56 Yaşındaki Ahmet Kılıç, inşaatta çalıştığı sırada aniden fenalaşınca Şehit Prof.Dr. İlhan Varank Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti. Kılıç’a yapılan tetkikler sonucu bypass ameliyatı yapılmasına karar verildi. Cerrahi olarak zor bir işlem olduğundan dolayı devlet hastanelerinde çoğunlukla tercih edilmeyen, özel hastanelerde daha yaygın şekilde uygulanan ’kapalı bypass’ ameliyatı ile Kılıç, 2 günde sağlığına kavuştu.
Sancaktepe’de 56 Yaşındaki Ahmet Kılıç, çalıştığı inşaatta bir anda rahatsızlanınca oğlu tarafından Şehit Prof.Dr. İlhan Varank Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. Doktorlar tarafından Kılıç’a yapılan tetkikler sonucu cerrahi zorluğu olan ve devlet hastanelerinde nadir yapılan “Kapalı Bypass” ameliyatı yapılmasına karar verildi. Açık kalp cerrahisinde klasik yöntem kalp ameliyatının, göğüs ön duvarının kesilerek uygulanmasıyla ameliyattan sonra kemiğin kaynamasının uzun sürmesi ve bu sürede kemiğin sabit tutulması, hastalarının normal yaşantılarına dönmeleri en az 2 ay alırken “Kapalı Bypass” ameliyatında ise hastanın vücudunun hiçbir bölgesindeki kas ve kemikler kesilmediği için iyileşme süreci hem kısa sürüyor hem de konforlu geçiyor. Bu yüzden Kılıç, kapalı bypass ameliyatını kabul ederek kendini Sağlık Bilimleri Üniversitesi öğretim üyeleri; Doç. Dr. Yücel Özen ve Doç. Dr. Murat Uğur’a bıraktı. Meme altı bölgesinden yapılan başarılı Kapalı Bypass operasyonuyla Ahmet Kılıç, 2 günde sağlığına kavuşarak 1 hafta içinde taburcu oldu.
“Ameliyat yaptığımız hastamız 2. gün gayet rahat bir şekilde yürümeye başladı”
Konu hakkında konuşan Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yücel Özen, “Normalde açık kalp ameliyatları bilindiği üzere göğüs kemiği açılarak yapılıyor. Artık son yıllarda hem hastaların isteği, hem bizim tercihimiz, kapalı ameliyatlar. Kapalı ameliyatların tabii bir avantajı da şu göğüs kemiği açılmadığı için hastalar daha erken ayağa kalkabiliyor. Ameliyat sonrası dönemde yan yatması daha rahat oluyor. Çünkü açık kalp ameliyatında bu kemik kesildiği için hastalar 1 ay boyunca sırt üstü yatmak zorunda kalıyor. Bu nedenle çok sıkıntı yaşıyorlar. Özellikle sırt üstü yatmaya alışık olmayan hastalarda problem yaşıyoruz. Bu meme altında yapılan ameliyatlarda hasta daha çabuk mobilize olabiliyor ve sağa sola daha rahat dönebiliyor. Bu hastamıza da bu ameliyatı gerçekleştirdik. Bunun tekrarlarını da yapacağız. Bu kapalı ameliyatları yapan birkaç merkez var ama genelde devlet hastanelerinde çok yapılmayan ameliyatlar bunlar. Çünkü cerrah için zor ameliyatlar, o yüzden çoğu doktor arkadaş bu ameliyatlardan çekiniyor. Biz burada yapmaya başladık ve bunun devamını da getireceğiz. Bu ameliyat yaptığımız hasta da 2. gün gayet rahat bir şekilde yürümeye başladı“ dedi.
“Yaptığımız ameliyatlardan sonra hasta istediği şekilde yatabiliyor ve uyku kalitesi bozulmuyor”
Ahmet Kılıç’ın ameliyatına giren Doç. Dr. Murat Uğur, “Klasik Bypass ameliyatlarında hastanın iman tahtası kemiğini keserek ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Artık son yıllarda hastanın meme altından veya meme üstünden yapılan ameliyatlarla Baypas ameliyatı veya açık kalp ameliyatları gerçekleştirilebiliyor. Bunun avantajı şu, klasik ameliyatlarda hastanın kemiği oynamasın deyip 1 ay boyunca sırt üstü yatmasını istiyoruz. Yatarken sağa sola dönmesini istemiyoruz. Kolunu çok yukarı kaldırması istemiyoruz Ama bu meme altından veya meme üstünden yaptığımız ameliyatlardan sonra hasta istediği şekilde yatabiliyor ve uyku kalitesi bozulmuyor. Ve günlük daha kolay dönebiliyor” ifadelerini kullandı.
“Şimdi hiç ağrım yok, kendim kalkıyorum, geziyorum”
Hasta Ahmet Kılıç ise “ İnşaatta çalışıyordum. Öğle yemeğinde 1 kaşık yemek alınca midem bulandı. Arkadaşıma “Midem bulanıyor” dedim. Sonra işi bıraktım eve geldim. Oğlum beni hastaneye getirdi. İyi ki bu hastaneye getirmiş. Şimdi hiç ağrım yok. Kendim kalkıyorum, geziyorum, yemeğimi yiyorum. Doktorlarıma teşekkür ederim. Hepsinden Allah razı olsun“ diye konuştu.