Bodrum’da 14 yıl yaşadıktan sonra Muğla’ya taşınan Şenol ailesi otizm rahatsızlığı bulunan 19 yaşındaki kızları Öykü Şenol’un özel eğitim gördüğü engelliler okulunda bir öğretmeni tarafından darp edildiğini iddia etti. Bodrum aşığı olan mental reterdasyonlu Öykü’yü her hafta sonu Bodrum’a getiren aile, kızlarının yasadığı kabus dolu olaylardan kurtulmasını istiyor. Hayata küsen Öykü ise bir anda yeter diye bağırarak yaşadıklarını anlatmaya çalıştı.
Muğla’da bulunan Zihinsel Engelli Eğitim Uygulama ve İş Eğitim Merkezinde okuyan Öykü, 8 ay önce öğretmeni K.K. tarafından sınıfta kafasından, kolundan ve boynundan darp edildi. Kızlarının sınıfta tüm öğrencilerin ortasında öğretmeninden dayak yediğini idea eden aile hukuksal mücadeleye başvurdu. Yüzde 94 zihinsel engeli bulunan Öykü dayağı ailesine anlattı. Bunun üzerine aile darp raporu alarak savcılığa suç duyurusunda bulundu. Okul yönetiminden bu olayı sorumlu tutmayan Şenol ailesi öğretmeni suçladı. Özel öğretmenliğin zor bir meslek olduğunu ifade eden aile, mağdur başka öğrenciler de olduğunu iddia etti.
"Kızım öfke nöbetleri geçirdi"
Öykü Şenol’un annesi Elif Şenol olayın ardından öğretmenin kızına baskı yaptığını ileri sürerek, “Okulumuzun idarecileri bu konuda çok sağduyulu. Bir sepetin içerisinde birkaç tane çürük elma olabilir. Bu yüzden komple sepeti atamazsınız. Birkaç tane öğretmenimiz bu olayın üzerini örtmek için yoğun psikolojik baskı uygulamaya başladı. Kızımız üzerinde ciddi baskılar yapılmaya başlandı. Kızım okul içerisinde öfke nöbetleri geçiriyor. Okula giderken korktuğunu söylüyor. Her gün okuldan geldiğinde K. öğretmen hakkında konuşuyor. Bu da kızımın nasıl psikolojik etkilendiğini gösteriyor. Birçok tedavi ve ilaç değişimleri yaşandı. Psikiyatriste 3 ayda bir giderken şimdi her ay gidiyoruz. Hiçbir iş yapmak istemiyor. Spor yapan kızım spora bile gitmiyor. Oyunlara katılmıyor. Hiçbir işle uğraşmıyor” şeklinde konuştu.
"Kızımı kışkırttı"
Kızının yüzde 94 zihinsel engelli olduğunu söyleyen anne Şenol, öğretmenin üzerine su serptiği için Öykü’den şikâyetçi olduğunu ifade ederek, “En son Cuma günü o öğretmen ve etrafındaki birkaç öğretmen kızımı kışkırtarak, üzerine giderek sinirlendiriliyor. O sinirle otizm hastası bir birey o günkü nöbetçi öğretmen olan C.S.’ye su atıyor. Bunun üzerine öğretmenimiz karakola giderek kızımızdan şikayetçi oluyor. Cezai ehliyeti olmayan zihinsel engelli bir çocuğu şikayet ediyor. Su serptiği için darp etti beni diyor. O gün içerisinde karakola gidip ifade vermek zorunda kaldık. Bu öğretmen zihinsel engelliler okulunda çalışıyor. Özel bir eğitimcisiniz neler yaşayabileceğini bilmeniz gerekir. Biz bunun gibi birçok psikolojik baskıya maruz kalıyoruz” dedi.
"Bütün velilerin sesi olmak istedik"
Öykü’nün babası Hakan Şenol ise 14 senedir Bodrum’da yaşadıklarını belirterek, “Bodrum’da bulunan Yahşi Eğitim Okuluna gidiyordu. Yahşi Eğitim Okulunda hiçbir sıkıntı yaşamadı ve çok mutluydu. Buradaki öğretmenlerimiz çok anlayışlı ve ılımlılardı. Ama Muğla’da idareciler ve bazı öğretmenleri tenzih ederek söylüyorum. Bir öğretmenin yaptığı bu olayı okula veya Milli Eğitim Müdürlüğüne mal etmek gerekmiyor. Zihinsel engelli çocuk sahibi olmak bizim seçimimiz değil, bize Allah tarafından verilmiş bir lütuf. Ama o meslek seçimini gerçekleştiren öğretmenin seçimi kendisine ait. Ben mühendisim ve bu mesleği kendim seçtim. Eğer bu mesleği beceremiyorsa yapmayacak. Çocuklar bizi zorluyor gibi bahanelere gerek yok. Burası bir engelliler okulu, normal bir okul değil. Bu gibi eylemleri yapan öğretmenler bu formasyonu bilmeyen öğretmenler. Halen normal okul olmadığının engelliler okulu olduğunun farkında olmayan öğretmenler. O okulda mağdur olan ama sesini çıkaramayan veliler var. Bu durumları ifade edemeyen valilerin de sesi olmak istedik” diye konuştu.
Kendince yaşadıklarını anlatan Öykü ise öğretmeninin kendisini dövdüğünü kafasına, boynuna vurduğunu anlatarak ‘yeter’ diye bağırdı.
