4 şüpheli Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından müebbet ve 10'ar yıl hapis cezası istemiyle hakim karşısına çıktı. Gürsü Terörle Mücadele Büro Amirliği yaptığını ve tutuklandıktan sonra meslekten ihraç edildiğini anlatan Kadriye K., “15 Temmuz'da Gürsu’dan Görükle’ye bir arkadaşım ile görüşmek için geldim. Dönüşe geçtiğimde telefonumda 5 tane cevapsız arama gördüm. Bölük komutanı da telefonda, 'Jandarmaya gelen evraklar var.
Darbe kalkışması var’ gibi tam hatırlayamadığım şeyler söyledi. Daha sonra ilçe emniyete geldim. Bir süre sonra 3 polis memuru arkadaşla, müdür beyin talimatıyla halkın arasında güvenlik için çalışma yaptık. Zafer Meydanı’nda silah sesleri duyduk, araştırdık ama bir şey bulamadık. Heykel’e gittiğimiz zaman yaklaşık 2 bin 500 kişi vardı. Tezahürat, korna ve sela sesleri vardı. Sabah 05.00’a kadar çalışmamız sürdü. Gürsu açısından bir tehlike olmadığını AK Parti ilçe başkanı açıkladı. 05.30 gibi istirahate ayrıldım. Sonraki günlerde görevimin başındaydım. Pazar günü 11.00 gibi emniyet müdürü beni Ergün’ün telefonundan aradı. 6 polis memurunun TEM Şube tarafından istendiğini söyledi. Ertesi gün sabaha karşı ben de gözaltına alındım. Darbecilerle alakam yoktur” dedi.
Diğer sanık ihraç edilen polis memuru Bayram K. ise darbe gecesi yaşananları aktararak, "Suçlamaları kabul etmiyorum. 15 Temmuz günü sabah 08.00’da işten çıktım. Gece olayları oğlumdan öğrendim. 01.10 gibi Serdal beni aradı, ilçe emniyete gittim. Ben arkadaşlarla konuşurken 'İlçe jandarma komutanı gelse ne yaparız, içeriye alır mıyız?’ dedim. M.A. isimli polis memuru altına yatarsın’ dedi. Bende, ‘lafı yanlış anlama. Senden daha milliyetçiyim’ dedim. Sabah ezanından sonra karakoldan ayrıldık" diye konuştu.
Diğer sanıklar Murat Ç. ve Ergün Ş. de, suçlamaları kabul etmediklerini söyledi.
"Darbe gerçekleşti, asker yönetime el koydu, bu iş bitmiştir' dediğini başkasından duydum"
Şahitlerden Gürsu İlçe Emniyet Müdürlüğünde komiser olan Cengiz S., “15 Temmuz günü darbe gerçekleştirildiği sırada Mustafakemalpaşa ilçesinde bir yakınımın düğünündeydim. Başpolis Selahattin Ö. ile konuştuğumda bana Ergün Ş. komiser tarafından Yenidoğan Mahallesine gönderildiklerini söyledi. Ben de 'Darbe teşebbüsünde ilk hedef belediye, kaymakamlık ve emniyet binalarıdır. Binadan ayrılmayın. Uzun namlulu silahları alın binanın ön ve arka tarafını tutun' dedim. O da 'Bizi ısrarla Yenidoğan Mahallesine gönderiyorlar' deyince ben de bir şey demedim. Saat 24.00 sıralarında emniyete geldiğimde ekibimi alarak dışarı çıktım. Halkın arasında saat 05.00'a kadar görev yaptım. Karakolda yaşananlardan bizzat bilgim yoktur. Ancak arkadaşlar Murat Ç.'nin 'Askerler gelirse silahlarımızı teslim edelim, teslim olalım' diye söylemiş. Grup amiri Kadriye K.'nın grup amirliği odasında, 'Darbe gerçekleşti, asker yönetime el koydu, bu iş bitmiştir' şeklinde söylediğini Yasin E. ve İrfan K. isimli polislerden duydum" şeklinde konuştu.
"Tepki gösterdim"
Diğer şahit polis memuru Kani Bakır ise, şunları söyledi:
"Murat Ç., 'Asker gelirse silahımızı kesinlikle teslim etmemiz gerekir, çatışmaya girmememiz gerekir' dedi. Ben de tepki göstererek, 'Bugün silahımızı verirsek yarın başka bir şeyimizi veririz' dedim. Bana 'Dangalak kiminle çatışacaksın?' dedi. Ben de 'Kiminle çatışmamız gerekiyorsa onunla çatışırız' dedim. Diğer arkadaşlar tartışmadan dolayı beni odadan çıkardı. Ergün komiser ile karşılaşınca ne olduğunu sordu. Ben de, 'Ortada fol yok yumurta yok personelimiz arasında daha asker gelmeden silahını teslim edecek gönüllüler var' dedim. Murat'a tepki gösterecek diye beklerken 'Çık dışarı, buranın amiri ve memuru var' dedi."
Mahkeme heyeti, ifadelerin ardından tutuklu sanıkların; "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan tahliyelerine karar verirken, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.
İHA