Barselona Başkonsolosu Selen Evcit, “Bu anlamda firmaların yeni üretim noktaları arayışlarına en güzel cevap Türkiye oldu. Güçlü üretim altyapısı, Gümrük Birliğine üye olması, yetişmiş insan kaynağı, pratik ve hızlı çözümler üretebilen kapasitesi ve de özellikle lojistik maliyetlerini ve sürelerini ciddi anlamda kısaltan konumu ile Türkiye yeni dönemde İspanyol firmalarının da önemli üretim merkezi olma potansiyelindedir.
Bu kapsamda iki ülke arasında 2021 yılında mevcut bulunan 16 milyar dolar değerindeki ticaret hacminin hızlı bir şekilde geçtiğimiz Kasım ayında Ankara’da düzenlenen Hükümetlerarası Zirve’de hedeflenen 20 milyar Dolara çıkacağını ümit ediyorum. Otomotivden demir-çelik ürünlerine, elektronikten mobilyaya, tekstilden gıda ürünlerine, çok farklı alanlarda Türk ve İspanyol firmalar arasında önemli iş birliği potansiyelleri bulunduğunu değerlendiriyorum. Şimdi Avrupa’nın bu iki ayrı yakasındaki iki önemli ülkenin arasında ticari köprülerini güçlendirmek zamanıdır. İş insanlarımızın karşısında bu anlamda muazzam fırsatlar bulunmaktadır.
Bu heyetin düzenlenmesinde emeği geçen İspanyol ve Türk tüm paydaşlara teşekkür ediyorum. Bu heyetin akabinde İspanya’dan da Türkiye’ye heyetlerin gerçekleştirileceğini umuyor ve burada yapılacak görüşmelerin iki ülke ticaretine katkılar sağlayacağına inanıyorum. Ayrıca, özel sektörümüzün ticari konularda atacağı tüm adımlara Konsolosluğumuz ve Ticaret Ataşeliğimiz olarak her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzun altını çizmek isterim. Hem Türk firmalarımızın İspanyol alıcılarla temas kurmaları için hizmet veriyoruz, hem de İspanyol firmalarının Türkiye’den üretici bulma taleplerini karşılıyoruz. İki ülke iş insanlarını bir araya getirmek, iş birliği imkanları oluşturmak ve tüm bu süreçleri kolaylaştırmak adına çalışıyoruz.”
“Ekonomik başarısıyla Türkiye, pandemiden sonra dünyada çok daha önemli bir rol oynama fırsatına kavuşacaktır”
Toplantının bir diğer konuşmacısı Foment del Treball Başkan Yardımcısı Ernest Quingles, 1771’den beri Katalan girişimcilerini ve sanayiyi temsil eden bir kurum olan Foment del Treball adına Türk iş heyetini ‘Yuvarlak Masa ve B2B Toplantıları’ etkinliğinde ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.
Foment del Treball Başkan Yardımcısı Ernest Quingles, pandeminin özellikle de Omicron varyantının ve buna bağlı ekonomik faaliyet kısıtlamalarının, arzı kısıtlarken dış ve iç talepte keskin bir düşüşe neden olduğunu belirtti. Ernest Quingles, “Son haftalarda, Ukrayna’daki savaşın gaz, elektrik ve diğer hammadde fiyatlarını nasıl önemli ölçüde artırdığına tanık olduk. Bu nedenle Foment del Treball olarak bizler, aileleri ve en çok etkilenen ekonomik sektörleri desteklemek açısından bölgesel, ulusal ve Avrupa makamlarından somut önlemler talep ediyoruz. Türkiye, Rusya ve Ukrayna ile iyi ilişkiler sürdürüyor. Türkiye, yaşanılan bu savaşta kısa sürede meyvelerini vereceğini umduğumuz bir arabulucu olarak ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
Foment del Treball Başkan Yardımcısı Ernest Quingles, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Günümüzde Türkiye’deki inovasyon gündeminin her zamankinden daha önemli bir hale geldiğini ve Türk hükümetinin ekonomik büyümeyi destekleme ve teşvik etme çabasının altını çizmek isterim. Katalonya ve İspanya Türkiye’yi önemli bir ticari ve ekonomik ortak olarak görmektedir. Türkiye, AB için ekonomik alanda istikrarlı ve güvenilir bir ticaret ortağıdır.