Öte yandan, Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri adli sürecin devam etmesi nedeniyle herhangi bir açıklama yapamayacaklarını, konuyla ilgili olarak idari yönden de soruşturmanın devam ettiğini bildirdi.
Muğla’da bulunan Zihinsel Engelli Eğitim Uygulama ve İş Eğitim Merkezinde okuyan Öykü, 8 ay önce öğretmeni K.K. tarafından sınıfta kafasından, kolundan ve boynundan darp edildi. Kızlarının sınıfta tüm öğrencilerin ortasında öğretmeninden dayak yediğini idea eden aile hukuksal mücadeleye başvurdu. Yüzde 94 zihinsel engeli bulunan Öykü dayağı ailesine anlattı. Bunun üzerine aile darp raporu alarak savcılığa suç duyurusunda bulundu. Okul yönetiminden bu olayı sorumlu tutmayan Şenol ailesi öğretmeni suçladı. Özel öğretmenliğin zor bir meslek olduğunu ifade eden aile, mağdur başka öğrenciler de olduğunu iddia etti.
"Kızım öfke nöbetleri geçirdi"
Öykü Şenol’un annesi Elif Şenol olayın ardından öğretmenin kızına baskı yaptığını ileri sürerek, “Okulumuzun idarecileri bu konuda çok sağduyulu. Bir sepetin içerisinde birkaç tane çürük elma olabilir. Bu yüzden komple sepeti atamazsınız. Birkaç tane öğretmenimiz bu olayın üzerini örtmek için yoğun psikolojik baskı uygulamaya başladı. Kızımız üzerinde ciddi baskılar yapılmaya başlandı. Kızım okul içerisinde öfke nöbetleri geçiriyor. Okula giderken korktuğunu söylüyor. Her gün okuldan geldiğinde K. öğretmen hakkında konuşuyor. Bu da kızımın nasıl psikolojik etkilendiğini gösteriyor. Birçok tedavi ve ilaç değişimleri yaşandı. Psikiyatriste 3 ayda bir giderken şimdi her ay gidiyoruz. Hiçbir iş yapmak istemiyor. Spor yapan kızım spora bile gitmiyor. Oyunlara katılmıyor. Hiçbir işle uğraşmıyor” şeklinde konuştu.
"Kızımı kışkırttı"
Kızının yüzde 94 zihinsel engelli olduğunu söyleyen anne Şenol, öğretmenin üzerine su serptiği için Öykü’den şikâyetçi olduğunu ifade ederek, “En son Cuma günü o öğretmen ve etrafındaki birkaç öğretmen kızımı kışkırtarak, üzerine giderek sinirlendiriliyor. O sinirle otizm hastası bir birey o günkü nöbetçi öğretmen olan C.S.’ye su atıyor. Bunun üzerine öğretmenimiz karakola giderek kızımızdan şikayetçi oluyor. Cezai ehliyeti olmayan zihinsel engelli bir çocuğu şikayet ediyor. Su serptiği için darp etti beni diyor. O gün içerisinde karakola gidip ifade vermek zorunda kaldık. Bu öğretmen zihinsel engelliler okulunda çalışıyor. Özel bir eğitimcisiniz neler yaşayabileceğini bilmeniz gerekir. Biz bunun gibi birçok psikolojik baskıya maruz kalıyoruz” dedi.
"Bütün velilerin sesi olmak istedik"
Öykü’nün babası Hakan Şenol ise 14 senedir Bodrum’da yaşadıklarını belirterek, “Bodrum’da bulunan Yahşi Eğitim Okuluna gidiyordu. Yahşi Eğitim Okulunda hiçbir sıkıntı yaşamadı ve çok mutluydu. Buradaki öğretmenlerimiz çok anlayışlı ve ılımlılardı. Ama Muğla’da idareciler ve bazı öğretmenleri tenzih ederek söylüyorum. Bir öğretmenin yaptığı bu olayı okula veya Milli Eğitim Müdürlüğüne mal etmek gerekmiyor. Zihinsel engelli çocuk sahibi olmak bizim seçimimiz değil, bize Allah tarafından verilmiş bir lütuf. Ama o meslek seçimini gerçekleştiren öğretmenin seçimi kendisine ait. Ben mühendisim ve bu mesleği kendim seçtim. Eğer bu mesleği beceremiyorsa yapmayacak. Çocuklar bizi zorluyor gibi bahanelere gerek yok. Burası bir engelliler okulu, normal bir okul değil. Bu gibi eylemleri yapan öğretmenler bu formasyonu bilmeyen öğretmenler. Halen normal okul olmadığının engelliler okulu olduğunun farkında olmayan öğretmenler. O okulda mağdur olan ama sesini çıkaramayan veliler var. Bu durumları ifade edemeyen valilerin de sesi olmak istedik” diye konuştu.
Kendince yaşadıklarını anlatan Öykü ise öğretmeninin kendisini dövdüğünü kafasına, boynuna vurduğunu anlatarak ‘yeter’ diye bağırdı.
Öte yandan, Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri adli sürecin devam etmesi nedeniyle herhangi bir açıklama yapamayacaklarını, konuyla ilgili olarak idari yönden de soruşturmanın devam ettiğini bildirdi.
İHA
Son Güncelleme: 05.12.2016 13:18