Doların TL karşısında değerlenmesinin küresel bir oyundan ibaret olduğunu belirten Zabun, “Yeni vizyonu ile dünyada söz sahibi, bölgesinde güçlü bir aktör olan Türkiye’nin bugün FETÖ, PKK, PYD, DEAŞ gibi tehdit unsurlarının yanında ekonomide de dolar ve faiz lobisine karşı büyük bir mücadele içerisinde olduğunu vurgulayan Zabun, hem içeride hem dışarıda istikbal mücadelesi veriyoruz. 'Gezi' olayları, FETÖ oyunları sonrası en çok yükselen iki kavram: Dolar ve faiz! 15 Temmuz’da tankın önünde duranlar, şimdi dolarlarını bozduruyor. Resmi olmayan rakamlara göre 15 milyar dolar bozduruldu. Bu, şunu gösteriyor, artık tam bağımsız olma yolunda ilerleyen Türkiye, 80 milyon vatandaşı ile tek yürek olmuş durumda. 2002 yılında doların seviyesi 1,65 iken 2013 yılının Nisan ayında 1,80 TL civarlarına çıktı. 2013 yılının Mayıs ayında 'Gezi' olayları ile başlayan ve darbe girişimi sürecine kadar 2 kat artarak 3,51 TL’ye ulaştı. Bunun tek bir açıklaması olabilir, bizi yıkmak için ekonomik silahını kuşanmış bir lobi ile karşı karşıyayız” dedi.
Dövizin yükselmesinin tamamen ekonomi dışı nedenlere bağlı olduğunu söyleyen Zabun, “Son 14 yılda Merkez Bankası faizleri %60’lardan %10’lara geriledi. Büyük ölçekli yatırımları rağmen kamu mali disiplini sayesinde kamu borcu bakımından Avrupa Birliği’nden 3 kat daha iyi durumdayız. Kamu borcunun milli gelire oranı ülkemizde %33 iken AB ortalaması %91 düzeyinde. Merkez Bankası rezervlerimiz son 14 yılda 21 milyar dolardan 120 milyar dolara ulaşmış. Dış ticaret açığı her geçen yıl azalıyor ve Türkiye her yıl ortalama %4,7 büyüme performansı sergiliyor. Bütün bu gelişmelere baktığımızda dövizin yükselmesinin nedeninin tamamen ekonomi dışı nedenler olduğunu kolayca anlıyoruz” ifadelerini kullandı.
İHA