Uludağ Üniversitesi (UÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Baş Diyetisyeni Sevinç Yetişen, yaptığı yazılı açıklamada, yılın 11 ayı bedenen ve ruhen yorulan vücudun oruç ile dinlendiğini ve tüm hücrelerin yenilendiğini belirtti.
Ramazanda, uzun süre aç kalacak vücudun sağlığını koruyacak şekilde bir beslenme düzeni oluşturulması gerektiğini aktaran Yetişen, şunları söyledi:
"Ramazan boyunca günlük alınması gereken enerji, protein, vitamin ve mineral miktarları değişmeyecek, fakat günlük beslenme şekli ve öğün sayısı değişecektir. Günde 16-17 saat aç kalacak vücutta kan şekerini dengelemek ve gün içinde alınamayan besinleri alabilmek için iki ana ve bir ara öğün şeklinde 3 öğün beslenilmeli. İftar ile sahur arasına küçük ara öğünler eklenmesi, fazla acıkmayı önlemek açısından önemli."
Sindirim sistemi rahatsızlıkları, kalp krizi, yüksek tansiyon, beyin kanaması ve felç gibi risklerin oluşmaması için yiyeceklerin yavaş yenilmesi ve iyi çiğnenmesi gerektiğini vurgulayan Yetişen, şunları kaydetti:
"Çok sıcak ve çok soğuk yiyecekler yenmemeli. İftarda 1 bardak oda sıcaklığında su ve 1-2 adet zeytin veya hurma ile oruç açılmalı, sonra da bir küçük kepçe ılık çorba içilmeli. Oruç açıldıktan 10-15 dakika sonra ana yemek yenmeli.
Sindirim sistemi rahatsızlıklarını ve kilo alımını engellemek amacıyla kızartmalar, hamur işleri, şeker ve yağ içeren besinler, çok baharatlı yemekler, sucuk, sosis, pastırma gibi şarküteri ürünleri, gazlı içecekler, hazır meyve suları tüketilmemeli. Sofralarda, besin değeri ve lif oranı yüksek, tok tutan gıdalar yer almalı. Sağlıklı beslenme, metabolizma hızını yavaşlatmamak, halsizlik, yorgunluk ve konsantrasyon bozukluklarını önleyebilmek için mutlaka sahura kalkılmalı."
"Pidenin 1-2 küçük dilimi yeterli"
Yetişen, gün içinde çok susamamak için iftar ve sahur arasında en az 8-10 su bardağı su tüketilmesi gerektiğini, sahur ve iftarda sıvı alımı önemli olduğu için çorba, ayran, cacık, süt, maden suyu, az şekerli komposto ve bitki çayı tüketilmesi gerektiğini anlattı.
Kan şekerinin düşmesini engellemek ve mide boşalmasını geciktirmek için sahurda protein yönünden zengin besinler yenmesi gerektiğine dikkati çeken Yetişen, şöyle devam etti:
"Kaynamış yumurta, süt, peynir, zeytin, tam tahıllı buğday ekmeği, salatalık, domates, biber ve meyve tercih edilerek, sindirimi yavaş, lifli ve besin değeri yüksek gıdalar tüketilmeli. Bağırsakların iyi çalışması, kabızlığın önlenmesi, vücuda gerekli vitamin ve minerallerin alımı için her gün meyve ve sebze tüketilmeli.
Tam tahıllı ürünler ve posalı yiyecekler tokluk süresini uzattığı ve kan şekerini birden yükseltmediği için kepekli ekmek, tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, kepekli pirinç, sebze, meyve, kuru fasulye, kuru nohut gibi kuru baklagiller ile ceviz, fındık ve badem tercih edilmeli. Ramazan ayının gözdesi pidenin sadece küçük 1-2 dilimi öğünlerde yeterli olacaktır."
Hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine alternatif tatlıların tüketilmesini tavsiye eden Yetişen, "Yemekten 1-2 saat sonra mevsim meyvelerinden yapılmış tatlılar, sütlü tatlılar ve dondurma tercih edilmeli. Sütlü tatlılar veya meyvelerin ara öğün olarak tüketilmesi, kilo alımını önler." değerlendirmesinde bulundu.