Bursa Kent Konseyi, ‘Bursa Konuşuyor’ toplantısında bu kez ‘Bursa’da Alternatif Ulaşım’ konusu ele alındı. Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Başkanlık Salonu’nda yapılan programa, Bursalı kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar ilgi gösterdi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan Bursa Kent Konseyi Başkanı Hasan Çepni, 81’incisi yapılan gündemli genel kurul toplantısı Bursa konuşuyor programında şehrin en önemli konusu olan ulaşımı ele aldıklarını söyledi. Şehri ilgilendiren her konuya önemle eğildiklerini hatırlatan Çepni, halkın hem görüşlerini dile getirmesi, hem de yapılan çalışmaların ve geliştirilen çözüm önerilerinin bilinmesini istediklerini belirtti.
Çepni, “Toplantıda ulaşım konusu tüm yönleriyle ele alıyoruz. Buradan çıkan sonuçları toparlayarak hem kamuoyu ile hem de Büyükşehir Meclisi´yle paylaşacağız. Ulaşımda çözüm tek taraflı değil. Elbette yöneticilerimiz yeni çözüm önerileri geliştirecekler, yeni yollar, yeni arterler açıp, yeni köprülü kavşaklar inşa edecekler ama bu sürece halkımızın da katkı koyması gerekiyor. Toplu taşıma kullanımını, parklanma sorununu benimsemeli ve trafik kurallarına uyum sağlamalıyız” dedi.
“İstanbul yolunda şerit sayısını düşürmüyoruz”
Programın oturum kısmında ise moderatörlüğü Bursa Kent Konseyi Başkanı Hasan Çepni üstlendi. Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Taha Aydın, bireysel taşımacılıkla trafik meselesinin çözülemeyeceğini, toplu taşımanın öneminin idrak edilmesi gerektiğini anlattı. Trafik sorununu çözerken bürokratik oligarşiyle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Aydın, Büyükşehir Belediyesi’nin bitirdiği, yaptığı ve yapacağı trafikle ilgili çalışmaları paylaştı. Dünyada 1.8 trilyon dolarlık bir raylı sistem pazarı olduğunu, bu yüzden raylı sisteme girdiklerini, böylece hem yüzde 50 tasarruf sağlandığını, hem de teknolojinin oluşturulduğunu anlattı.
Artık her evde 2 veya 3 araç bulunduğunu, nüfus artışından daha fazla araç artışının yaşadığını dile getirdi. Büyükşehir Belediyesi olarak her açıdan hayatı basitleştirmeye çalıştıklarını dile getiren Aydın, Dr. Brenner çalışması hakkında bilgi verdi. Aydın, “Bursa´da yayasından araç kullanana kadar yüzde 80’lik kesim trafikten şikayet ediyor. Bizler ulaşımı çözmek zorundayız. Her zaman şartları zorluyoruz. T1 hattı bitti. T2 hattında çalışmalar devam ediyor. Yeni tramvay hatları üzerinde de çalışıyoruz. Sefer aralığının 2 buçuk dakikaya düşürülmesi için ciddi mühendislik çalışmalarımız var. Yeraltı metro hatlarının yapılması için planlar geliştiriyoruz.
Bunun yanında taşıtlar için de yeraltı tünelleri geliştiriyoruz. Çözümü raylı sistemde olduğunu biliyoruz. Lastik tekerlekli araç kişi başına 6 birim enerji harcarken, elektrikli taşımacılıkta bir birim harcanır. Bu da kendini 6 kat daha hızlı amorti eder anlamına gelir” dedi.
Mevcut hatlar hakkında bilgi veren Aydın, üniversite ile Görükle arasında bir raylı istem projesinin bulunduğunu, Hızlı tren için Emek’ten Balat’ projenin hazırlandığını. FSM Bulvarı´nda iki metro arasında mekik çalışacak tramvay projesi üzerinde de çalışıldığını açıkladı. T2 hattı üzerindeki istasyonlardan örnekler paylaşan Aydın, İstanbul yolunun iki şeride düşeceği yönündeki söylentilere de cevap verdi. Aydın, şunları söyledi; “Projelerde ve çıkan fotoğraflar yollar zaten 3 şeritler kavşak sayısı arttırılmış. Yaya geçidi sayısı arttırılmış. Üst geçit sayısını 11´e çıkarttık. Kavşak sayısını 5´e çıkarttık. Trafik lambasına takılmadan yolculuk edilecek. Niye yeraltında yapılmıyor? diye sorular geliyor.
