Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın Cibuti Sağlık Bakanı Djama Elmi Okieh ve beraberindeki heyetle görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bakan Akdağ, Avrupa Adalet Divanının başörtüsü ile ilgili aldığı karara ilişkin soru üzerine, “Avrupa Adalet Divanı kararını ben de bugün basından takip ettim. Doğrusu kararın tam olarak ne manaya geldiğini değerlendirmem gerekir ancak basından takip ettiğim şekli doğruysa yani Avrupa Adalet Divanının iş yerlerinde başörtüsü takmanın yasaklanacağına dair ‘iş verenler, çalışanların dini sembol niteliğindeki kıyafet giymelerine yasak getirebilir’ şeklinde bir karar varsa çok açık söylüyorum bu insan haklarının, din ve vicdan hürriyetinin, çalışma hakkının tartışmasız bir ihlalidir. Irkçı ve gerici bir tutumdur. Avrupa’da son zamanlarda bir irtica eğilimi görüyorum. Avrupa medeniyet yürüyüşünden geriye mi dönüyor? Bu kadar yüzyılın oluşturduğu dünya mirası olan insan haklarından geriye dönme eğilimi olan bir Avrupa görüyoruz, bu üzücüdür ve bu bir çıkmaz sokaktır Avrupa açısından” şeklinde konuştu.
“Bunun nihai zararı Avrupa’ya olacaktır”
Bakan Akdağ, Avrupa’nın nüfusu artmayan, genç ve yetişmiş insan gücüne ihtiyacı olan bir bölge olduğuna vurgu yaparak, “Bu tür tutumlar yalnızca Avrupa’ya zarar verir. Belki ferdi anlamda başörtüsü takan Avrupa’da kardeşlerimize böyle bir karar zarar verebilir ama bunun nihai zararı Avrupa'ya olacaktır. Faşizan, baskıcı, din ve vicdan hürriyetinin, insan haklarının çalışma hakkının ihlali anlamına gelen bu ve benzeri kararlar asla kabul edilemez kararlardır. Avrupa ülkeleri, Avrupa’daki bazı politikacılar ırkçı eğilimlerin baskısı altında tutundukları bu tavırdan vazgeçmelidir” ifadesini kullandı.
“Buna bir dur denecektir”
Almanya’da, Hollanda’da ve bazı diğer Avrupa ülkelerinde 16 Nisan’da yapılacak referandumla ilgili takınılmış olan tavrın çifte standartlı, medeniyet dışı bir tavır olduğunu kaydeden Bakan Akdağ, bunları kabul etmediklerini ve Avrupa’daki sağduyu, sağduyulu politikacılar, devlet adamları ve entelektüellerin bu gidişe bir dur diyeceğini umut ettiğinin altını çizdi.