Büyükşehir Belediyesi’nin şehre kazandırdığı Merinos Enerji Müzesi, Enerji Verimliliği Haftası münasebetiyle hazırlanan söyleşiye ev sahipliği yaptı. Meslek lisesi öğrencilerinin katıldığı programda, Elektrik Mühendisleri Odası’ndan Ömer Çetin ve Nesip Arıkan enerjinin önemi, enerji verimliliği ve tasarrufu konularında sunum yaptı.
Yenilenebilir enerji ve türleri hakkında bilgi veren Ömer Çetin, tüketim sonrası doğaya zararsız geri dönen hidrolik, güneş, rüzgarın yenilebilir enerji olduğunu hatırlattı. Benzer işi veya aynı işi yaparken en az enerji kullanarak yapmanın enerji verimliliği olduğunu belirten Çetin, neden enerjiyi verimli kullanıp tasarruf yapılması gerektiğini anlattı. Enerji faturalarını düşürmenin ve aile ekonomisine katkıda bulunmanın, ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını da azaltacağını dile getiren Çetin, evlerde enerji verimliliği ve tasarruf için pratik çözüm yollarını anlattı. Elektrikli ev aletlerinin alınırken aletin verimlilik sınıfına ve tüketim değerlerine dikkat edilmesini isteyen Çetin, “Daha az elektrik faturası ödemek için A sınıfı, hattı A plus sınıflarını tercih edelim. A sınıfı bir buzdolabı D sınıfına göre yüzde 45 daha az enerji harcar. Evimizde eski tip ampuller yerine verimli kompakt floresan lambalar kullanarak yüzde 80’e varan verimlilik sağlanır. 100 w şeffat ampul ile 20 w kompakt floresan aynı ışığı verir. Ayrıca bu lambalar eski tip lambalara göre 10 kat uzun ömürlüdür. Eğer Türkiye’deki tüm evlerde herkes 100 wattlık lambasını verimli ampullerle değiştirse ülkemiz bir Keban Barajı kazanmış olur” dedi.
Beyaz eşyaların nasıl daha verimli kullanılacağını da anlatan Ömer Çetin, karlanan buzdolabının sık sık temizlenmesini tavsiye ederken, 4 cm’i geçen buzlanmayla tüketimin iki katına çıkacağını hatırlattı. Duvarla buzdolabının arkası arasında 5-10 cm, yanlarda ise 10-15 cm boşluk bırakılarak buzdolabının ısınmasının önleneceğini aktaran Çetin, “Güneş görmeyen, soba ve radyatöre uzak yerleştirilen buzdolabı yüzde 15 daha az tüketim yapar. Çamaşır makinesi alırken düşük tüketime sahip olanı tercih edilmeli. Az miktarda çamaşır için eko tuşunu kullanın. Normal yıkamaya göre yüzde 25 enerji tasarrufu sağlanır. Filtresini sık sık temizleyin. Bulaşık makinelerini ise tam kapasite çalıştırmalıyız. Televizyon ve bilgisayarı kapatırken mutlaka fişini de çekin. Bekleme modundaki cihazlar enerji tüketmeye devam eder. Şarj cihazlarını da kullanmadığımız zaman prizden çekmeliyiz. Telefon takılı olmasa da şarj cihazları sızıntı dediğimiz yöntemle elektrik tüketmeye devam eder” diye konuştu.
Damlayan muslukların tamir ettirilmesini tavsiye eden Çetin, bir saniye arayla damlayan musluğun senede 6 ton su kaybına sebep olacağını, diş fırçalama sırasında açık bırakılan muslukla da ortalama 15 litre suyun ziyan olacağını hatırlattı. Fırçalanmış dişi bir bardak suyla çalkalayarak senede 9 bin 100 litre su tüketiminin önleneceğini söyleyen Çetin, bina yalıtımıyla da yüzde 25 ile 50 arasında tasarruf sağlanacağını belirtti.
Nesip Arıkan ise enerjinin global anlamda önemini ve teknik yönlerini öğrencilere aktardı. Bireyden genele kadar herkesin enerjinin bir çeşidini her an kullandığını aktaran Arıkan, tüm ülkelerin bu yüzden enerji üzerine yoğunlaştığını ifade etti. Enerjinin güç, iş, para, günlük hayat demek olduğunu vurgulayan Arıkan, insan hayatında enerjinin büyük yer tuttuğunu dile getirdi. Tükenebilir enerjiler kullanıldıkça doğada kaynakların azaldığını, yenilebilir enerjide ise bunun söz konusu olmadığını ifade eden Arıkan, “Günümüzde enerjinin büyük kısmını elektrik enerjisi olarak kullanıyoruz. Ülkemizde elektrik doğalgaz, kömür, linyit, hidrolik, rüzgar, jeotermal ve diğer kaynaklardan üretiliyor. Şuanda Türkiye’de üretilen enerjinin yenilebilir enerji sınırı yüzde 8 civarındadır. Ama bu oran hızla yükseliyor. Dünyada enerji kullanımı ve üretimi nüfus artışı ve konfor sebebiyle her sene artmaya devam ediyor” dedi.
