Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile İslam Ülkeleri Standartlar ve Meteoroloji Enstitüsü (SMIIC) iş birliğinde gerçekleştirilen Dünya Helal Zirvesi başladı
Bu yıl ikincisi gerçekleşen World Halal Summit (Dünya Helal Zirvesi), TSE ve SMIIC işbirliği ile 15-17 Aralık 2016 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenleniyor. Türkiye başta olmak üzere 60 ülkeden üst düzey konuşmacıların katılımıyla bu yıl ikincisi gerçekleşen Dünya Helal Zirvesi’nin ilk gününde helal dünyasının önemli isimleri bir araya geldi. Zirve kapsamında açıklamalarda bulunan Türk Standartları Enstitüsü(TSE) Genel Sekreter İdari Yardımcısı Doğan Yazar, “Zirve kapsamında dünyada Helal’in paydaşı olan önemli ülkelerin katıldığı programın ülkemiz de olması oldukça önemli” dedi.
“Zirve üreticilerimize ekonomik fayda sağlıyor”
Helal ürün çalışmalarıyla ilgili dünyanın değişik yerlerinde buna benzer çalışmalar yapıldığını söyleyen Yazar, dünyadan önemli ülkelerin programa katıldığını ve ülkemizde böyle bir programın yapılmasının önemli olduğunu belirtti. Yazar, “Helal ürünler zirvesinin iki kısmı var bir konuşmalar yapılıyor ikincisi de fuarımız var. Konuşma kısmında buraya katılan tüketicinin, bu işin paydaşı olan diğer kişilerin en son güncel bilgilerle donatılıp buradan ayrılmasını sağlıyoruz. Toplantılar her gün yapılmıyor belli aralıklarla yapılıyor bu fırsatları değerlendirip bunlardan fayda sağlamak lazım. Fuar kısmında ise ekonomik anlamda bir takım zorluklara rağmen firmalarımızdan ciddi rağbet var. Bu fuarda üreticilerimize açılmak çok önemli. Sadece tüketici değil özellikle üreticiyi de önemsiyoruz çünkü dünyanın değişik ülkelerinde helalin kendi ülkesinde ciddi uygulandığı ülkelerden buralara ziyaretçi geliyor. Gelip fuara katılıyor, hem geziyor hem de ticari ilişkileri geliştiriyorlar. Kendi ülkesine yapacağı ithalattan buradaki üreticiyle açtığı stantta görüşmesini yapacak veya daha önce duymamışsa üreticimizden haberi yoksa bundan haberdar olmuş olacak. Buda üreticimize ekonomik fayda sağlayacak” diye konuştu
“Yurt dışından gelen ürünlerde de Helal belgesi olması gerekir”
Gıdanın helal belgesi alması için insan sağlığına ve dini inanca uygun olmasına dikkat ettiklerini söyleyen Yazar, “Gıdada bir ürünün helal olmasında öncelikle firmasında yaptığımız incelemelerde aldığımız numunelerde başta insan sağlığını tehlikeye sokacak herhangi bir katkı veya girdi olmaması gerekiyor. Bu nerede anlaşılır yapılan incelemelerde firmanın öncelikli olarak kendisinin gıda güvenliği standartlarının gerektirdiği hijyenik şartları sağlaması ön şarttır bizde. Firmanın üretim yapılan yerinde bu uygun görülürse numune alınır. Alınan numune de içeriğine bakılır içerikte insan sağlığına ve dini inancımıza aykırı bir durum olmaması gerekir. Bu nerede ortaya çıkar aldığımız numunenin laboratuvar ortamında analiz edilmesinde, örneğin toplumun en çok endişe ettiği şey domuz jelatinin bunun olmaması lazım.Türkiye belki bunun için çok riskli değil ama yurtdışı seyahatlerimiz çok oluyor orada tükettiğimiz ürünler de önem arz edebiliyor. Bizim ülkemiz veya diğer İslam ülkeleri açısından ise kullanılan jelatinin helal belgesi olması çok önem arz ediyor. Yurt dışından ithal ediliyor ise bunun helal belgeli olması gerekir” dedi.
“Vatandaşlarımızdan bu konuda duyarlı olmalarını bekleriz” diyen Yazar,
“İhracat yapan firmalarımız zaten sorunlarını bizlerle paylaşıyorlar. Onların ihracatla ilgili sorunlarını ekonomi Bakanlığımızla birlikte sürekli istişare halinde gidermeye çalışıyoruz. Bizim üzerimiz düşen kısımda belgelendirmede doğru standartlar, dünyadaki tüm Müslüman ülkelerin ortak kabul ettiği sim ek 1 standardına uygun olarak belge vererek bu ihtiyacı gidermeye çalışıyoruz. Firmaların önlerinde ekonomik, ticari engel olmasın diye. Ülkemiz vatandaşları açısından da sağlıklı beslenme kısmı ağırlıklı olmak üzere helal ürün olup olmadığı yönünde sorgulayıcı olmalarını öneriyorum” şeklinde konuştu.
