Dr. Heine adındaki hekim, hastalığı ilk defa tanımlamış (1840) Dr Medin daha köklü araştırmalar yapmıştır. (1890). Çocuk felci hastalığı, bu iki doktorun aından ötürü (Heine-Medin) adıyla da ünlüdür. Poliomyelitis diye de bilinmektedir. Hastalığı yapan bir virüstür. Virüsün büyüklüğü 8-15 milimikron kadardır. Hastalanan kişinin burun, mide, boğaz, dışkı, kan ve sinir merkezlerinde yerleşen mikroplar çok dayanıklı olurlar. Yaz aylarında toprakta bir ay ölmeden yaşayabilecek kadar canlı kalırlar. Çocuk felci virüsünün 3 cinsi vardır. Bir cins virüsle hastalık geçirmiş olanlar öteki cins virüsle de yeniden hastalanabilirler. Ancak bu defa hastalığın seyri ilki gibi ağır olmaz. Felç teşkil etmeyebilir, bazı hallerde anlaşılmadan kaybolur, gider. Mikrop taşıyıcılar (portörler) çocuk felcinin yayılmasında büyük faktör olurlar. Hastalığa olanın burun ve boğazında, başlangıçta 10 gün içinde hastalığı meydana getiren virüs mikropları bulunur. Bu sebeple öksüren, hapşıran hastaların çevreye sıçrattığı mikroplardan sakınmak gerekir. Dışkıda yaşayan çocuk felci virüsleriyse 2-3 ay süreyle burada kalırlar.
Hastalık 37-38 ilk bir ateşin başlamasıyla kendini gösterir. Ateşin kaynağı bir türlü bulunamaz. Ateşle birlikte çocukta halsizlik, iştahsızlık belirtileri başlar. Bir iki gün geçince ateş düşer. Eski durumdan hiçbir eser kalmaz. Ancak, bu halin üzerinden 1-2 gün geçince ateş yeniden yükselerek 38-39 dereceyi bulur. Boyun tutulması, ense sertliği belirtileri arasındadır. Başlangıçtan 2 gün sonra bu sertlikler ve kaslardaki tutukluklar çoğalır. Hastada hafif dalgınlıklar başlar, gürültüden hoşlanmaz. Özellikle felcin başlayacağı bölgede şiddetli olmak şartıyla, vücudun bir çok bölgelerinde ağrılar duyulur. Ateşin dahada yükselmesi üçüncü gün olur. Ağrılarla beraber kaslarda duyulan tutukluklar, ense sertliği son derecesini bulur. Soluk alma zorlukla olur. Bu halden biraz sonra da vücudun en hassas bölgesinde felç başlar. Bazı hallerde her iki bacakta da olabilirse de bir kol ve bir bacağada felç gelebilir. Felç bölgesi içine karın kasları da eklenebilir. Ateş, felçten sonra düşmeye başlar. Felç, yaygın bir hale gelmez, olduğu yerde kalır. Yürüyemeyen çocuklarda felci keşfetmek oldukça zor bir şeydir. Felçli çocuk oturamaz, hastalık göğüsteyse solunum zorlaşır, boyundaysa boynunu dik tutamaz. Kollar yada bacaklar felçliyse, o kısım oynamaz, hareket edemez. Ateş düşünce genel durumda iyilikler görünür, uyku vardır, yemek ve neşe eski haline döner.
Hastanın yiyecekleri sulu şeyler olmalıdır. Antibiyotik ilaçları, ateşin yükselmemesi için kesmemek gerekir. Hafif kırıklıklarla, ağrılara karşı aspirin verilir. Bu arada ihmal edilmemesi lüzumlu olan ilaçlardan biri de vitaminli ilaçlardır. Hastalar 1-2 yıllık fizik tedaviye tabi tutulur. Sıcak banyolar, sıcak uygulamalar, masaj, beden eğitiminden uygun hareketler yaptırılır. Ortopedik ve cerrahi müdahelelerde bulunmak da bazı durumlarda gerekebilir.
Çocuk Felci'nden Korunmak İçin Ne Yapılmalıdır ?
Çocuk felcinden korunmada en iyi tedbir çocuklarımızı çocuk felci aşısıyla aşılatmaktır. Türkiye'de çocuk felci aşısına kampanya halinde destek verilmektedir.