Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bir dizi programa katılmak için ziyaret ettiği Kastamonu’da üniversite öğrencileri ile bir araya geldi. Kastamonu Üniversitesi’nde gerçekleşen programa çok sayıda öğrenci katıldı. Programda konuşan Prof. Dr. Ali Erbaş, tarihi olaylardan örnekler vererek gençlere nasihatlerde bulundu.
“Asırlar boyunca bütün insanlığa birlikte yaşama tecrübesini öğreten bir medeniyetten geliyoruz”
Türkiye’nin ilimi, hikmeti arayan bir medeniyetten gelen bir toplum olduğunu belirten Erbaş, “Asırlar boyunca bütün insanlığa birlikte yaşama tecrübesini öğreten bir medeniyetten geliyoruz. Dolayısıyla her biriniz ilim, bilgi ve hikmet için, hikmeti aramak için buraya geldiniz. Allah’ın Resulü Efendimizin ifadesi ile ‘hikmet müminin yitiğidir, aramalıdır, bulmalıdır. Bulmak için gidilmesi gereken yere de gitmelidir.’ Ecdadımıza baktığımız zaman bu emri yerine getirmişler. Binlerce kilometre uzaklara gitmişler. Medine’deki meşaleyi binlerce kilometre uzaklara götürmüşler, Medine’deki o meşaleyi görmek için de binlerce kilometre uzaklardan ilmin merkezi, Kur’an’ın indiği yere Mekke’ye, Ümmülkura’ya gitmişler. Allah’ın Resulü Hz. Muhammed Mustafa’nın o meşaleyi tutuşturduğu yere üşenmeden gitmişler. Türkistan’a, Endülüs’e gitmişler, Endülüs’ten Anadolu’ya gelmişler, Anadolu’dan gitmişler, Hint diyarına gitmişler, oralardan dönmüşler. Bugün de işte bizim ecdadımızın o geleneğini aynen sürdürüyoruz” dedi.
“11 bin yabancı öğrenciye destek veriyoruz”
Erbaş, “Bugün ülkemizde sadece üniversitelerimizde sadece 200 bine aşkın misafir öğrenci okuyor. Biz onlara yabancı öğrenci demiyoruz, misafir öğrenci diyoruz. Pek çok ilahiyat, mühendislik, tıp fakültemizde farklı ülkelerden misafir öğrencilerimiz var. Biz Türkiye Diyanet Vakfı olarak sadece 11 bin öğrencinin yurt dışından gelip Türkiye’de eğitim almasına destek veriyoruz. Şu ana kadar destek verdiğimiz ve mezun olan, ülkesine dönen, ülkesinde en yüksek noktalara yükselen mezunlarımız var. Bu bir zenginliktir” diye konuştu.
“Bizim medeniyetimiz, ilim hikmet, hukuk ve ahlak medeniyetidir”
İlim ve ahlakın önemine dikkat çeken Erbaş, “Bizim medeniyetimiz, ilim hikmet, hukuk ve ahlak medeniyetidir. İlim, irfan, bilgi, hikmet, hukuk ve ahlak gibi kavramlara sahip olduğumuz müddetçe hep yükselmişiz. Bu kavramlardan uzak kaldığımız asırlardan sonra düşüşe geçmişiz. İnşallah bugün yeniden düştüğümüz yerden kalkacağız. Nereden düştük, ilimden düştük oradan kalkacağız. Geçmişimize baktığımız zaman Müslümanlar asırlarca ilmin her alanında insanlığa öncülük etmişler. Bazen ‘karanlık çağ’ deniliyor ya, o karanlık çağ bize ait değil, bizim medeniyetimizin hiçbir zaman karanlık dönemi olmamış. Bizim medeniyetimizde 16-17. yüzyıllara kadar yıldızların hareketleri, dünyanın dönüşü izlenirken Ali Kuşçularımız, Ak Şemsettinlerimiz, Birunilerimiz, İbni Sinalarımız ve Farabilerimiz bu alanda gayret ederken Batı’da Bruno isimli bir bilim adamı Astronomi ile ilgilendiği için kilise kararıyla, engizisyon kararıyla diri diri ateşe atılarak yakılıyordu. İşte karanlık çağ o çağ. Bunu her vesileyle söylememiz lazım” şeklinde konuştu.
“Bizim medeniyetimiz inancına, ırkına ve mezhebine bakmadan hep mazlumun yanında yer almıştır”
Türkiye’nin her zaman mazlumların yanında olduğunu ifade ederek sözlerini sürdüren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Televizyon ekranlarında canlı olarak seyrediyoruz. İslam dünyasında yıllardan beri zulüm yaşanırken kimsenin kılı kıpırdamaz. Bugün nerede olursa olsun, bizim için fark etmez, zulüm nerede varsa bizim medeniyetimiz inancına, ırkına ve mezhebine bakmadan hep mazlumun yanında yer almıştır. Zalim Müslüman da olsa mazlum gayrimüslim de olsa Müslüman, gayrimüslimi korumak zalimin karşısında yer almıştır. Bizim medeniyetimiz böyle ahlaklı bir medeniyettir” ifadelerini kullandı.