İnegöl Belediyesi tarafından düzenlenen ve Serdar Tuncer’in sunumuyla gerçekleşen “Medeniyetin Mimarlarından Fatih Sultan Mehmed Han” konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Osmanlı’da ilk darbe teşebbüsünün henüz 12 yaşında tahta çıkan II. Mehmed’e yapıldığını ifade ederek “İki başın olduğu yerde herkes baş, herkesin baş olduğu yerde herkes köledir” dedi.
Rahatsızlık duyduğu film ve dizilerden bahseden Prof. Ahmet Şimşirgil, “21. asırda bir fetih filmi çekebildik, onda da koca Fatih’in şahsiyetini öldürdük. İnsan bunlara gerçekten üzülüyor. Bu, maalesef, tarihimizin doğru öğretilmemesinden kaynaklanıyor. Yanlış genlerimize işlemiş. İşte bir Muhteşem Yüzyıl izledik, neticesi belli. Hiç olmazsa Fatih’in şahsiyetini doğru bir şekilde verebilseydik orada. Doğru bir tek karesi olmayan bir dizi ve Fatih’in bütün şahsiyetini öldüren bir film. İnsanı üzen de, bunların bir tarih danışmanları var, kitaplarında doğru olanları yazıyorsun, ama filmlerinde neden doğruları göstermiyorsun” diye sordu.
Şimşirgil, günümüzde etkisi yüksek olan dizi ve filmlerle ilgili düşüncesini de paylaşarak “Kitap muhakkak olmalı ve yazılmalı. Ama bugün gençlerimizi en çok etkileyen şeyler diziler ve filmlerdir. Tarihimizi doğru anlatan dizi ve filmler çekmeliyiz” şeklinde konuştu.
Osmanlı’da ilk darbenin Fatih Sultan Mehmed’e yapıldığını kaydeden Şimşirgil, “Henüz Fatih değildi o zaman. Babası orada, kendi orada. İkiliği görüyor musunuz? İşte iki başlılığın olduğu yerde herkes baş, herkesin baş olduğu yerde herkes köle olmaya başlıyor. Bir başın olduğu yerde herkes efendidir. Bir baş gibi durmasak bugün yok olmuştuk. O dönem 12 yaşında bir genç Fatih. Çandarlı, ‘Başımızda tecrübeli birinin olması lazım.’ Diyor. 2. Mehmed buradaki durumu görüyor. 12 yaşında bir gencin ona verdiği cevabı ben tarihimize altın harflerle yazardım. Duvarlarımıza yazılmasını isterdim. Ama maalesef biz bunu hiç okumadık, hiç duymadık. Bütün idarecilerimize ders gibi bir cevaptır. ‘Evvelen fikir, ahiren amel gerekmez miydi?’ diyor. Önce düşünmeli, sonra işlemeliydiniz. Siz beni tahta davet ederken düşmanın geleceğini hiç düşünmediniz mi? Benimle bir savaşa cesaret edemiyorsan neden beni tahta çağırdın? Böyle bir devlet idaresi mi olur? Bunu söylüyor 12 yaşındaki Fatih. Fakat onun artık kendisinin emrinde tam çarpışmayacağını da biliyor. Çünkü ‘Babanı isteriz’ dedi. Bu adam sadrazam, ordunun başı. Bunun üzerine babasına haber gönderiyor. Bunu tarihte okuduk, ama günümüzde maalesef yıkıyorlar, yok diyorlar. Bir de böyle tarihçiler var. Halbuki neden geldi II. Murad? Neden savaştı Varna’da? Fatih, babasına haberci gönderip, ‘Şayet beysen gel orduların başına. Şayet değilsen, beyimiz emrediyor, orduların başına geç’. Çünkü o genç padişah bu ikiliği gördü. Durduk yere çağırmadı babasını. 2. Murat Han, oğlunun bir komutanı olarak savaştı. Yeniden geri döndü, fakat bu defa da orduyu ayaklandırdı Çandarlı. Ayaklananları bastırdı, fakat ayaklanma sırasında babasına yeniden haber gönderdi. II. Mehmed, ayaklanmaları bastırıp ava bile çıkmıştı babası geldiğinde. Fatih avdan döndü, baktı ki babası tahtta oturuyor. Elini öptü. Hayırlı olsun diyerek bir kez daha Manisa’ya döndü” diye konuştu.
“Topun çizimlerini Macar usta değil, Fatih yaptı”
Şimşirgil, sözlerine şöyle devam etti: “19 yaşında ikinci kez geldi. 12 yaşında da İstanbul’un fethini düşünüyordu, 19 yaşında da. Geldiği gibi de, topum var, ordum var demedi, 2 yıl hazırlık yaptı. O şahi topların çizimlerini, balistik hesaplarını bizzat Fatih yaptı. Ne yazık ki biz bunu tarihlerde okumadık. Beni filmde en çok üzen hususlardan biri de bu oldu. Biz Macar Urban’ı duyduk orada. Hatta bir de Macar Urban’a bir yardımcı yetiştirdiler. Böyle birini tarih bile yazmamıştır, kızı Era’yı çıkardılar bir de. Hala biz Fatih’in bir makine mühendisi olduğunu öğrenemedik. O topların birini Macar Urban döktü, 3 tanesini de Osmanlı’nın mühendisleri. Bunları kimse yazmıyor. Savaş sırasında da Macar Urba’nın döktüğü top ilk haftada çatladı. Kullanılamadı. Osmanlı’nın mühendislerinin döktüğü toplar çatlamadı. Bunun tam tersi olsa herkes öğrenirdi. Ama Osmanlı’nın başarılı gösterilmesini istemiyorlar.”
