Birlik Vakfı Bursa Şubesi tarafından düzenlenen ‘Bursa anayasa değişikliğini konuşuyor’ paneline katılan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, STK temsilcileriyle bir araya geldi. Uçum, "Referandum seçimlerinden sonraki sistem, mevcut sistemdeki problemleri çözmenin yanı sıra, cumhurbaşkanı gelecekte kişilere bağlı olmasın diye ortaya konulan bir sistemdir. Mevcut sistemde kişilere bağımlılığı, kişiler üzerinden kriz çıkma ihtimalini ortadan kaldırmaya yönelik bir sistemdir. 10 Ağustosta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçildikten sonra 2 tane başbakanla çalıştık. 21 ay Davutoğlu ile çalışıldı ve değişti. Her şey güllük gülistanlıkken niye değişti? Demek ki bir uyumsuzluk ortaya çıktı. Ama bu uyumsuzluk krize dönüşmeden değişti. Niye krize dönüşmeden değişti? Çünkü ikisi de aynı siyasi mecradan gelmişti. Cumhurbaşkanı güçlü bir liderliği vardı. Sonucunda o değişime önderlik etti. Sonra Başbakan Binali Yıldırım oldu. Muhteşem bir başbakan ve cumhurbaşkanı ile çok iyi çalışıyor. Hiçbir problemi de yok. Bu sistemde size göre tuhaflık yok mu? Bir sistemin devamlılığını ve sorun üretmemesini kişilerin özelliklerine bağlanabilir mi? Bu sistemden bizim kurtulmamız lazım ki geleceğimiz olsun. Kim gelirse gelsin. Her zaman Erdoğan gibi güçlü bir lider mi bulacağız. Optimal bir lider bile bu sistemle kriz söz konusu olmadan görevini yapabilir” dedi.
Anayasa maddelerindeki değişikliklerin çarptırıldığını belirten Uçum, “123 maddedeki düzenlemenin amacı, Trakya Sulama Birliği ve Antalya Turizm Birliği gibi hizmet esaslı kamu tüzel kişileri kurmakla alakalıdır. Yerel idarelerle ilgili cumhurbaşkanının kararname çıkarma yetkisi yoktur. Kanunla yapılır. Ona ilişkin zaten anayasanın son derece koruyucu bir sistematiği vardır. O, eyalet gelecek, muhtarlıklar kaldırılacak gibi sözler külliyen yalandır. Kuyruklu yalandır. Açıklama yaptım. Muhtarlıkların nasıl kararname ile kaldırılmayacağını ilettim. Ama gene yalan söylemeye devam ediyor. Açıklamalarında ‘sabah akşam kalkıp meclisi feshedecekler’ dedi. Yok böyle bir şey, bu istisnai bir yetki dedik. Ama yine yalan söylemeye devam ediyor. Buna anlam vermiş değilim” diye konuştu.
Parlamenter sistemin 4 özelliği olduğunu ifade eden Uçum, şunları söyledi:
“Halk meclisi seçecek, meclis içinde hükümet kurulacak, meclis içinde cumhurbaşkanı seçilecek, seçilen cumhurbaşkanının yetkileri sembolik olacak. Parlamenter sistemi ihya etmek istiyorsanız bu 4 özellik olacak. Ama bizde halk meclisi seçiyor, meclis içinde hükümet kuruluyor, lakin cumhurbaşkanını meclis seçmiyor. Sonra ne oluyor. Halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı da öyle sembolik yetkilere sahip değil. Dolayısı ile parlamenter sistemi savunanlar, halkın karşısına giderek ‘Biz değişiklik yapacağız. Cumhurbaşkanını seçme hakkını geri verebilir misiniz?’ demeli. Bunu diyeni duydunuz mu? Bir kere Kılıçdaroğlu, ‘ne olacak canım meclis cumhurbaşkanını tekrar seçer’ dedi ve anında geri aldı. Hiçbir zaman dünya siyasi tarihinde halk elde ettiği bir hakkı geri vermemiştir. Esasında tartışmaları gerekiyor. Ama tartışanı görmüyoruz. Hatta daha ilerisini yapsınlar, halka, ‘sen cumhurbaşkanını seç, ama yetkileri sembolik olsun’ deyin bakalım. Bakalım halk bunu kabul edecek mi? Bizim için halkın iradesi esastır. Dolayısı ile bu model kaçınılmaz olarak cumhurbaşkanı hükümet modeli şeklinde gelmek zorundaydı” dedi.
İHA