Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, Bilgi Edinme Kanunu ile ilgili olarak, "Ya vatandaş bilgilendirilmeli ya da Bilgi Edinme Kanunu kaldırılmalı” dedi.
Tüketiciler Birliği Kayseri Şubesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, yasaya göre vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarından bilgi alabileceklerini söyleyerek, "Bildiğiniz üzere 2003 senesinde bir kanun çıktı. Bu kanun ‘Bilgi Edinme Kanunu’ ve vatandaşlarımıza kamu kurum ve kuruluşları ya da meslek odalarına soru sormak ve cevap alma hakkını veren bir yasa. Bu yasaya göre vatandaşlar, kamu kurumlarına ve meslek odalarına başvurup, birtakım soruların cevaplarını isteyebilirler. Tabi ilk çıktığında kamu kurum ve kuruluşları bunu çok kabullenemedi. Aradan 20 sene geçti ve değişen hiçbir şey yok. Hala aynı yerdeyiz. Kanunun bir anlamı, önemi ve geçerliliği yok. Yazılı olarak var ama uygulamada maalesef buna kimse hala riayet etmiyor. Sivil toplum örgütü ve ya vatandaş olarak ara ara kamu kurum ve kuruluşlarına dilekçeler veriyoruz. Dilekçeyi veriyoruz ki yanlış bir iş yapmadan cevabını alalım diye ve bize cevap vermesi gerekirken, aslında bir kağıt geliyor ama içerisinde cevap yok. Mesela ’sizin üniversiteye bir eleman alınmış ve bu elemanın birinci şartı Antep fıstığı yetiştirici sertifikası olması. Bu elemanı neden aldınız? Antep Fıstığı yetiştiriyor musunuz? ve şu anda aldığınız eleman ne iş yapıyor?’ diye sormuşuz. Cevap versinler diye soruyoruz ve cevabını istiyoruz. Fakat, ’bunun sizi ilgilendiren bir yanı yoktur. Size cevap veremiyoruz” diye cevap alıyoruz" dedi.
Şahin, başka bir kuruma yazdığı dilekçesinde sorularına cevap almak yerine tehdit edildiklerini söyleyerek, “Başka bir kuruma da farklı bir dilekçe ile soru gönderdik. Bize gelen cevapta ise, ’biz denetim itibari ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarına bağlıyız. Siz bu kurumlardan değilsiniz ve bizi denetleyemezsiniz. Bu itibariyle talep ettiğiniz belge ve bilgiler müdürlüğümüzün iş ve işlemler bilgileri için mahrem bilgiler olduğu için size verilemez’ diyorlar. Biz işçilerin servislerini, elektrik faturalarını ve servise giden bilgisayarların resetlenip resetlenmediğini soruyoruz sadece ve cevap bununla da kalmıyor. Dilekçenin devamında da ’bu belgeleri neden talep ettiğiniz anlaşılmamakla birlikte idari hukukumuza göre idarenin yaptığı iş ve işlemler yasal denetime tabidir. Müdürlüğümüz iş ve işleyişine ilişkin bir suç istinadınız olması durumunda, bunu adli mercilere iletmeniz vatandaşlık görevi, bilgi sahibi olduğunuz bir suçu ya da suçluyu gizlemeniz de Türk Ceza Kanunu’na göre bir suç olduğunu bilgilerinize rica ederim’ demiş. Bizim sorularımıza cevap vermek yerine bizi tehdit ediyorlar” ifadelerini kullandı.
Bu olayların bitmemesi halinde kanunun kaldırılması gerektiğinin altını çizen Şahin, “Bu olaylar artık bitmeli ya da bu Bilgi Edinme Kanunu kaldırılmalı. Çünkü bir işe yaramıyor. Devletin kurumları üzerinde bunu biz her geçen gün görüyoruz. Bizi hukuka yöneltmeleri, git dava aç demeleri 8-10 senelik bir süreci alıyor ve bunun da rahatlığıyla gayet emin bir şekilde ’ben cevap vermeyeceğim’ diyorlar. Devlet ciddiyet yeridir, yan gelip yatma yeri değildir. Keyif sürme yeri değildir, istediğine cevap verip vermeme yeri değildir” dedi.