Rahatsızlık duyduğu film ve dizilerden bahseden Prof. Ahmet Şimşirgil, “21. asırda bir fetih filmi çekebildik, onda da koca Fatih’in şahsiyetini öldürdük. İnsan bunlara gerçekten üzülüyor. Bu, maalesef, tarihimizin doğru öğretilmemesinden kaynaklanıyor. Yanlış genlerimize işlemiş. İşte bir Muhteşem Yüzyıl izledik, neticesi belli. Hiç olmazsa Fatih’in şahsiyetini doğru bir şekilde verebilseydik orada. Doğru bir tek karesi olmayan bir dizi ve Fatih’in bütün şahsiyetini öldüren bir film. İnsanı üzen de, bunların bir tarih danışmanları var, kitaplarında doğru olanları yazıyorsun, ama filmlerinde neden doğruları göstermiyorsun” diye sordu.
Şimşirgil, günümüzde etkisi yüksek olan dizi ve filmlerle ilgili düşüncesini de paylaşarak “Kitap muhakkak olmalı ve yazılmalı. Ama bugün gençlerimizi en çok etkileyen şeyler diziler ve filmlerdir. Tarihimizi doğru anlatan dizi ve filmler çekmeliyiz” şeklinde konuştu.
Osmanlı’da ilk darbenin Fatih Sultan Mehmed’e yapıldığını kaydeden Şimşirgil, “Henüz Fatih değildi o zaman. Babası orada, kendi orada. İkiliği görüyor musunuz? İşte iki başlılığın olduğu yerde herkes baş, herkesin baş olduğu yerde herkes köle olmaya başlıyor. Bir başın olduğu yerde herkes efendidir. Bir baş gibi durmasak bugün yok olmuştuk. O dönem 12 yaşında bir genç Fatih. Çandarlı, ‘Başımızda tecrübeli birinin olması lazım.’ Diyor. 2. Mehmed buradaki durumu görüyor. 12 yaşında bir gencin ona verdiği cevabı ben tarihimize altın harflerle yazardım. Duvarlarımıza yazılmasını isterdim. Ama maalesef biz bunu hiç okumadık, hiç duymadık. Bütün idarecilerimize ders gibi bir cevaptır. ‘Evvelen fikir, ahiren amel gerekmez miydi?’ diyor. Önce düşünmeli, sonra işlemeliydiniz. Siz beni tahta davet ederken düşmanın geleceğini hiç düşünmediniz mi? Benimle bir savaşa cesaret edemiyorsan neden beni tahta çağırdın? Böyle bir devlet idaresi mi olur? Bunu söylüyor 12 yaşındaki Fatih. Fakat onun artık kendisinin emrinde tam çarpışmayacağını da biliyor. Çünkü ‘Babanı isteriz’ dedi. Bu adam sadrazam, ordunun başı. Bunun üzerine babasına haber gönderiyor. Bunu tarihte okuduk, ama günümüzde maalesef yıkıyorlar, yok diyorlar. Bir de böyle tarihçiler var. Halbuki neden geldi II. Murad? Neden savaştı Varna’da? Fatih, babasına haberci gönderip, ‘Şayet beysen gel orduların başına. Şayet değilsen, beyimiz emrediyor, orduların başına geç’. Çünkü o genç padişah bu ikiliği gördü. Durduk yere çağırmadı babasını. 2. Murat Han, oğlunun bir komutanı olarak savaştı. Yeniden geri döndü, fakat bu defa da orduyu ayaklandırdı Çandarlı. Ayaklananları bastırdı, fakat ayaklanma sırasında babasına yeniden haber gönderdi. II. Mehmed, ayaklanmaları bastırıp ava bile çıkmıştı babası geldiğinde. Fatih avdan döndü, baktı ki babası tahtta oturuyor. Elini öptü. Hayırlı olsun diyerek bir kez daha Manisa’ya döndü” diye konuştu.
“Topun çizimlerini Macar usta değil, Fatih yaptı”
Şimşirgil, sözlerine şöyle devam etti: “19 yaşında ikinci kez geldi. 12 yaşında da İstanbul’un fethini düşünüyordu, 19 yaşında da. Geldiği gibi de, topum var, ordum var demedi, 2 yıl hazırlık yaptı. O şahi topların çizimlerini, balistik hesaplarını bizzat Fatih yaptı. Ne yazık ki biz bunu tarihlerde okumadık. Beni filmde en çok üzen hususlardan biri de bu oldu. Biz Macar Urban’ı duyduk orada. Hatta bir de Macar Urban’a bir yardımcı yetiştirdiler. Böyle birini tarih bile yazmamıştır, kızı Era’yı çıkardılar bir de. Hala biz Fatih’in bir makine mühendisi olduğunu öğrenemedik. O topların birini Macar Urban döktü, 3 tanesini de Osmanlı’nın mühendisleri. Bunları kimse yazmıyor. Savaş sırasında da Macar Urba’nın döktüğü top ilk haftada çatladı. Kullanılamadı. Osmanlı’nın mühendislerinin döktüğü toplar çatlamadı. Bunun tam tersi olsa herkes öğrenirdi. Ama Osmanlı’nın başarılı gösterilmesini istemiyorlar.”
İHA
Son Güncelleme: 26.12.2016 18:59