Öz, partisinin Bursa İl Başkanlığının açılışında yaptığı konuşmada, rahmetli Süleyman Demirel'in sözünden hiç çıkmadıklarını ve hep onu dinlediklerini söyledi.
Demirel ne diyorsa o yolda yürüdüklerini dile getiren Öz, "Anavatan Partisi de bizim partimiz oldu. Doğru Yol Partisi de bizim partimizdir. Adalet Partisi de Demokrat Parti de bizim partimizdir. Bugün belki ayrı ayrı tabelalar taşıyorlar. Fakat ben o tabelaların önünden geçerken gözlerim dolu dolu oluyor duygulanıyorum." diye konuştu.
Öz, bu düşünceyle bir çalışma yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Dedik ki biz demokrat misyonundan gelen gençleriz, Demokrat Partiliyiz. 'Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğru Yol ve Anavatan Partisi'ni tek çatı altında toplayalım' dedik. Bizim marka değeri olan 4 tane güzel markamız var. Ne yapalım? 'Bir Türkiye Demokratlar Platformu oluşturalım. Bu platformda, bu 4 partiyi, 4 genel başkanı, nasıl bazı partilerde eş başkanlık vardır biz de eş partiler olalım, bir araya gelelim. Bu partilerin mensuplarını, aynı ailenin çocuklarını bir araya getirelim' dedik, bu kararı aldık. Şimdi diğer partileri ziyaret ederek bu kararımızı onlara tekrarlayacağız. Onların da kabul edeceğini umut ediyoruz."
"Türkiye'de bir sistem değişikliği olmuştur"
Bu kurumsal birleşmenin yeni sistem içerisinde önemli olduğunu vurgulayan Öz, şunları dile getirdi:
"Türkiye artık bir başkanlık sistemine geçmiştir. Beğeniriz, beğenmeyiz halk iradesi kararını vermiştir. Yüzde 51 ile bu karar verilmiştir. Şu anda Türkiye'de bir sistem değişikliği olmuştur. Parlamenter sistemi de içerisine alan bir sistem kurulmuştur, şimdilik bir arıza görmediğimiz için sesimizi çıkartmıyoruz. Peki devlet başkanı olmanın çıtası nereye yükselmiştir? Eskiden Tayyip Erdoğan bey yüzde 40-45 ile seçilecekken şimdi yüzde 50,1 almak zorunda, yüzde 50'nin birazcık üzerine çıkmak zorunda. Şimdi yüzde 50'yi alabilmek için AKP'nin bugün tek başına parti olarak bu işe nefesi yeter mi? MHP, Hüda Par, Büyük Birlik Partisi büyük hadiselere rağmen kuyruğu paçayı zor kurtararak çıktılar değil mi? Demek ki bundan sonraki süreçte Recep Tayyip Erdoğan değil, kim gelirse gelsin mutlaka siyasi partilerin, halkın yoğun bir desteğine, kurumsal kimliklerine ihtiyacı var demek."