Enstitüde 6 yıldır yürütülen proje kapsamında yapılan çalışmalarda kuluçkahanede bulunan damızlık kırlangıç balıklarından hem hormon uygulayarak hem de doğal olarak döl alımı başarı ile sağlanırken, inkübe edilen döllenmiş yumurtalardan çok sayıda prelarva çıkışı gerçekleşti. Ağzı açılan larvalara besin değeri arttırılmış canlı yem ile ilk beslemeleri yapıldı.
İskorpitgiller takımına dahil dip balıklarından olan kırlangıç balıklarının bazı türleri sığ kıyı sularında, bazıları derin sularda yaşıyor. Tüm türlerin ortak özellikleri üçgen biçiminde büyük bir kafa ve kazma şeklindeki burun çıkıntısı, üç ışını ayrılıp uzun yürüme parmaklarına dönüşmüş geniş yuvarlak kanat biçimini almış göğüs yüzgeçleri bulunuyor. Genelde pembeden kırmızıya değişmekle beraber yeşilimsi kahverengi olan türleri de olan kırlangıç balıkları beyaz etli, az kılçıklı olması nedeniyle balık restoranlarında daha çok çorba ve şiş yapılarak tüketiliyor.
Boyu 75 cm’yi, ağırlığı 6 kiloyu aşabilen kırlangıç balıkları, daha çok Karadeniz ve Marmara Denizi’nde bulunurken, Ege ve Akdeniz'de, Atlas Okyanusu’nun Afrika ve Avrupa kıyılarında, Baltık ve Kuzey Denizi’nde de yaşayan türleri var.
Nesli hızla tükenen Kırlangıç Balığı'nın artık Karadeniz'de görmek istediklerini ve bu yönde çalışmalar yaptıklarını belirten enstitü uzmanları, "Özellikle koruma altında olan ve türleri tehlike altında olan balıklarımızdan kırlangıç için bir çalışmamız var. Farklı türlerde olup farklı denizlerde yaşıyor. Karadeniz'de yaşayan türü özellikle, Karadeniz halkının yıllar öncesinde çok tercih ettiği, avcılığın bol yapıldığı ancak günümüzde maalesef stokların yok olması tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımız bir tür. Şimdi biz bunu tekrar kültür yoluyla nasıl çoğaltabiliriz? onun çalışmasını yapıyoruz. Nesli tehlike altındaki ekonomik balık türlerinin kültür yoluyla çoğaltılması çalışmalarında olumlu sonuçlar alıyoruz" ifadelerini kullandılar.
İHA