Aka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp krizinin görülme yaşındaki düşüşün kendilerini endişelendirdiğini ifade etti.
Kalp krizinin önceden daha çok 60'lı yaşlardan sonra görüldüğünü anlatan Aka, "Ama şimdi yaş sınırı o kadar düştü ki bu aslında bizi endişelendiriyor. Çok üzülüyoruz, çok genç yaşlarda 25-26 yaşında by-pass yaptığımız hastalarımız oluyor." dedi.
Bu konuda etkili faktörlerin fazla olduğunu vurgulayan Aka, şöyle konuştu:
"Sigara tüketimi çok fazla, diyabet çok arttı. Çağımızın en tehlikeli hastalıklarının başında diyabet geliyor. Çünkü diyabet, başlı başına kalp damar sağlığını bozan en önemli sebeplerden birisi. Damar sağlığımızı, yapımızı bozuyor diyabet. Sadece kalpte ve damarlarda değil böbreklerde ve diğer bazı organlarda da hasara neden oluyor. Yani diyabetik insan çok çabuk yaşlanıyor. Eğer damar yatağınız yaşlandıysa veya bozulduysa yaşlandınız demektir. O nedenle çok küçük yaşlardan itibaren beslenmeye çok dikkat etmek lazım. Bu sadece yağlı besinlerden ya da yağ içeriği yüksek besinlerden kaçınmak değil karbonhidratlardan da olabildiğince uzak durmak anlamına geliyor."
"Kokusu bile teneffüs edilmemeli"
Kalp ve damar sağlığı için bu anlamda konusunda uzman kişilerin dinlenmesinin önemine vurgu yapan Aka, "Bu konuda birçok yanlış konuşmacı ortaya çıkabiliyor. İnsanları yanlış yönlendiriyorlar. Halkımızın özellikle kalp konusunda doğru kişilerden aydınlanıp ona göre doğru yollar için rotalarını çizmeleri çok önemli." dedi.
Aka, fazla kilo, kötü beslenme, hareketsiz yaşam, stresi çok içeren yaşantının kalp sağlığını olumsuz etkilediğini dile getirerek, "Tabii bunların en başındaki ana etken sigara. Hiçbir şekilde kokusunun bile teneffüs edilmemesi gereken çok zararlı bir madde. Sigara içmemek, beslenmeye dikkat etmek, kilo almamak, egzersiz yapmak, stresinizi de mümkün olduğu kadar bastırmak bu kişinin elinde olan imkanlar." diye konuştu.
Aka, sağlıklı beslenme konusunda sabah güzel bir kahvaltı yapmanın önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu konu çok önemli. Sabah kahvaltısını düzgün yaptığınız sürece kalp sağlığına katkıda bulunmuş olursunuz. Öğlen proteinin yanında öğünü sebze ile geçiştirmek, akşam da saat 18.00'dan sonra yemek yememek dikkat etmemiz gereken kurallardan bir tanesi. Sağlıklı beslenmede yağ içeriği az olan besinler tüketilmeli. Bu konuda bizlerin de her zaman tavsiye ettiği favorimiz zeytinyağı tercih edilmeli. Ama zeytinyağı derken de oturup kaşık kaşık içmemeli ya da bolca ekmek banıp yememeliyiz. 'Kırmızı ete evet' diyoruz. Sofranızda hiç bulunmamasını tavsiye ettiğimiz ürünlerin başında sakatat geliyor. Arada sırada tadına bakmak amacıyla tüketilebilir ama sakatatlar, her öğününüzde ya da sık öğünlerinizde olmasın. Bu, kalp sağlığını olumsuz yönde etkiler."