Başkan Acar yaptığı açıklamada şu cümlelere yer verdi;
"Bu anlamlı gün sadece bir kutlama günü olarak kalmamalı. Bir değeri ve değerleri anlama, hakkını teslim etme, emeğinin karşılığını esirgememe konusunda bir bilinç tazeleme günü olarak değerlendirmeliyiz. Kadın, aileden başlayarak toplumun tüm katmanlarının taşıyıcı unsuru, nesiller yetiştiren mürebbiyesi, çalışma hayatının önemli aktörüdür. Kadınlarına değer vermeyen, hakkını esirgeyen, emeğini görmezden gelen toplumlar büyük sosyal yaralara yakalanmış kalır, zillete düşer. Bir medeniyetin büyüklüğünün en önlemli göstergelerinden biri, kadına bakış açısıdır. Bizim medeniyetimizde tarihin her döneminde kadınlarımız hayatın her alanında yer almış, toplum kendi içinden tarih yapıcı örnek şahsiyet niteliğinde kadınlar çıkarmıştır. Bizim inancımız, kız çocuklarını hor gören, diri diri toprağa gömen cahiliyeyi yıkmış, kadını baş tacı yapmış, ’Cennet annelerin ayaklarını altındadır’ diyerek kadınları yüceltmiş, onlara ne kadar değer verdiğini ortaya koymuştur."
Toplumsal cinsiyet kavramına vurgu yapan Acar, "Batılılaşma ve sanayileşmeyle birlikte kapitalizm her şeyi esir alarak değersizleştirdiği, kendisi için kullanışlı bir nesneye dönüştürdüğü gibi, kadınlığı ve kadınlara bakış açısını da yozlaştırmıştır. Anne olmak ile kariyer yapmak karşı karşıya kalmış, ekonomi ve aile hayatı arasında açmazlar üretilmiş, toplumun öznesi olan kadınlar kapitalizmin nesnesi olmaya zorlanmıştır. Toplumsal cinsiyet adı altında her türlü serbestlik güya özgürlük olarak sunulmuş, bir milleti ayakta tutan ana sütunları yıkacak projeler geliştirilmiştir. Kadın ve erkek arasında eşitliği bozacak, hukuku yıkacak, adaleti yok edecek, onları önce biyolojik kimliğinden, sonra sosyal rolünden uzaklaştıracak her türlü söylem ve proje, telafisi mümkün olmayan yıkımlar ortaya çıkaracaktır” dedi.
İnsana değer katacak, medeniyet değerlerimizi koruyup yüceltecek bir gelecek, ancak emek veren kadının hakkını alması, ailenin ayakta tutulması ve toplumsal yapının korunmasıyla mümkün olduğunu ifade eden Acar, "Kadınların, iş ve aile hayatı arasında sıkışıp kalmadan, üreten ve çocuk yetiştiren kadın rollerinden birini diğerine feda etmeden hayatlarını sürdürmeleri sağlanmalıdır. Güçlü kadın, güçlü aileyi,, güçlü aile ise güçlü toplumu oluşturur. Bu bilinçle hareket edilmeli. Toplumsal dokuyu koruyan, çalışma hayatında üreten kadınlarımıza hak ettikleri değer bir günün değil, her günün konusu olmalıdır” şeklinde konuştu.