Bu yıl ikincisi gerçekleşen World Halal Summit (Dünya Helal Zirvesi), TSE ve SMIIC işbirliği ile 15-17 Aralık 2016 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenleniyor. Türkiye başta olmak üzere 60 ülkeden üst düzey konuşmacıların katılımıyla bu yıl ikincisi gerçekleşen Dünya Helal Zirvesi’nin ilk gününde helal dünyasının önemli isimleri bir araya geldi. Zirve kapsamında açıklamalarda bulunan Türk Standartları Enstitüsü(TSE) Genel Sekreter İdari Yardımcısı Doğan Yazar, “Zirve kapsamında dünyada Helal’in paydaşı olan önemli ülkelerin katıldığı programın ülkemiz de olması oldukça önemli” dedi.
“Zirve üreticilerimize ekonomik fayda sağlıyor”
Helal ürün çalışmalarıyla ilgili dünyanın değişik yerlerinde buna benzer çalışmalar yapıldığını söyleyen Yazar, dünyadan önemli ülkelerin programa katıldığını ve ülkemizde böyle bir programın yapılmasının önemli olduğunu belirtti. Yazar, “Helal ürünler zirvesinin iki kısmı var bir konuşmalar yapılıyor ikincisi de fuarımız var. Konuşma kısmında buraya katılan tüketicinin, bu işin paydaşı olan diğer kişilerin en son güncel bilgilerle donatılıp buradan ayrılmasını sağlıyoruz. Toplantılar her gün yapılmıyor belli aralıklarla yapılıyor bu fırsatları değerlendirip bunlardan fayda sağlamak lazım. Fuar kısmında ise ekonomik anlamda bir takım zorluklara rağmen firmalarımızdan ciddi rağbet var. Bu fuarda üreticilerimize açılmak çok önemli. Sadece tüketici değil özellikle üreticiyi de önemsiyoruz çünkü dünyanın değişik ülkelerinde helalin kendi ülkesinde ciddi uygulandığı ülkelerden buralara ziyaretçi geliyor. Gelip fuara katılıyor, hem geziyor hem de ticari ilişkileri geliştiriyorlar. Kendi ülkesine yapacağı ithalattan buradaki üreticiyle açtığı stantta görüşmesini yapacak veya daha önce duymamışsa üreticimizden haberi yoksa bundan haberdar olmuş olacak. Buda üreticimize ekonomik fayda sağlayacak” diye konuştu
“Yurt dışından gelen ürünlerde de Helal belgesi olması gerekir”
Gıdanın helal belgesi alması için insan sağlığına ve dini inanca uygun olmasına dikkat ettiklerini söyleyen Yazar, “Gıdada bir ürünün helal olmasında öncelikle firmasında yaptığımız incelemelerde aldığımız numunelerde başta insan sağlığını tehlikeye sokacak herhangi bir katkı veya girdi olmaması gerekiyor. Bu nerede anlaşılır yapılan incelemelerde firmanın öncelikli olarak kendisinin gıda güvenliği standartlarının gerektirdiği hijyenik şartları sağlaması ön şarttır bizde. Firmanın üretim yapılan yerinde bu uygun görülürse numune alınır. Alınan numune de içeriğine bakılır içerikte insan sağlığına ve dini inancımıza aykırı bir durum olmaması gerekir. Bu nerede ortaya çıkar aldığımız numunenin laboratuvar ortamında analiz edilmesinde, örneğin toplumun en çok endişe ettiği şey domuz jelatinin bunun olmaması lazım.Türkiye belki bunun için çok riskli değil ama yurtdışı seyahatlerimiz çok oluyor orada tükettiğimiz ürünler de önem arz edebiliyor. Bizim ülkemiz veya diğer İslam ülkeleri açısından ise kullanılan jelatinin helal belgesi olması çok önem arz ediyor. Yurt dışından ithal ediliyor ise bunun helal belgeli olması gerekir” dedi.
“Vatandaşlarımızdan bu konuda duyarlı olmalarını bekleriz” diyen Yazar,
“İhracat yapan firmalarımız zaten sorunlarını bizlerle paylaşıyorlar. Onların ihracatla ilgili sorunlarını ekonomi Bakanlığımızla birlikte sürekli istişare halinde gidermeye çalışıyoruz. Bizim üzerimiz düşen kısımda belgelendirmede doğru standartlar, dünyadaki tüm Müslüman ülkelerin ortak kabul ettiği sim ek 1 standardına uygun olarak belge vererek bu ihtiyacı gidermeye çalışıyoruz. Firmaların önlerinde ekonomik, ticari engel olmasın diye. Ülkemiz vatandaşları açısından da sağlıklı beslenme kısmı ağırlıklı olmak üzere helal ürün olup olmadığı yönünde sorgulayıcı olmalarını öneriyorum” şeklinde konuştu.
İHA