Tüm Rumeli Dernekleri Federasyonu (RUMELİFED) Başkanı Reşat Çimsöken, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Makedonya'da etnik ayrımcılığı körükleyecek tavır, hareket ve provokasyonlara izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
Onlarca kişinin yaralandığı olayların takipçisi olduklarını ifade eden Çimsöken, "Makedonya'nın birlik ve beraberliğinden yanayız. O bölgede yaşayan tüm etnik kimliklere eşit mesafedeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Çimsöken, yaklaşık yüz yıldır bir türlü durulmayan Balkanların bir kargaşayı daha kaldıramayacağının altını çizerek, "Aslında tabana indiğimizde halklar arasında ciddi bir ayrışma yok. Bu olaylarla ilgili de herhangi bir kesimi suçlamak, genelleme yapmak haksızlık olur. Çok şükür, sonrasında kargaşa isteyenlerin beklediği daha büyük olumsuzluklar yaşanmadı. Ülkenin geneli, birlik ve beraberlik mesajı verdi. Biz de bu mesajı çok iyi okuyarak Makedonya'da daha güçlü bir birlikteliğin sağlanması için federasyon olarak elimizden geleni yapacağız." yorumunu yaptı.
"Gün ayrışma değil birleşme günüdür."
Balkanlarla Daimi İşbirliği ve Temas Derneği Başkanı Ali Sait Adiloğlu da geçen perşembe akşamı gerçekleşen saldırı sonrası bölgeden tarafsız kişi ve kurumlar aracılığıyla sürekli bilgi aldıklarını bildirdi.
Talat Caferi'nin Meclis Başkanlığına seçilmesinden sonra başlayan protestoların ardından bir grubun meclise girdiğini ve yaşanan olaylarda 25'i polis, 3'ü milletvekili ve biri basın mensubu 83 kişinin yaralandığını anımsatan Adiloğlu, gerginliğin yerini sağduyuya bırakmasının sevindirici olduğunu söyledi.
Adiloğlu, son 30-35 yıldır savaş, kargaşa ve ölümün hakim olduğu Balkan coğrafyasında artık barış ve huzurun yaşanmasını arzuladıklarını dile getirerek, "Makedon halkı tarafından seçilmiş milletvekillerinin oluşturduğu meclise yönelik saldırı için hiçbir haklı gerekçe gösterilemez. Gün ayrışma değil birleşme günüdür. Makedon yargısının saldırıyı gerçekleştirenlere hak ettikleri cezayı vereceğine inanıyorum." dedi.
Balkan ülkelerinin birileri üzerinden çıkar ilişkilerine alet olmasını arzulamadıklarını ifade eden Adiloğlu, şöyle devam etti:
"Gündemde 'Büyük Arnavutluk'un kurulması ile ilgili konular konuşuluyor. Bu durum Arnavut kökenli Makedon vatandaşlarına ciddi anlamda sıkıntıya sokacaktır. Bu, Makedonya'nın da bütünlüğüne ve demokrasisine zarar verecektir. Yüzyıllardır Balkanlar'da birlikte Osmanlı sancağı altında yaşamış milletler olarak, bölgenin barışı, huzuru ve mutluluğu tek arzumuzdur. Makedonya, Türklerin, Arnavutların, Boşnakların ve Makedonların huzur içinde yaşadığı topraklardır. Bizler de STK temsilcileri olarak yaşanan olayları kınıyoruz. Bu süreçten sonra birlikte icra edeceğimiz ortak projeleri artırma gayreti içinde olacağız."
"Saldırıda yaralananlara acil şifalar diliyoruz."
Makedonya Arnavutluk Kosova Göçmenleri Derneği (Mak-Der) Başkanı Taner Ödemiş ise Makedonya Meclisinde yaşanan olayları büyük bir kaygıyla takip ettiklerini belirtti.
Ülkede yaşayan tüm etnik kimliklerin oylarıyla seçilen milletvekillerine yapılan bu davranışı tasvip etmelerinin mümkün olmadığının altını çizen Ödemiş, şunları kaydetti:
"Artık kan, gözyaşı ve acıların değil, barış, huzur ve sevginin hakim olduğu, herkesin birbirine saygı duyduğu bir Makedonya, Balkan coğrafyası görmek istiyoruz. Bu provokatif hareketin tekrarlanmamasını arzuluyoruz. Saldırıyı gerçekleştiren gruba Makedonya yetkililerince hak ettikleri cezanın verileceğine inanıyoruz. Saldırıda yaralananlara da acil şifalar diliyoruz. Makedonya, Arnavutluk, Kosova ve diğer Balkan ülkelerinde kalıcı barışın sağlanması için tüm kesimlerin çaba göstermesi gerektiği inancındayız."
AA