Siz de internet bağımlısı olabilirsiniz
Siz de internet bağımlısı olabilirsiniz
İnternetin akademik, iletişim ve eğlence aracı olarak hızla bilgiye ulaşım, haberleşme, bankacılık işlemleri, sosyal medya kullanımı, alışveriş, rezervasyon, bilet alımı gibi faydalarının günümüzde kaçınılmaz olduğunu belirten Prof. Dr. Nesrin Şenbil, interneti belli bir amaç için, kabul edilebilir bir sürede, psikolojik veya davranışsal bir bozukluğa yol açmadan kullanmanın sağlıklı internet kullanımı olduğunu söyledi.
İnternet kullanımının son 20 yılda hızla artması ile faydalarının yanı sıra olumsuz durumların da ortaya çıkmasına neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nesrin Şenbil, “İnternet kullanımını durduramamak, giderek daha uzun süreler internete girmek, yoksunluk belirtileri, dayanılmaz bir istek duymak gibi belirtiler bu olumsuz durumların göstergeleridir” dedi.
İnternet bağımlılığının, bir insanın hayatında psikolojik, sosyal, okul ve/veya işle ilgili zorlanmalara neden olan internet kullanımı olarak tanımlandığının altını çizen Prof. Dr. Şenbil, “Genel internet bağımlılığı ve özel tip internet bağımlılığı -oyun, kumar, alışveriş, araştırma, ilişki amaçlı gibi- olarak ikiye ayrılır. En sık görülen tip internet oyun bozukluğu (İOB) dur ve psikiyatrik hastalıkların tanımlandığı sınıflama sisteminde madde bağımlığı kapsamında yer alır” diye konuştu.
İnternet Oyun Bozukluğu olan bireylerde sağlıklı bireylere göre, takıntılı davranışlar, depresyon, anksiyete, sosyal fobi gibi psikiyatrik yakınmaların daha sık bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Nesrin Şenbil, bu nedenlerle bu durumun tedavi edilmesi gereken bir durum olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Nesrin Şenbil, “İnternet bağımlığının beyin üzerine etkileri en çok İnternet Oyun Bozukluğu olanlarda ve beynin az veya çok çalışan bölgelerinin saptanabildiği fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme yöntemi ile araştırılmaktadır. Bu çalışmaların sonucunda İOB olanların bilişsel kontrol ve ödüllendirmeden sorumlu bölgelerinde, madde bağımlılığında görülür şekilde ödül-cezadan sorumlu bölgelerinde, küfürlü söz kullanımı ve öfkeyi kontrol eden bölgelerinde sağlıklı kontrol grubuna göre negatif olarak belirgin farklılıklar bulunmuştur. İOB olanlarda beynin ön bölgesindeki (frontal lob) bağlantıların azalarak yüksek yönetici fonksiyon denilen problemlere çözüm bulma, duruma uygun sağlıklı karar verme gibi davranışları bozduğu gösterilmiştir” diye konuştu.
İnternet bağımlılığının tanısı için en sık kullanılan ölçeğin Young isimli araştırmacının geliştirdiği ölçek olduğunu söyleyen Koru Ankara Hastanesi Çocuk Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Şenbil, “İnternet bağımlılığının sıklığı konusunda, tanımlamaya ve ülkelere göre farklı sonuçlar bulunmuştur. Ortalama sıklık yüzde 6, en yüksek Orta Doğu (yüzde 10,6), en düşük Kuzey ve Batı Avrupa (yüzde 2,6) ülkeleridir. Ülkemizde yapılan bir araştırmada sınırlı internet bağımlılığı yüzde 17, ağır internet bağımlılığı yüzde 1,3 olarak saptanmıştır. İnternet bağımlıığı olduğu saptanmıştır” diye anlattı.
Şenbil, düşük çevresel koşulların, erkek cinsiyetinin, adölesan yaş ve genç erişkin, internete kolay erişim olması, yüksek bilgisayar kullanma becerileri, arkadaş çevresinde internet kullanımın fazla olmasının riski artıracağını ifade etti. İnternet bağımlığının nadir olmayan ve giderek artacağı düşünülen sadece bireysel değil önemli bir toplum sağlığı sorunu olduğunun altını çizen Prof.Dr.Nesrin Şenbil, esas amacın bağımlılığın gelişmesini önlemek olması gerektiğine vurgu yaptı.
Prof.Dr.Nesrin Şenbil, “Aileler erken yaşlardan itibaren çocuklarının internet kullanımı konusunda bağımlılık boyutuna varmadan önlem almalıdır” diyerek sözlerine son verdi.