Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Anadolu Aslanları İş adamları Derneği tarafından düzenlenen toplantıda cumhurbaşkanlığı sistemini anlattı.
Mevcut sistemin 4 temel hastalığı olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bu hastalıklardan birincisi çatışmacı ve vesayetçi bir sistem olmasıdır. Dolayısıyla çatışmanın ve vesayetin ortadan kaldırılması için yeni bir sisteme, sistem değişikliğine ihtiyacımız vardı. Onun için anayasa değişiklik teklifini ortaya koyduk. Şunu önce ifade etmek isterim ki, hiçbir ülkede anayasa değişiklik teklifleri eğer toplumsal talep yoksa gündeme gelmez.
Türkiye’de mevcut bu anayasa değişikliği, bu teklifle toplumda var olan taleplerin, beklentilerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Sistem ifade edildiği gibi güçler ayrımı prensibine göre değil, tam tersine güçler çatışması üzerine oturmuş bir sistemdir. Siyasi aktörler arasında, kurum ve kuruluşlar arasında ve maalesef bazı dönemlerde bu çatışmaların sonucu olarak toplumsal kesimler arasında çatışmayı doğurmuş bir sistemdir. Şimdi bu anayasa teklifiyle birlikte bu çatışmasız yapıyı, bu istikrar sağlayıp, çift başlılığı kaldırıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin neler getireceğine değinen Kurtulmuş, “Vesayetin kaldırılması, yönetimde çift başlılığın kaldırılması, siyasi istikrarsızlığın önlenmesi ve ekonomik istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için yeni bir sisteme ihtiyacımız var. Onun için inşallah anayasa değişiklik teklifini 16 Nisan’da millete götürüyor ve milletin evet, evet, evet demesiyle de Türkiye’yi yeni bir döneme götürüyoruz. Peki bu sistem ara başlıklarıyla ne getiriyor. Yönetim yetkisini tek elde topluyoruz. Yürütme yetkisi cumhurbaşkanında olacak” diye konuştu. Bazı muhalefet çevrelerinin tek adamlık eleştirisini anlamanın mümkün olmadığını belirten Kurtulmuş, “Tek adamı görmek isteyenler 104’üncü maddeye baksın.
Anayasanın mevcut cumhurbaşkanı yetkilerini düzenleyen maddesi tek adamlık üzerine inşa edilmiştir. Kim yapmış? Darbeciler yapmış. Üç beş adam yüksek yetkilerle donatılmış, bir tek adam olan cumhurbaşkanını belirleme hakkına sahip olacakta, 80 milyon vatandaşın bunlardan neyi eksik? 80 milyon sandıkta kendisini yönetecek hükümetin başı olacak adamı seçemeyecek. Siz buna tek adamlık diyeceksiniz. Bu asla kabul edilemez” şeklinde konuştu.
CHP’yi sert sözlerle eleştiren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Şimdi Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlar bilmiyormuş, görmüyormuş, duymuyormuş gibi yapıyorlar. Efendim partili cumhurbaşkanı nasıl olur diyorlar. İlk sefer olmuyor. İnönü, Celal Bayar, Özal, Menderes partisiz miydi? Bunların hepsi partiliydi. Bir adamın parti ile bağını attığını bir imza belirlemez. Bütün insanlar için partileri ile bağı bir gönül, zihin, ideoloji ve fikir bağıdır. Dolayısı ile biz mevcut durumu gerçekleştiriyoruz” dedi.
Kurtulmuş, yeni sistemle vatandaşların da cumhurbaşkanı adayı gösterebileceğini belirterek, “Şuan cumhurbaşkanını parlamento aday gösterebiliyor. Yeni sistem ile birlikte parlamento dışında seçimlerde yüzde 5 oy almış siyasi partiler ve 100 bin imza toplayan vatandaşlar da kendi adaylarını gösterebilecekler. Cumhurbaşkanı şuan tam sorumsuz ama yeni sistem ile tam sorumlu olacak.
Millete hesap vereceği gibi .Mecliste gerekli çoğunluğun sağlanması halinde hakkında soruşturma yapılacak. İtiraz edilen bir başka madde ise cumhurbaşkanı da Mecliste gerek duyması durumunda seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek. Ancak bu darbe savar maddelerimizden birisidir. Bana göre en önemli değişikliklerden bir tanesidir. Cumhurbaşkanının kafası kızdığında hadi parlamentoyu seçime götürüyorum diyeceğini sanıyorlar. Hiçbir sorumlu devlet adamı böyle davranmaz.
CHP’li arkadaşlar uzun yıllardır devlet yönetiminde bulunmadıkları ve bundan sonra da kolay kolay yönetime gelemeyeceklerini düşündükleri için sanıyorlar ki kafası kızan seçime gidecek. Böyle bir şey yok. Ama varsayalım ki seçimleri yenileme kararı aldı. Cumhurbaşkanı bu durumda kendi de seçime gider ve tekrar seçilebileceğini kimse garanti edemez. Hiç kimsenin bir sonraki seçimde tekrar geleceği garanti değildir. Aynı şey TBMM için de geçerlidir. Meclis kitlendi, sorunu aşamıyor ve erken seçim kararı aldı. O erken seçim kararı alan milletvekillerinin tekrar seçileceğini kimse garanti edemez. Dolayısıyla bu laf olsun diye konulmuş bir madde değildir. Krizlerde, kör düğümlerde araya birileri girmesin diye konulmuş bir maddedir” diye konuştu.