Bursa’nın yaşayan canlı bir tarih başkenti olması hedefiyle 8500 yıllık arkeolojik dönemlerden 2300 yıllık Bitinya surlarına, 700 yıllık Osmanlı eserlerinden Cumhuriyet dönemi sivil mimarlık örneği yapılara kadar her alanda yaptığı çalışmalarla UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesini sağlayan Büyükşehir Belediyesi, yok olmuş bir ecdat emanetini daha gün yüzüne çıkardı. Çelebi Mehmet döneminde vezirlik Rumeli beylerbeyliği ve veziriazamlık yapan Bayezid Paşa tarafından 1400’lü yılların başında yaptırılan Bayezid Paşa Medresesi, zaman içinde gerek depremler, gerekse bakımsızlık yüzünden tamamen yıkılmış ve üzerine de evler yapılmıştı. Tarihi kayıtlardan medresenin yerini tespit eden Büyükşehir Belediyesi, bu ecdat emanetini kente kazandırmak için üzerindeki 7 ve çevresindeki 9 binayı da kamulaştırarak yıktı. Yapılan çalışmaların ardından orijinal temellerine ulaşılan 6 asırlık medrese restorasyonla birlikte ilk günkü halini aldı. Medrese, Türkiye Gençlik Vakfı işbirliğiyle eğitim ve kültür merkezine dönüştürüldü.



"En önemli sermayemiz tarihimiz"

6 asırlık Bayezid Paşa Medresesi, eski Başbakan ve Konya Milletvekili Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin katıldığı törenle hizmete açıldı. Altepe, Yeşil Külliyesi’nin önemli bir parçası olan ve 200 yıla yakın bir süre tamamen ortadan kaybolan bir ecdat emanetinin adeta küllerinden doğduğunu söyledi. Toplam 9 binanın kamulaştırıldığı ve çalışmalar için yaklaşım 3,5 milyon TL harcandığını ifade eden Altepe, “Bizim en önemli sermayemiz tarihimiz. Osmanlı’yı kuran kent, Osmanlı’nın kurduğu ilk kent Bursa. Ecdat emanetlerinin ihya edilmesi yönünde yaptığımız çalışmalarla Bursa, tüm semtleriyle UNESCO listesinde ve değerlerimiz evrensel değer oldu. Bunu daha da ileri götürmek bizim görevimiz. Yer üstündekiler bitti, artık Bayezid Paşa gibi yer altındakiler ortaya çıkıyor. Hemen yanımızda Hançerli Fatma Sultan Medresesi var, o da bitmek üzere. Hedefimizde Bursa’nın sarayı var. Orduevi var üzerinde. Orduevinin yenisini yapmaya imza atıyoruz yeter ki Orhan Gazi’nin o sarayını ortaya çıkaralım. Bayezid Paşa Medresesi de tonoz cam çatı ile kapatılarak 4 mevsim kullanılacak güzel bir kültür merkezi haline geldi. Başta gençlerimize ve bölge halkına yönelik TÜGVA ile birlikte güzel faaliyetlere imza atmış olacağız” diye konuştu.



“Müstesna ve muazzam bir eser”

Başbakanlığı döneminde ilk geldiğinde Bursa’ya ‘Ulu Şehir’ diyen Ahmet Davutoğlu, “Ulu bir şehirde bulunmaktan bir kez daha büyük mutluluk duyuyorum. Bursa, dağı ile ulu, adıyla ulu, camisiyle ulu, bağrında barındırdığı devlet adamlarıyla ulu, Osman Gazi ile ulu, Emirsultan ile ulu. Her yönüyle ulu şehir, başı dik vakur insanların şehri. Allah bu ulu şehrin azametini, vakarını eksik etmesin. Bizler bu şehirlerin hakkını vermekle, emanete sahip çıkmakla mükellefiz. Siyaset, ulu şehirleri daha da ulu kılabilmek için her türlü fedakarlığa hazır insanların işidir. Bu vesile ile hem bu müstesna, muazzam eseri kazandırdıkları için hem de bizleri davet ederek sizlerle buluşmamızı mümkün kıldıkları için Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

