Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, OMÜ’nün ‘araştırma üniversitesi olmak’ gibi bir vizyonu olduğunu belirterek, “Bu statüyü üniversitemize kazandırmalıyız” dedi.
OMÜ Uzaktan Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda “Doktora Öğretimi Değerlendirme Çalıştayı” yapıldı. Açılış konuşmalarının ardından çalıştay gruplarının çalışma odalarında yerlerini almasıyla devam etti.
“Doktora programlarında yeni bir vizyon ortaya koymak zorunlu hale geldi”
Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren OMÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali Bolat, “Son yıllarda baş döndürücü bir hızla gelişen teknoloji, AR-GE çalışmaları, eğitimde çevrimiçi imkanlar ve tabii ki uluslararasılaşma özellikle doktora programlarında yeni bir vizyon ortaya koymayı zorunlu hale getirmiştir. Dünyada artan bilgi gereksinimi ve buna bağlı olarak bilgide uzmanlaşma, yükseköğretimin en üst kademesinde yer alan doktora öğretiminde yapılacak düzenleme ve yenilikleri ülke stratejileri ve öncelikleri doğrultusunda yeniden ele almayı zorunlu hale getirmektedir. Ülkemizde 55 farklı türde toplam 545 enstitüde lisansüstü eğitim verilmektedir. Ancak, doktoralı kişi sayısının on binde 3 gibi bir değerle Avrupa ülkelerinin gerisinde kalması burada hatırlanması gereken bir durumdur. Ülkemiz coğrafi ve stratejik konumu nedeniyle, ortaya çıkan fırsatlar göz önüne alınarak, müfredattan sınavlara, bilimsel çalışma usullerinden eğitim-öğretimin bütün aşamalarına kadar daha yüksek bir nitelik kazandırmak üzere bu tür çalışmalara gereksinim duyulmaktadır.
Düzenlemiş olduğumuz bu çalıştay, doktora öğretimi sürecinde yer alan öğretim üyesi, danışman, ana bilim/ana sanat dalı kurulları, ana bilim/ana sanat dalı başkanları ve enstitümüz birimleri açısından da bir muhasebe imkanı sunacaktır” diye konuştu.
“Geleceğe yönelik stratejiler oluşturmalıyız”
Prof. Dr. Ali Bolat’ın konuşmasının ardından kürsüye davet edilen Rektör Ünal, bugünkü çalıştayın konusunun doktora olduğunu, fakat lisansüstünün bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Eğitim hayatında ülkenin geleceğine etki sağlaması noktasında doktora kadar etkin olan hiçbir eğitim yok. Lisans düzeyinde mezun sayısı ve üniversite sayısı dikkate alındığı zaman lisansüstünde doktora eğitiminin önemi ortaya çıkıyor. Lisans düzeyinde verilen eğitim doktora farkındalığı için bir ön uyarıcı, hazırlayıcı etkiye sahip olsa da doktoranın asıl yolu yüksek lisanstan geçiyor. Yüksek lisansta iki çeşit bulunmakta, tezli ve tezsiz şeklinde. Biz bunların içine beceri sertifikalarını da ekleyerek doktoraya hazırlayan bir yol şekline getirmeliyiz” şeklinde konuştu.