Foment del Treball olarak Türkiye’nin stratejik konumunu ve Avrasya kıtasındaki güçlü etkisini çok önemli buluyoruz. Bununla beraber Türkiye’yi aynı zamanda dünyadaki değişimin bir faktörü olarak kabul ediyoruz. Türkiye ve halkı, büyümeye ve küresel ekonomik toparlanmaya katkıda bulunma isteklerini her gün göstermektedir. Şimdiden gördüğümüz gibi ekonomik alandaki başarısıyla Türkiye, Covid-19 pandemisinin sona ermesinden sonra dünyada çok daha önemli bir rol oynama fırsatına kavuşacaktır. AB pazarına yakınlık, yüksek işgücü kapasitesi ve güçlü operatörler Türkiye’ye önemli avantajlar sağlayacaktır.
Coğrafi çeşitlilik, korumacılıktaki artış, Brexit veya küresel değer zincirlerinin kısalması gibi faktörler, Katalan şirketlerinin yüzleşmek zorunda kalacağı zorluklardan sadece birkaçı. Bu anlamda Türkiye, Akdeniz’de stratejik bir ortak konumundadır. Özellikle bu dönemde birçok malzeme Avrupa Birliği’nde stratejik kaynak haline gelmiştir. Türkiye’nin bol kaynaklar ortasındaki jeopolitik konumu, ülkenin Avrupa’nın çeşitli ilgi alanlarında rekabet avantajına sahip olmasını sağlıyor.
Katalonya, İspanya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin son yıllarda artmasının nedeni budur. Türkiye’de iş yapmak gitgide daha kolay, daha değerli ve daha stratejik bir hale geliyor. Ve umarım bu etkinlikten sonra, birçok Katalan şirketi özellikle enerji, tarım sektörü için makineler, tekstil sektörü, verimli altyapı, biyoteknoloji, elektronik, Endüstri 4.0, AI, Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi inovasyon sektörlerinde Türkiye’ye daha fazla ithalat, ihracat ve yatırım yapar.”
“Türkiye ile Gümrük Birliği’nin modernizasyonu İspanya ekonomisine de katkı sağlayabilir”
Barselona Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Joan Felip, son yıllarda pandemi, lojistik problemler, fiyatların yükselmesi ve en son olarak da savaşın damgasını vurduğu bir zamanda Akdeniz’deki ittifaklarını iyileştirmenin öneminin giderek arttığını, Türkiye ile İspanya’nın birlikte büyük işler başarabileceğini ve gelecek olumsuzlukları birlikte aşabileceğini söyledi.
Joan Felip sözlerini şöyle tamamladı: “Türk-İspanyol ilişkileri daha çok ticaret, güvenlik ve savunma iş birliği çerçevesinde NATO ve AB üzerinden şekillenmektedir. Her iki ülke de Batı’nın çok taraflı kurumsal yapısına son derece entegre olduklarından dolayı Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Örgütü ve Dünya Ticaret Örgütü üyesidirler. Ayrıca, her iki ülke merkezi Barselona’da bulunan Akdeniz için Birlik Örgütü’nde yer almaktadır. Türkiye ve İspanya aynı zamanda Akdeniz’in her iki ucundaki iki eski imparatorluklar olarak, aynı zamanda tarihsel benzerlikleri de paylaşırlar. Son zamanlarda Türkiye’deki İspanyol yatırımları yoğunlaşmış ve bankacılık sektörü gibi Türkiye ekonomisinin önemli sektörlerine kadar ulaşmıştır. Bu nedenle Türkiye ile Gümrük Birliği’nin (GB) modernizasyonu İspanya ekonomisine de katkı sağlayabilir.”