Pakistan, Afganistan ve Irak gibi yabancı uyruklu tutuklu ve hükümlülerin arasında Suriyeliler ise büyük çoğunlukta.
Pek çoğu ya “arkadaş mağduruyuz” ya da “suçsuz yere yatıyoruz” sözleriyle özetliyor, tel örgülerle çevrili yüksek duvarların ardındaki koruma memurlarıyla geçen hayatlarını. Küçük yaşta çeşitli sebeplerden dolayı suça sürüklenmiş çocuk ve gencin topluma kazandırılmaya çalışıldığı İstanbul Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, özel izinle kapılarını açtı, BM tarafından kabul edilen 20 Kasım Dünya'da Çocuk Hakları Günü'nde özgürlüğe hasret yüzler görüntülendi.
İlk sırada hırsızlık
Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Orhan Toyğar cezaevinde en yaygın suçlar arasında hırsızlığın olduğunu belirterek; “ Hırsızlık, gasp ve uyuşturucu ardından da cinayet üçüncü sırada yer alıyor” dedi.
22 Suriyeli 7 Afgan
33 yabancı uyruklu tutuklu ve hükümlüden ilk sırada, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan ancak çeşitli gerekçelerle suça sürüklenmiş Suriyeliler yer alıyor. Cezaevi Müdürü Toyğar; “Suriyelilerin beraberinde 7 Afganistan,1 Irak, 1 İran,1 Fas ve 1 Tacikistan uyruklu tutuklu ve hükümlü var” diye konuştu.
2016 itibari ile 2 bin 644 kitap okundu
Ceza İnfaz Kurumunda çocuklar, mesleki ve sosyal eğitimi için bilgisayar, bağlama, cam ve ahşap boyama, diksiyon, berberlik, tekstil, iş ve sosyal hayatta iletişim, basketbol olmak üzere 11 çeşit kurstan yararlanıyor. 250 katılımın sağlandığı kursların dışında ayrıca 5 bin 565 kitabın bulunduğu kütüphanede bu yıl okunan kitap sayısı 2 bin 644.
“İçerisi dışarıdan daha iyi” mantığını ötelemeliyiz”
Cezaevinde elde ettikleri kazanımları dışarıda avantaja çevirebilmeleri için toplumun her kesimine görev düştüğüne dikkat çeken Cezaevi Müdürü Toyğar şunları söyledi: “Sadece cezaevleri ile iş bitmiyor. Buradan çıktıktan sonrada o çocuklara gençlere destek verilmesi gerekiyor, takip edilmesi, korunup kollanması gerekiyor. Burada ki öğrendiklerini dışarıda uygulanma imkânlarının sağlanması gerekiyor. Belli bir noktaya kadar denetim serbestlik müdürlüğü vasıtasıyla yapılmaya çalışılıyor, çocuk evleri vasıtasıyla yapılmaya çalışılıyor ama sadece kamu kurumlarının desteği ile bitmez. Üzülerek söylüyorum ki bir kısım çocuklar burada bulunmaktan memnun gibi görünüyor. Dışarıda buradaki imkanlara sahip olmayan çocuklarda var. Hatta sürekli suça sürüklenen çocuklar var, sürekli girip çıkanlar var. Giderken tekrar dönmeyi düşündüğünü söyleyerek çıkanlar var. Özellikle dışarıda bu çocuklara buraya dönmemeleri için yardımcı olunması gerekiyor. Burayı daha cazip görmemeleri gerekiyor. Yani yapılacak çok iş var. Basit kolay bir konu değil titizlikle üzerinde durulması gerekiyor. Gerek kamu gerekse özel kesim, herkesin bu konuda üzerine düşen vazifeyi yapması, hassasiyeti göstermesi gerekiyor.”
İHA