“Lisansüstü faaliyette bulunan her birimin bir deklarasyonu olmalı”
Lisansüstü faaliyette bulunan her bir anabilim dalının kendine ait bir deklarasyonu olması gerektiğini söyleyen Rektör Ünal, “Kamuya verdiğimiz bir söz var. Benim yüksek lisans mezunum şu becerilere sahip, doktoralım şu becerilere sahiptir. Bu diplomayı alan kişi bu becerilere sahiptir deklarasyonunu net olarak vermeliyiz. Lisans düzeyinde verilenlerin yüksek lisansta tekrar edilmemesi, yüksek lisansta verilenlerin doktora da tekrar edilmemesi gerekiyor. Merdiven gibi her bir basamak üstüne bir şeyler koyarak yukarıya taşımalı. Bugün biz yeterlilikleri belirleyeceğiz. Sonrasında da bu çalışmada oluşturulan söz konusu yeterliliklerin nasıl işleyeceğini ortaya koymak suretiyle çalışmaları devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
“Doktoranın özgün bir formata kavuşturulmasını arzuluyoruz”
Esas olan konunun ise ölçme ve değerlendirme olduğunu dile getiren Rektör Ünal, şöyle devam etti: “Bu yeteneğe, yeterliliğe ve beceriye haiz olup olmadığını bir şekilde test etmemiz gerekiyor. Bu bazen bir tezle bazen bir uygulamayla olacaktır. Tez ve makale konusunda oluşan bir sektör var. Sürecini takip etmediğimiz, tanımadığımız bir öğrenci bir anda karşımıza çok iyi bir tez ya da makaleyle çıkabiliyor. Bu durumun önüne geçmeliyiz. Lisansüstünde bir öğrencinin elini tutuyorsak, bizi temsil edecek bir birey olarak görmek gerekiyor. Benim kanaatim şu hak etmiyorsa vermemek gerekiyor. Hak edip etmediğini de bütün imkanları kendisine vermek suretiyle, ölçme ve değerlendirme sonuçlarıyla birlikte bu durumu da kavramak gerekiyor. Arzu ettiğimiz şey doktoranın özgün bir formata kavuşturulmasıdır. Lisansüstü eğitim ölçme ve değerlendirme dahil, yeniden değerlendirilebilir. Ama sonuç odaklı çalışmalar olmalı. Sayı odaklı bir çalışma değil de OMÜ’nün bir marka değeri var ve bu marka değeri güçlendirmek için yeniden değerlendirilmelidir.”
“OMÜ’nün araştırma üniversitesi olmak gibi bir vizyonu var”
Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin araştırma üniversitesi olmak gibi bir vizyonu olduğunu söyleyen Rektör Ünal, “Bunu gerçekleştirmek için el birliğiyle yapılması gerekenleri yapacağız. Üniversitenin geleceği açısından bu üniversiteye bu statüyü kazandırmamız gerekmektedir. Özellikle belirtmek istediğim konu şu yapılan çalışmaların mutlaka yayına dönmesi gerekiyor. Öğrencilerin çalışmalarını yayınlama duygusunu tatması gerekiyor. Bu konuda da danışman hocalardan veya alanda ki uzman hocalar tarafından öğrencilerin yönlendirilmesi konusuna dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hakemlik yaparken de aynı hassasiyeti göstermeniz gerekmektedir. Öğrencinin hazırladığı yayını değerlendirerek, gerçekten yayına uygun ise onay vermemiz, onun akademik kariyeri için daha doğru olacaktır” dedi.
“Ölçme değerlendirmesi sağlıklı ve güven veren bir sistem kurgulamak istiyoruz”
Özellikle düşüncesi, istihdamı, özgün üretimi ve AR-GE arzusu olan sektörlere beraber çalışmayı teklif ettiklerini söyleyen Rektör Ünal konuşmasını şöyle tamamladı:
“Beraber çalışmanın içeriği şu biz sizin AR-GE çalışmalarınızı yapabiliriz. Sizin adınıza AR-GE yapabilecek insan gücünü yetiştirebiliriz ya da bizim hocalarımızın projelerini siz desteklemek suretiyle bize ortak olabilirsiniz. Tüm bunları yaptığımız çalışmalarla protokollerle masanın üzerine koyduk. Bu noktada biz elimizden geleni yönetim olarak yapacağız. Sizden disipline edilen, yönetilebilir, ölçme ve değerlendirmesi sağlıklı olan, sonuç itibariyle de güven veren bir sistem kurgulanmasını istiyoruz. Önümüzdeki süreçte biz hem yönetimi, hem senatoyu hem de komisyonları bu konuyla alakalı meşgul edeceğiz, bu konuyla ilgilenmelerini isteyeceğiz. Umarım güzel sonuçlarla, hepimizi mutlu edecek, geleceğe güvenle bakacak sonuçlarla bu çalıştayı tamamlamış oluruz.”
Rektör Ünal’ın konuşmasının ardından Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Eren kısa bir teşekkür konuşması gerçekleştirdi. Açılış konuşmalarının ardından Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal çalışma gruplarına tek tek katılarak çalışmalar hakkında kısa bilgiler alırken çalıştayla ilgili düşüncelerini de paylaştı.
Çalıştaya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Batuk, Genel Sekreter Prof. Dr. Hüseyin Gençcelep de katılım sağladı. Çalıştay, çalışma gruplarının raporlarını sunmasının ardından sonlandırıldı.