Bu zamana kadar hazırlanan tüm raporlarda tramvay söylenmiş. Bizler bu rapor çerçevesinde şehri şekillendirmeye çalışıyoruz. Bizler 2017’yi ulaşım yılı ilan ettik. Bu kaygılar dolayısıyla ulaşımı çözmeye çalışıyoruz. Metro tercih edilmesi için tek yönlü 25 bin yolcu olması lazım. Yer üstünde 2 milyon euro olan tramvay hattına karşılık 13 milyon euro kilometre başına metro hattı tutuyor. Bunu 2 milyon euroya yapıyoruz. Şerit sayısını düşürmüyoruz. Bizler de yeraltına almak isteriz ama milletin parasını da boş yere gömemeyiz. 2030 yılında kadar o güzergahta en fazla 9800 yolcu olacak”.
Yıldırım’da maliyeti ne olursa olsun yeraltı raylı sisteminin de gerekli olduğunu açıklayan Aydın, projenin hükümet desteği olacağını, ihalenin ardından ilk kazmanın vurulacağını anlattı. Raylı sistem için 12 adet yeni çift kabinli yerli tramvay vagonu alındığını, 450 milyon TL’nin Türkiye´nin cebinde kaldığını ifade eden Aydın, şehir içi yol ve kavşak çalışmalarını hakkında da bilgi verdi.
“Aktarmalı ulaşım tercih edilmeli”
TURSİD ve OİDER Başkanı Levent Fidansoy ise, ulaşımın temel sektörlerin başında geldiğini, ulaşımın şehrin planlamasından başlayacağını belirtti. Bursa´da şu anda 90 dakika aktarma süresi olduğunu, ancak aktarma kullanım oranının ise yüzde 15 seviyelerinde olduğunu ifade eden Fidansoy, bisiklet kullanımını da Burulaş olarak desteklediklerini yoğun saatler dışında bisikletlerin metroya kabul edildiğini anlattı. Gelişmiş ülkelerde otomobillerin sadece hafta sonları veya zorunlu durumlarda kullanıldığını, nüfusu 2 buçuk milyonun üzerinde olan Bursa’da da mutlaka aktarmalı ulaşımın tercih edilmesini isteyen Fidansoy, “Bursa´daki yüz binlerce mahalleyi tek tek bir bile bağlayamazsınız.
Şu anda 210’un üzerinde otobüs hattımız var. Otobüs sayısına böldüğümüz zaman otobüs hatlarının 100 civarında olması gerekiyor. Böyle olmayınca da sefer süresi uzuyor. Bizler 60 dakika boyunca sefer yapıyoruz. Normalde 5 ile 30 dakika arasında olması gerekir. Ülkemizde ve şehirlerde yollar yapılıyor ancak birçoğunda bir şeridi otopark olarak kullanılıyor. Otopark ihtiyacı farklı yöntemlerle giderilmelidir. Şerit otopark olunca trafikte yavaşlıyor.
Büyükşehirlerde bir yerden bir yere tek araçla gitmeniz mümkün değil. Bizde herkes evinin önünde durak olsun istiyor. Bunu bırakmalıyız. 500-600 metre bir toplu taşıma aracına kadar yürümek normal. Trafik iyileştikçe toplu taşıma araçları da tam zamanında duraklarına gelebilecek. Ayrıca metro ve tramvay ile çevre kirliliğini de azaltabiliriz” dedi.
Amerika´da yüzde 40, Avrupa´da yüzde 30 olan bilet bedeliyle ulaşım maliyetinin karşılama oranının Türkiye’de yüzde 100 olduğunu anlatan Fidansoy, bu mantığın da yavaş yavaş ortadan kaldırılmasını gerektiğini söyledi.
