Uçak, varis hastalığına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, varisin vücuttaki toplardamarların hastalığı olduğunu ve sıklıkla bacaklarda görüldüğünü belirtti.
Uçak, bir toplardamar hastalığı olan varisin, bazı meslek gruplarını direkt tehdit ettiğini ancak küçük bazı önlemlerle bu hastalığa karşı konulabileceğini, ayrıca, varise karşı güncel cerrahi yöntemler de kullanıldığını bildirdi.
Varis gelişiminde birtakım risk faktörlerinin önemli olduğunu belirten Uçak, hastalığın berber, asker, garson ve cerrahlarda sıklıkla görülebildiğini, uzun süre yer çekimine karşı ayakta hareketsiz kalmanın varis gelişimini hızlandırdığını, bunun dışında varis gelişiminde genetik yatkınlıkların da hastalığın nedenlerinden olduğunu söyledi.
Risk altındaki gruplar için profilaktik koruyucu, basıncı düşük ve çok sıkmayan varis çorabı önerisinde bulunan Uçak, şunları kaydetti:
"Riskli meslek grupları, mesleklerinin sonunda bu problemle karşılaşmamak için mesleğe başlarken varis çorabını kullanmaya başlayabilirler. Bunun dışında varis, sıcağı sevmez. Sıcaktan mümkün olduğu kadar uzak durmaları ve çok sıkı kıyafetleri tercih etmemeleri de önemli. Kilo da varisi etkileyebiliyor. Kilo alımına dikkat edilmeli. Beslenme olarak bol bol su içmeyi öneriyoruz, acılı ve baharatlı yiyecekleri fazla önermiyoruz. Çünkü varisin gelişimini artırabiliyor. Onun yerine daha lifli gıdalar tercih edilmeli. Ayakkabıda ise ne çok topuklu ne de babet türünde ayakkabıları tercih etmeliyiz. 2 veya 5 santimetre civarındaki topuk boyu daha sağlıklı. Hareket de hastalar için önemli. Bol bol yürüyüş yapmak varis hastalarına en çok önerdiğimiz yöntem."
Tedavi yöntemleri
Doç. Dr. Alper Uçak, varis için tedavi yöntemlerinin çok fazla olduğunu, tedavi yöntemlerini seçmeden önce hastaların iyi bir toplardamar haritalamasını yapmak gerektiğini bildirdi.
Bu haritalamanın da venöz doppler ultrasonla tespit edildiğini kaydeden Uçak, "Bu renkli venöz doppler, ultrason ile toplardamarlardaki yetmezliğin yerini ve derecesini belirliyor. Derin toplardamalarda ve yüzeysel toplardamarlarda da yetmezlik olabiliyor. Derin toplardamar yetmezliğinde sıklıkla varis çorabı tedavisi uygulanıyor." ifadelerini kullandı.
Uçak, yüzeysel toplardamar yetmezliğinde ise modern tedavi yöntemlerinden damar içi lazer, radyofrekans, köpük ve yapıştırma tedavileri uyguladıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Damar içi lazer ve radyofrekans uygulamaları teknik olarak birbirine çok benzemektedir. Tedavideki başarı oranları da hemen hemen aynıdır. Bu iki teknikte de hastalar aynı gün evine gidebilmektedir. Yapıştırma tekniğinde ise lokal anestezi bile gerektirmeden damar içi kateter ile yapıştırıcı madde verilerek damar kapatılmaktadır. Bu teknikte hastalar için oldukça konforlu ve ağrısız bir yöntem olup, 3 saat içinde tedavi sonrası hastaneden ayrılabilmektedir. Ancak, bu yöntemlere rağmen genel anestezi altında da olsa klasik cerrahi tedavi yöntemi terk edilmiş değildir. Aksine bazı hasta gruplarında daha üstün sonuçlar elde edilmektedir.
Köpük tedavisi damar içine verilen ilacı köpük haline getirerek bir takım kataterler ile damar içine vererek kaçağın olduğu damarı kapatma yöntemi Güncel bir tedavi yöntemi. Özellikle küçük ve kılcal damarlarda uygulanabildiği gibi daha büyük yumak yapmış varis damarlarında da uygulanabiliyor."