Petek, Anayasa değişiklik teklifi sürecini değerlendirdi
Petek, Anayasa değişiklik teklifi sürecini değerlendirdi
Anayasa Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Burdur milletvekili Reşat Petek, "Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesine dair Anayasa değişikliğinden sonra ve bu değişikliğin uygulanarak 2014 Ağustos'unda Recep Tayyip Erdoğan’ın halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olarak göreve başlamasından sonra parlamenter sistem kendi ilkeleri içinde farklı bir Anayasal yapıyla karşı karşıya kaldı" dedi.
Anayasa değişiklik teklifini İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi. Petek, teklif hakkında, "Süreç her şeyden önce Anayasa değişikliğinin en az 330 milletvekili oyuyla geçmesi gerektiği için bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi’nin çalışmalara katılması ve desteği ve ‘konuyu millete sunalım, millet ne derse milletin başımızın üstünde yeri vardır’ anlayışıyla bu çalışma kanun teklifi olarak sunulma noktasına geldi. AK Parti- Milliyetçi Hareket Partisi ile anlaşmasıyla bu teklif Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunuldu" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin bir süredir Başkanlık veya yarı Başkanlık sistemini tartıştığını söyleyen Petek,
"Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine dair Anayasa değişikliğinden sonra ve bu değişikliğin uygulanarak 2014 Ağustosunda Recep Tayyip Erdoğan’ın halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olarak göreve başlamasından sonra parlamenter sistem kendi ilkeleri içinde farklı bir Anayasal yapıyla karşı karşıya kaldı. Bunu bazen fiili durum, defacto durum diye ifade ediyorlar. Fakat orada bir yanlış anlaşılma oluyor. Özellikle yurtdışında farklı yorumlanıyor diye, ben bunu Anayasal durumda parlamenter sistemin anayasa ile parlamenter sistemin dışına çıkılması olarak yorumluyordum. Zira Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olarak kendi iradesiyle tek başına fiili durum yaratması söz konusu değildir. 1982 Anayasası’nda cumhurbaşkanının görev ve yetkileri belirlenmiş. Parlamenter sistemde yasama, yürütme, yargı erklerinin fonksiyonları bir anda değişmiş oldu. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı Anayasa yetkilerini kullandığı zaman bir taraftan sorumsuz, bir taraftan fevkalade yetkilerle donatılmış Cumhurbaşkanı. Yürütmenin başı olarak gerektiğinde yetkisini kullanabiliyor ama diğer taraftan Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden seçilmiş, gensoru ile düşürülebilen, cumhurbaşkanı ataması ile göreve başlayan Başbakan ve Bakanlar Kurulu var. Bu çelişkilerden Türkiye’nin kurtulması gerekiyor. İlk adım da bir Anayasa değişikliği ile Türkiye Büyük Millet Meclisinden konunun referanduma götürülecek düzeyde bir oy ile halka sorulması aşamasıdır" değerlendirmesini yaptı.
"Halkımız koalisyon istemiyor, güçlü bir iktidar istiyor"
Cumhurbaşkanının bakanları, yardımcıları, üst düzey bürokratları atayan, kanun ile düzenlenmeyen alanlarda kararname çıkarmak suretiyle yürütme faaliyetini icra ettiğini söyleyen Petek, yasama faaliyetinin tamamen yürütme erkinden bağımsız olduğunu ifade etti. Petek, "Cumhurbaşkanı yürütmenin başı olarak sadece bütçe kanun teklifi verebiliyor. Onun dışında teklif veremiyor. Başkanlık sistemlerinde en fazla eleştirilen veya dikkat çekilen husus, denge meselesidir. Yürütme ile yasama arasındaki dengedir. Cumhurbaşkanı, seçimlerin yenilenmesine karar verirse, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kendi seçimlerinin yenilenmesine karar verir. Türkiye Büyük Millet Meclisi erken seçim karar verirse, Cumhurbaşkanlığı seçimleri de yenilenir" diye konuştu.
Bir hükümet kurulduğunda güvenoyu almasının söz konusu olmadığını belirten Petek, gensoru ile hükümetin düşürülmesinin de söz konusu olmadığını ve seçimlerle değişecek yapı oluşturulduğunu ifade etti. Petek, "Cumhurbaşkanının partisi ile ilişiği kesilmeyecek. Demokrasinin en temel anlayışı, halk iradesi, siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurları ilkesi ve cumhurbaşkanının aday gösterilme süreci sistem değişikliğini bir arada değerlendirildiği zaman tabi ve normal olduğuna dikkat etmemiz lazım. Halkımız koalisyon istemiyor, güçlü bir iktidar istiyor, bürokrasiyi azaltmak istiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendini düşünseydi, böyle bir sisteme geçmeye ihtiyaç yoktu. Ama devletimizi, milletimizi düşündüğü için kalıcı bir Anayasal sisteme dönüşmesinden yana oy kullandı. ‘Bu meseleyi millet çözsün’ dedi" şeklinde konuştu.
Petek, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanının denetlenmediği eleştirisine yönelik ise şunları söyledi:
"Mevcut anayasada vatana ihanet dışında cumhurbaşkanı hakkında bir soruşturma söz konusu değil. Burada cumhurbaşkanının işlediği iddia edilen suçlarla ilgili olarak salt çoğunluğun vereceği önergeyle soruşturma açılması yolu açılıyor. Meclis’ten üye tam sayısının beşte üçü, 360 ile soruşturma açılmasına karar verilebilecek. Karar verilmesi halinde Yüce Divan’a sevk için üçte iki, 400 milletvekilinin oyu gerekiyor."
Partili cumhurbaşkanının Yüce Divan’a sevki için 400 milletvekilinin nasıl bulunacağına ilişkin olarak Petek, "Cumhurbaşkanının gerçekten yargılanmayı gerektirecek, kamuoyunda bilinen, işlediği iddia olunan bur suç ortayla çıkarsa, olursa yani, bunu fiilen gerçekleştiğine toplum kani olursa milletin temsilcileri farklı partilerden de olsa, aklanma, yargılanma yeri Yüce Divan’dır diyerek sevki yönünde hareket edebilir" ifadelerini kullandı.