Müzede, 102 yıl önce Türk, Avustralya, Yeni Zelanda ve İngiliz askerlerinin geride bıraktığı, Gelibolu Yarımadası'ndaki savaşa tanıklık eden tüfek, tabanca, kasatura, top mermileri ve şarapnel parçaları gibi materyaller ile askerlerin kişisel eşyaları sergileniyor.
Tarihi Yarımada'daki "1915 Seddülbahir Ahmet Uslu Müzesi"nin sahibi ve yerel tarih araştırmacısı Ahmet Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1980 yılında üzerinde Osmanlıca "Şahanenin Askeri" yazan bir alüminyum matara gördüğünü söyledi.
Bu mataranın hurdacıda bulunmasının zoruna gittiğini dile getiren Uslu, 37 yıl önce o matarayı satın aldığını ve savaş malzemelerini toplamaya karar verdiğini anlattı.
Uslu, biriktirdiği harp hatıralarını, 2005 yılında açtığı müzede sergilediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"37 yıldır biriktirdiğim malzemelerle Türkiye'nin en büyük askeri malzeme koleksiyoncusuyum.
Topladığım bu eşyaların depolarda çürümesini istemedim, 12 yıl önce müze açmaya karar verdim. Seddülbahir köyünde açtığım müzede yılda yaklaşık 150 bin ziyaretçiyi ağırlıyoruz.
Buraya gelen yerli ve yabancı turistler, malzemeleri görünce savaşın nasıl zorluklarla kazanıldığını daha iyi anlıyor. Bir mataranın peşinden gidilerek ulaşılan binlerce malzeme. O kadar çok hikayesi olan eşyaya sahibim ki bunu anlatmakla bitiremem.
Çanakkale ruhunu canlı tutmak için gereken desteği verdiğimize inanıyoruz."
"Gezici müze ile 20 milyon kişiye ulaştık"
Çanakkale Destanı'nı Gelibolu Yarımadası'na gelemeyenlere de anlatmak için gezici müze projesini başlatmaya karar verdiklerini dile getiren Uslu, Anadolu'daki vatandaşlara da Çanakkale ruhunu aktarmak istediğini söyledi.
Uslu, 2009 yılında hazırladıkları tır ile gezici müze oluşturduklarını belirterek, "Çanakkale Savaşı'nda omuz omuza savaşan kahramanların elinin değdiği malzemeleri Anadolu'ya götürdük.
Çanakkale'ye gelemeyenlere Çanakkale ruhunu anlatmak istedik. Bu sayede tüm Türkiye'yi gezerek 20 milyon kişiye eşsiz zaferi anlattık." dedi.