Yenilenebilir enerji ve türleri hakkında bilgi veren Ömer Çetin, tüketim sonrası doğaya zararsız geri dönen hidrolik, güneş, rüzgarın yenilebilir enerji olduğunu hatırlattı. Benzer işi veya aynı işi yaparken en az enerji kullanarak yapmanın enerji verimliliği olduğunu belirten Çetin, neden enerjiyi verimli kullanıp tasarruf yapılması gerektiğini anlattı. Enerji faturalarını düşürmenin ve aile ekonomisine katkıda bulunmanın, ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını da azaltacağını dile getiren Çetin, evlerde enerji verimliliği ve tasarruf için pratik çözüm yollarını anlattı. Elektrikli ev aletlerinin alınırken aletin verimlilik sınıfına ve tüketim değerlerine dikkat edilmesini isteyen Çetin, “Daha az elektrik faturası ödemek için A sınıfı, hattı A plus sınıflarını tercih edelim. A sınıfı bir buzdolabı D sınıfına göre yüzde 45 daha az enerji harcar. Evimizde eski tip ampuller yerine verimli kompakt floresan lambalar kullanarak yüzde 80’e varan verimlilik sağlanır. 100 w şeffat ampul ile 20 w kompakt floresan aynı ışığı verir. Ayrıca bu lambalar eski tip lambalara göre 10 kat uzun ömürlüdür. Eğer Türkiye’deki tüm evlerde herkes 100 wattlık lambasını verimli ampullerle değiştirse ülkemiz bir Keban Barajı kazanmış olur” dedi.
Beyaz eşyaların nasıl daha verimli kullanılacağını da anlatan Ömer Çetin, karlanan buzdolabının sık sık temizlenmesini tavsiye ederken, 4 cm’i geçen buzlanmayla tüketimin iki katına çıkacağını hatırlattı. Duvarla buzdolabının arkası arasında 5-10 cm, yanlarda ise 10-15 cm boşluk bırakılarak buzdolabının ısınmasının önleneceğini aktaran Çetin, “Güneş görmeyen, soba ve radyatöre uzak yerleştirilen buzdolabı yüzde 15 daha az tüketim yapar. Çamaşır makinesi alırken düşük tüketime sahip olanı tercih edilmeli. Az miktarda çamaşır için eko tuşunu kullanın. Normal yıkamaya göre yüzde 25 enerji tasarrufu sağlanır. Filtresini sık sık temizleyin. Bulaşık makinelerini ise tam kapasite çalıştırmalıyız. Televizyon ve bilgisayarı kapatırken mutlaka fişini de çekin. Bekleme modundaki cihazlar enerji tüketmeye devam eder. Şarj cihazlarını da kullanmadığımız zaman prizden çekmeliyiz. Telefon takılı olmasa da şarj cihazları sızıntı dediğimiz yöntemle elektrik tüketmeye devam eder” diye konuştu.
Damlayan muslukların tamir ettirilmesini tavsiye eden Çetin, bir saniye arayla damlayan musluğun senede 6 ton su kaybına sebep olacağını, diş fırçalama sırasında açık bırakılan muslukla da ortalama 15 litre suyun ziyan olacağını hatırlattı. Fırçalanmış dişi bir bardak suyla çalkalayarak senede 9 bin 100 litre su tüketiminin önleneceğini söyleyen Çetin, bina yalıtımıyla da yüzde 25 ile 50 arasında tasarruf sağlanacağını belirtti.
Nesip Arıkan ise enerjinin global anlamda önemini ve teknik yönlerini öğrencilere aktardı. Bireyden genele kadar herkesin enerjinin bir çeşidini her an kullandığını aktaran Arıkan, tüm ülkelerin bu yüzden enerji üzerine yoğunlaştığını ifade etti. Enerjinin güç, iş, para, günlük hayat demek olduğunu vurgulayan Arıkan, insan hayatında enerjinin büyük yer tuttuğunu dile getirdi. Tükenebilir enerjiler kullanıldıkça doğada kaynakların azaldığını, yenilebilir enerjide ise bunun söz konusu olmadığını ifade eden Arıkan, “Günümüzde enerjinin büyük kısmını elektrik enerjisi olarak kullanıyoruz. Ülkemizde elektrik doğalgaz, kömür, linyit, hidrolik, rüzgar, jeotermal ve diğer kaynaklardan üretiliyor. Şuanda Türkiye’de üretilen enerjinin yenilebilir enerji sınırı yüzde 8 civarındadır. Ama bu oran hızla yükseliyor. Dünyada enerji kullanımı ve üretimi nüfus artışı ve konfor sebebiyle her sene artmaya devam ediyor” dedi.
BBB