“Fetret yaşanmasına izin vermeyeceğiz”

Konya’nın payitaht olduğu Selçuklu'dan sonra devletin de temellerinin atıldığını hatırlatan Davutoğlu, “Devleti kuranlar öyle bir imanla kurdular ki, bu medeniyeti bu ulu diyarda ihya edeceklerinden öyle emindiler ki, devletin her taşını sağlam temeller üzerine inşa ettiler. Ancak bir yüz yıl sonra fetret devri yaşandı. Ankara Savaşı'nda ulu Hakan Yıldırım Beyazıt’ın yenik düşmesi sonunda bu devletin sonunun geldiğini düşünenler harekete geçtiler. Anadolu’daki birliği parçalamak istediler. Devletin değişik bölgelerinde kardeşi kardeşe kırdıracak ortamlar çıkarmaya çalıştılar. Böyle bir dönemde Çelebi Sultan Mehmet devleti yeniden toparlama gayretine girdi. İşte henüz 15 yaşındaki Sultan Çelebi Mehmet’i Ankara Savaşı’ndan kurtarıp Amasya’ya götüren, kendisi de Amasyalı olan Bayezid Paşa’dır. Bayezid Paşa devlet toparlanana kadar bir daha uyku yüzü görmeden hep mücadele etti. Devleti parçalayıp bölmek isteyenlere karşı devletin bekasını öne çıkardı. Sonunda Düzmece Mustafa isyanında savaşında şehit oldu. Burayı bize miras bıraktı. Devletin ruhunun sindiği şehirde konuşuyoruz. 15 Temmuz’da da benzer bir fetreti yaşatmak isteyenler çıktı. Dini argümanlarla istismar edenler, PKK, DEAŞ ve nicelerinin isyanı, saldırılarıyla karşı karşıya kaldık. Böyle durumlarda ecdadın tutunduğu dallara tekrar tutunmamız lazım. Bunun esası bölmek isteyenlere karşı birlik düşüncesini, kardeşlik düşüncesini savunmaktır. 15 Temmuz aksamı saat 20.30’da herkes günlük hayatını yaşıyordu. Ancak olayların ardından daha Cumhurbaşkanımız daha meydanlara dolma çağrısını yapmadan bile insanlarımız sokaklara inmeye başlamıştı. Bu 600 yıl önce yaşanan fetret dönemindeki bilincin bugünlere yansımasıdır. İzin vermeyeceğiz. Bir daha bu topraklarda fetret yaşanmasına izin vermeyeceğiz. Allah birliğimizi beraberliğimizi daim etsin” dedi.
Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali de Yeşil Külliyesi’nin önemli parçası olan medresenin yeniden gün yüzüne çıkarılmasını sağlayan Başkan Altepe’ye teşekkür etti. Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa’da da insan temelli siyaset üreterek hedeflere ilerlediklerini kaydeden Edebali, “Mahalle kültürünü esas alan mimari anlayışla ilçemizi geleceğe hazırlıyoruz. Plan yaptığımız alanlarda yaşam kalitesine değer katacak vizyon projeler üretiyoruz. Bir arada yaşama kültürünü güçlendiren sportif, sosyal, kültürel etkinlikler yapıyoruz. Bu etkinliklerimizin bir parçası da artık bu medrese olacak. İlçemize hayırlı olsun” dedi.
TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yüksel ile Bursa Şube Başkanı Hüseyin Yavuz, böyle bir eseri Bursa’ya kazandırdıkları ve ortak projeler üreterek eğitime kazandırdıkları için Başkan Altepe’ye teşekkür etti.
Konuşmaların ardından TÜGVA Şube Başkanı Hüseyin Yavuz, günün anısına Davutoğlu’na çini vazo hediye etti. Bursa milletvekilleri Mustafa Öztürk ile Kani Torun’un da katıldığı törende, açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından “Uluşehir Sohbetleri” konulu ilk eğitim yapıldı. TÜGVA Şube Başkanı Hüseyin Yavuz’un idare ettiği sohbette Davutoğlu, Ulu Şehir Bursa’ya ilişkin görüşlerini paylaştı.