“Kentsel dönüşüm projelerine muhakkak bisiklet yolları eklenmelidir”
Geçmiş dönem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlarından Erdem Saker, kurulmasında emekleri olan Bursa Kent Konseyi’nin toplantısına katılmaktan onur duyduğunu dile getirdi. Kent konseylerinin demokrasinin önemli bir atardamarı olduğunu anlatan Saker, insanlığın var olma ve yok olma felaketiyle karşı karşıya kaldığını, bunun sebebinin de küresel ısınma ve iklim değişikliği olduğunu hatırlattı. Buna atmosfere bırakılan karbondioksit gazının sebep olduğunu, karbondioksit gazlarını atmosfere de enerji ve ulaşım sistemlerinin pompaladığını aktardı.
Ulaşımda yeni bir model geliştirmek zorunda olduğumuzu anlatan Saker, “Mümkün olduğu kadar özel araç kullanmamalıyız. Bisiklet dünya şehirlerinde artık çok aktif bir ulaşım aracıdır. Şehirlerde bisiklet yolları aynı diğer araç yolları gibi projelendirmelidir. Ben özellikle aktarmalı sistemi öneriyorum. İnsanlar bir toplu taşıma aracından başka toplu taşıma aracına belirli süre içerisinde ücretsiz binebilmeli. Böylece insanlar aktarma sistemine özendirilmeli.
Elbette tüm uygulamaları şehir yönetiminden beklememeliyiz. Vatandaş olarak bizler de bu işin ucundan tutmalıyız. Ben de aktarmalı ulaşımı tercih ediyorum ve keyifle şehri tadını çıkartarak istediğim yer ulaşabiliyorum. Herkesin böyle yapması gerekir. Bisiklet yollarını güvenli hale getirmeliyiz. Kentsel dönüşüm projelerine muhakkak bisiklet yolları eklenmelidir” diye konuştu.
“Nüfus yüzde 7 artarken araç sayımız yüzde 30 civarında artmış”
Emniyet Müdür Yardımcısı Önder Dülger, emniyetin diğer kurumlarla ve vatandaşlarla bir bütün olduğunu, sabahtan akşama kadar devamlı iç içe olduklarını, vatandaşın en fazla emniyetle diyalog kurduğunu ifade etti. Emniyet Müdürlüğü´nün ve trafik şubenin kuruluş ile çalışma yöntemleri, sorumlu oldukları alanlar hakkında bilgi veren Dülger, trafik bilincinin ve trafik disiplininin oluşturulmasıyla trafik meselesinin çözülebileceğini anlattı.
Bursa’da Ankara istikametine her gün 40 bin civarında aracın, İstanbul istikametine yaklaşık 55 bin aracın, İzmir istikametine ise yaklaşık 73 bin aracın geçişi olduğunu aktaran Dülger, “Tüm bunların denetlenmesi bizlerin sorumluluğunda. 2012´de 2 milyon 680 bin olan nüfusumuz, bugün 2 milyon 900 bine ulaştı. Araç sayısı ise 600 binden 750 bine çıktı. Şoför sayısı ise 850 binden bir milyona ulaştı. Nüfus yüzde 7 artarken araç sayımız yüzde 30 civarında artmış. Nüfus ve araç sayısı arttıkça daha fazla ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası oluyor. En fazla ölümlü kazalar, gece hızın daha fazla yapıldığı, denetimin de az olduğu saatler olan 00 ile 03 arasında oluyor.
En fazla yaralamalı kaza 15 ile 18 saatleri arasında oluyor. Özellikle haziran, temmuz ve ağustos aylarında kazalarda artış yaşanıyor. Herkes kış döneminde daha fazla kaza olduğu düşünüyor. Ancak yağışlı ve karlı havalarda vatandaşlar daha dikkatli seyahat ediyor. Bursa´da 500 bin civarında kişi ve kişilere ceza yazıldığını görüyoruz. Neredeyse iki araçtan birisine ceza yazılmış” diye konuştu.
Denetim sistemleri hakkında bilgi veren Dülger, Büyükşehir Belediyesi ve İl Emniyet Müdürlüğü´nün geliştirdiği yeni bir proje olduğunu, şehrimizin fark noktalarına 1250 yeni kamera konulacağını, hem asayiş yönünden, hem de trafik yönünden elektronik denetlemenin yapılacağını aktardı.
Program soru cevap bölümüyle sona erdi.
BBB